Linç girişimi her yerde protesto edildi

İSTANBUL'DA PEK ÇOK MERKEZDE EYLEM

Malatya’nın Doğanşehir İlçesine bağlı Sürgü Beldesinde Alevi yurttaşlara yapılan saldırı, dün Taksim Meydanında protesto edildi. Alevi derneklerinin yaptığı eyleme HDK bileşenleri ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi. Yapılan basın açıklamasını Hacı Bektaşi Veli Vakfı adına Vedat Kara okudu. Kara açıklamasında “Yeter! Usandık artık! Kimse bizim yeni bir katliama seyirci kalmamızı beklemesin. Herkes bilmeli ki, o ailenin burnu kanarsa tüm alevilerin burunu kanar ve bu kez aleviler, bu kanı mendillerine silip, başlarına bağlayıp, sessizce beklemeyecekler” dedi. Basın açıklaması sırasında sık sık “Malatya Sivas olmayacak, Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Kara sözlerini “ Sürgüde tutuşan ateş bu ülkenin tüm sokaklarını yakar. Evli ailesi ve aleviler yalnız değildir” diyerek bitirdi.

Taksim meydanından, Tünel'e yürüyen kitle burada yürüyüşünü ve basın açıklamasını tamamladı.

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde Alevi aileye yapılan saldırıyı protesto etmek için İstanbul'un Kağıthane ilçesine bağlı Nurtepe mahallesinde yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı.

Kağıthane HDK’nın öncülüğünde ve CHP ile  bazı örgütlerin destek verdiği kitlesel yürüyüşte, yaklaşık 2 bin kişi atılan sloganlar eşliğinde Nurtepe Mahallesi'nde yürüyerek saldırıyı protesto etti. Okunan basın açıklamasının ardından saldırıya uğrayan aile ile canlı telefon bağlantısı yapıldı. Gece saatlerine doğru polisin mahelleye girmesiyle gençler ile polis arasında küçük çapta çatışma yaşandı.

GÜLSUYU’NDA BİNLER SÜRGÜ İÇİN YÜRÜDÜ

Saldırı dün gece Gülsuyu’nda da protesto edildi. Oturma eylemiyle başlayan eylemin ardından 4 bin kişi yürüyüş düzenleyerek "Malatya'daki canlar yalnız değildir" dedi.

Yürüyüş Gülensu son duraktan başladı. Eylemde sık sık ‘’Gülsuyu uyuma Malatya'ya sahip çık", "Katil devlet hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Hepimiz Kürdüz hepimiz Aleviyiz", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Malatya faşizme mezar olacak’’ sloganları atıldı.Yoldan geçen arabalar ve insanların alkışlarla destek verdiği eyleme halkın yoğun katılımı dikkat çekti.

FATMAHANIM'DA POLİS BARİKATINA ÖFKE

Kitle basın açıklamasının yapılacağı yerde kurulan polis barikatına tepki gösterdi. Kısa süreli gerginliğin ardından polis barikatı geriye çekildi.

Basın açıklamasında konuşan bir mahalle sakini katliamcı devlet geleneğinin sürdüğünü, bunun somut örneklerini Madımak davasında sanıkların beraat ettirilmesinde, Başbakan'ın bu olayı "Vatana millete hayırlı olsun" diyerek karşılamasında, Roboski'deki katliam sonrası ailelere para teklif edilmesinde ve Sürgü'deki linç girişiminde gördüklerini ifade etti.

Basın açıklaması sık sık öfkeli sloganlarla kesilirken polisin provokatif tutumu da protesto edildi. Basın açıklaması "Malatya faşizme mezar olacak" sloganlarıyla son bulurken yürüyüş, Halk Cephesi, Partizan, Köz, ESP, Pir Sultan Oluşumu tarafından organize edildi.

EMEP, HDK da eyleme destek verdi.Yürüyüş marşlarla son buldu.

