24 Ekim 2017 01:19

Renault işçileri: İyi bir sözleşme için harekete geçmeliyiz

Vergi artışı ve tüketim mallarına gelen zamlar nedeniyle MESS grup sözleşme görüşmelerinden beklentisi artan Renault işçileri: Harekete geçmeliyiz

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Vergilerin artırılması, temel tüketim mallarına her gün zam gelmesi metal işçilerinin MESS grup sözleşme görüşmelerinden beklentisini artırıyor. Renault’da kötü bir sözleşmeyi kabul etmeyeceklerini söyleyen işçilerin bir kısmı, iyi bir zam alınmaması halinde işten ayrılmayı düşünüyor. 2015 metal direnişine de katılmış olan işçiler ise işi bırakmanın çözüm olmadığına dikkat çekiyor. İyi bir sözleşme için beklentiye girmeden şimdiden harekete geçmek gerektiğine dikkat çeken işçiler, artan vergiler nedeniyle hükümete de tepki gösteriyor. 

MESS ile fabrikada örgütlü Türk Metal arasında şu ana kadar iki görüşme yapıldığı bilgisini veren  bir Renault işçisi, “Bu görüşmeler şu an işçinin çok gündeminde değil. Görüşmeler biraz daha ilerlesin o zaman tartışmalar daha da hararetlenir. Asıl mevzu parasal konular görüşülmeye başlandığında ortaya çıkar. Herkes oraya odaklanmış. Bu kadar stresi, baskıyı bu yüzden çekiyor. Biraz daha dayanalım bakalım ne çıkacak bu sözleşmeden. Baktık istediğimiz bir şey olmaz o zaman olay başka yere dönüşür” dedi. 

BIRAKIP GİTMEK ÇÖZÜM OLMUYOR

Bir başka işçi şöyle devam etti: “Yaptığımız iş ağır bir iş. Genç işçiler gelip bir iki ay ya duruyor ya durmuyor, işi bırakıp gidiyorlar. Kalanlar da sözleşmeyi bekliyor. ‘İyi bir zam çıkmazsa burada aldığım paranın üç beş aşağısında bir şey alırım en azından kafam rahat olur’ diyerek işi bırakmayı düşünenlerinde sayısı çok fazla. Bu söylenenler çözüm mü dersek bence çözüm değil. Çünkü bugün burayı bırakıp gittiğin yer belki çalışma koşulları iyi gelebilir ama bunun sürekli iyi olacağının garantisi yok. Çalıştığın yerin şartları kötü diye bırakıp gitmek çözüm olmuyor. O yüzden bizim bugün yapmamız gereken beklentilerimiz karşılayacak bir sözleşmenin imzalanması için ne yapmamız gerekeni tartışmak ve buradan sendikayı zorlamak olmalı. Şu an öyle bir şey söz konusu değil açıkçası planlı programlı sözleşmeye yönelik hareket eden bir işçi yok ama herkes kendi arasında gruplar halinde konuşuyor. Görüşmeler de para konusu konuşulduğunda sendikaya baskı ve açıkladığı zam oranı alması yönünde girişimlerin olacağı kesin.” 

İŞÇİLER CUMHURBAŞKANINA MEKTUP YAZDI

“Asgari ücrete, memura yapılan zamlar ortadayken MTV’ye yüzde 40 zam yapıldığı açıklandı sonra oluşan tepkilerden dolayı bu zam yüzde 25’e çekildi” diyen bir başka işçi şunları söyledi: “Burada nabız yokladılar resmen ses çıkmazsa yüzde 40 yapar geçeriz dediler ama bu olmadı. Bu yapılan zamla beraber otomatikman yaşamın her alanına zam yapılacak. Bizlere verdikleri zammı bir şekilde geri alıyorlar hem de fazlasıyla. Yüzde 40 zam açıklandığı zaman fabrikada birçok işçi Cumhurbaşkanına mektup yazıp yolladı bu zamlar fazla oldu gibisinden. Sonra yüzde 40’tan yüzde 25’e çekildi bu sefer bakın bizleri düşünüyorlar zamlarda indirime gittiler demeye başladılar. Ama şunu kimse demiyor asgari ücrete yapılan zam ortada, bir de vergilere yapılan zamlar...” 

HANİ EKONOMİMİZ İYİYDİ!

Her defasında “Televizyon programlarından bizim ekonomimiz güçlü” yönünde açıklama yapıldığını aktaran bir başka işçi ise “Madem ekonomimiz iyiydi bu bütçe açığı da nereden çıktı! Rakamlarla sürekli iyi bir ekonomimiz var, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biriyiz diyorlardı ama bu rakamların yaşamda karşılığının olmadığını bir kez daha gördük. Bütçe de açık mı oluştu yüklen vergilere yükle işçinin sırtına oradan biraz nefes alırız diyorlar. İşçinin sırtına binen vergilerden işçinin kamburu çıktı taşıyacak gücü kalmadı. Sofrasına götürdüğü ekmek her geçen gün küçülüyor. Tasarruf yapılacaksa önce devlet kademelerinden başlanmalı en son işçiye gelmeli” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

Feyruz’u ve bebeğini bürokrasi öldürdü!

SONRAKİ HABER

Gökdelen sevdası yüzünden 6 bin öğrenci mağdur!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...