17 Ekim 2017 06:36

Saya emekçileri: Hastalıklı bir nesil yetişiyor

İzmir Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesinde çalışan Türkiyeli ve Suriyeli sayacılar, atölyelerini, çalışma koşullarını ve neden iş bıraktıklarını anlattı.

Paylaş

Saya emekçilerinin yakın dönemde gerçekleştirdiği direniş, emekçilerin ve tabii ki patronların dikkat kesildiği en önemli gelişmelerden biri idi. Adana’da başlayan iş bırakma eylemleri İstanbul, Konya, Antep, İzmir ve Manisa’da devam etti. Saya direnişleri esnasında Suriyeli ve Türkiyeli emekçilerin birlikte hareket etmeleri ise emekçileri heyecanlandırdığı kadar patronları da kaygılandırdı.

Mezopotamya Ajansından Ahmet Kanbal, İzmir Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesinde çalışan Türkiyeli ve Suriyeli saya emekçileri ile görüştü. Sayacıların iş bırakma nedenlerini, çalışma koşullarını ve atölyelerin durumunu sordu.

İzmir Işıkken Ayakkabıcılar Sitesi saya işçileri (Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı)

‘HASTALIKLI BİR NESİL YETİŞİYOR’

“Meslekteki sıkıntıların hangi birini sayayım” diye söze başlayan Ali Boyalı, yaptıkları işi hastalık olarak tanımlıyor. Boyalı, sayacıların durumunu “Bu dükkanda hep hastalık var. Hep ilaç benzol. Havalandırma yok. Büyük ayakkabı atölyelerine bizi almıyorlar çünkü biz sayacıyız ve onlara göre yer işgal ediyoruz. O yüzden dış kapının dış mandalı olarak görülüyoruz. Ama emeği, üretimi yapan da biziz. Bizim için de bir masa atarlarsa atölyelerde yer işgal etmiş olacağız. İşi de 3 liraya yapınca ne havalandırması yapılabiliyor ne de sağlıklı koşullar oluşturulabiliyor. İşin gerçeği burada hastalıklı bir nesil yetişiyor” sözleriyle anlatıyor.

Sayacı Tevfik Saraç da sayacıların soludukları kimyasal nedeniyle kanlarındaki alyuvarların öldüğünü dile getiriyor. Saraç, yaşıtlarının hepsinin yaşamını yitirdiğini dile getirirken denetimin yapılmadığını sözlerine ekliyor. 

İzmir Işıkken Ayakkabıcılar Sitesi saya işçileri (Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı)

SURİYELİLER SINIR DIŞI EDİLMEKLE TEHDİT EDİLDİ

6 yıldır aynı fiyata iş yaptığını belirten Suriyeli sayacı Suphi El Cavis, fiyatların değişmemesinden yakınıyor. İş yeri ve evinin kira olduğunu belirten Cavis, her şeye zam geldiğini ifade ederek “Ekmek bile 1 lira 25 kuruş olmuş, bizim ücretlerimiz yerinde sayıyor. Patronlar, Türkiyeli sayacıya ‘Fiyat bu, yaparsan yap, yapmazsan Suriyeli yapar’ diye fiyat kırıyorlar” sözleri ile ücretlerin belirlenmesinde Suriyelilerin tehdit unsuru olarak kullanılma şekline dikkat çekiyor.

Türkiyeli ve Suriyeli işçiler arasında bir sorun olmadığını kaydeden Cavis, birlikte hareket etme isteklerinde ise Suriyelilerin sınır dışı edilme tehdidi ile engellenmek istendiğine dikkat çekiyor.

Muhammed El Bederati de, düşük fiyatlara çalışmalarına rağmen fiyatların yavaş yavaş aşağı çekilmek istendiğini söylüyor. Bederati, Türkiyeli ve Suriyeli sayacıların kazanım elde etmek için birlikte mücadele etmeyi sürdüreceklerini dile getiriyor. (HABER MERKEZİ)

İzmir Işıkken Ayakkabıcılar Sitesi saya işçileri (Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı)

Nilgün TUNÇCAN ONGAN: Saya direnişleri

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Ömer Çelik: Saray mahkemeye açık mesaj veriyor

SONRAKİ HABER

Ferhat Tunç’a şimdi de ‘örgüt propagandası’ davası! 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...