SARIGAZİLİLER CEMEVİNE YÜRÜDÜ

Sancaktepe’de de Vatan ilköğretim Okulu önünde  bir araya  gelen  Sarıgazi halkı cemevine kadar  yürüdü. Cemevi önüne yapılan basın açıklamasında Malatya’da yaşanan olayın tesadüf olmadığı belirtilerek Sarıgazi halkı olarak asla  izleyici olarak  kalınmayacağı, yeni katliam girişimlerine karşı daha örgütlü bir direniş yaratılacağı dile getirildi.

Malatya Demokrasi Platformu, Sürgü’de Kürt ve Alevi yurttaşlara yapılan saldırıları kınadı. Pir Sultan Abdal ve Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şubesi önünde toplanan Demokrasi Platform Üyeleri, AKP Malatya İl binasına kadar alkışlar, ıslıklar, zılgıtlarla yürüdü. Eylemciler yürürken balkonlardan, yoldan geçen yurttaşlar alkışlarla, araç sürücüleri de klakson çalarak grup üyelerine destek verdiler. AKP il binası önünde grup adına basın açıklamasını Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı ve Malatya Demokrasi Platform Sözcüsü Ali Ekber Baytemur yaptı.

Doğanşehir ilçesinde yaşanan olaylarla farklı din, kültür, kimlik ve inançlardaki yurttaşların bir arada yaşam umutlarını hedef aldığına dikkat çeken Baytemur, “Geçmişte, Çorum, Maraş, Malatya ve Sivas’ta acıyla yaşadığımız benzer bir tablo, bugün bir kez daha Malatya’da tekrarlanmaktadır. Sürgü’de yaşayan bir Kürt-Alevi ailenin evi, gece saatlerinde yaşanan bir tartışma sonucu taşlanmış, canlarına kast edilmiştir. Köye nereden geldiği belli olmayan faşist güruh ise, tekbir ve sloganlarla köyde geniş bir provokasyona başlamıştır. Alevi aileye bir linç girişimine dönen olay, bugün bizzat iktidar tarafından beslenen ırkçı-şoven atmosferin hangi boyutlara geldiğini göstermesi açısından çarpıcıdır” şeklinde konuştu.

Doğanşehir Sürgü’de yaşanan linç girişiminde dikkat çekici olan bir diğer noktanın ise, olaylar esnasında olaya müdahale amacı ile gelen, Jandarma Komutanı ve Belediye Başkanının açıklamaları olduğunu belirten Baytemur, bu kişilerin Alevilere karşı yöneltilen “köyü terk edin” tehdidini destekleyen ifadeleri, farklı kimlikleri ve mezhepleri tehdit olarak görüp, halkları birbirine karşı kışkırtmak isteyenlerin provokatif söylemlerinden farklı olmadığını belirtti.

Baytemur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir arada eşit ve kardeşçe yaşamı teminat altına almakla görevli olan bu yetkililerin saldırıya uğrayanları suçlu göstererek böylesi bir söylemde bulunması derhal sorgulanmalı ve haklarında gerekli işlemler başlatılmalıdır. Bizler Malatya demokrasi güçleri olarak, Malatya’da saldırıya maruz kalan Kürt-Alevi vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, eşit, özgür, demokratik bir yaşamı sonuna kadar savunup mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha yineliyoruz.”

BÜLBÜL: ALEVİLER SÜRGÜ'DEN BİR YERE GİTMEYECEK

Ankara’da Emek ve Demokrasi Güçleri Alevi yurttaşlara yönelik saldırıya AKP İl Binası’na yürüyerek tepki gösterdi.

Dün akşam Yüksel Caddesi’nde toplanan bini aşkın kişiye açıklama yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Kemal Bülbül yaşanan saldırının AKP hükümetinin talimatı üzerine gerçekleştiğini, ret ve inkar politikalarıyla katliamlara davetiye çıkarıldığını belirtti. Bülbül, “Saldırıya uğrayan aileler Sürgü’den hiçbir yere gitmeyecektir! Canlarımıza her anlamda ve her ortamda sahip çıkacağız” diyerek, Alevi örgütleri olarak 1 Ağustos 2012 tarihinde Ankara’da yapacakları basın toplantısıyla eylem takvimlerini açıklayacaklarını ifade etti.

IRKÇI ŞOVEN ATMOSFERİN SONUCU

Konuşmanın ardından “Faşist devlet hesap verecek”, “Dün Maraş’ta, bugün Sivas’ta, çözüm faşizme karşı savaşta”, “Hepimiz Kürt’üz, hepimiz Alevi’yiz” sloganlarıyla AKP İl binasına yüründü. Burada, emek ve demokrasi güçleri ve KESK Ankara Şubeler Platformu adına basın açıklamasını okuyan Dengiz Sönmez, “Yaşanan tartışma, tüm Alevi ve Kürt vatandaşları hedef alan bir linç kampanyasına dönüşmüştür” dedi. Sönmez, gün boyu saldırıya uğrayan vatandaşların evlerinden çıkamazken, hiçbir saldırganın gözaltına alınmadığını belirterek, Malatya’da yaşananların iktidar tarafından beslenen ırkçı- şoven atmosferin sonucu olduğuna dikkat çekti. Sönmez, eşit, özgür ve demokratik bir ülkede kardeşçe yaşamı sağlayabilmenin yolunun geçmiş katliamları aydınlatmak ve benzer olayların tekrarlanmaması için provokasyonları önlemek olduğunu vurguladı. Sönmez, Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlayacak tedbirlerin alınması, yaşanan utanç verici tablonun derhal kaldırılması için tüm yetkilileri göreve çağırdı.

İZMİR: BİR MADIMAK DAHA ASLA!

İzmir'de Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) basın açıklamaları düzenleyerek Malatya'daki halkın yalnız olmadığını söyledi. Yaşananların, AKP iktidarının Alevi yurttaşlara yönelik uyguladığı kin ve nefret politikasının bir sonucu olduğunun belirtildiği açıklamalarda, "Olası katliamların sorumlusunun da AKP iktidarı olacağı" ifade edildi.

İlk olarak ABF,  Konak eski Sümerbank önünde buluşarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya KESK İzmir Şubeler Platformu, İzmir Dersimliler Derneği, HDK, TKP ve Halkevleri’nin yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da katıldı.

Burada konuşan Alevi Bektaşi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Engin Gündük, "Bir Alevi'nin dahi başına bir şey gelirse bilinsin ki; bunun sorumlusu iktidardır" diyerek tepkisini gösterdi. Ardından ABF adına konuşan Mustafa Arslan, yaşanan katliam girişiminin AKP’nin talimatları ile gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Durumu abartıyorsunuz, bu münferit bir olaydır" diyen devlet yetkililerinin ve güvenlik güçlerinin olayın sorumlusu olduğunu söyledi.

Ardından HDK’nın yürüyüşü başladı. Hep beraber AKP il binasına yürüyüşe geçen kalabalığın eyleminde AKP'ye öfke hâkimdi.

SORUMLULARI İSTİFAYA ÇAĞIRDILAR

HDK'nın çağrısıyla bir araya gelen İzmirli yurttaşlar en önde "Malatya'daki provokasyonun sorumlusu devlettir. Yeni Madımaklara izin vermeyeceğiz" pankartını taşıdı. Sık sık, "Malatya halkı yalnız değildir, Katil devlet hesap verecek" sloganlarını atan grubun öfkesi AKP önüne gelindiğinde daha da arttı.

AKP il binası önünde HDK adına konuşan Dilek Keskin, "Bu olay Sivas katliamını ve devletin sessizliğini bir kez daha hatırlatmıştır. Bu suskunluk katliam ve zulüm suskunluğudur. Sürgü'nün Sivas olmasına izin vermeyeceğiz." diye konuştu.

Keskin son olarak, Sürgü'de yaşananların sorumlusu olan Başbakanı, onun belediye başkanını, valisini ve mülk amirlerini istifaya çağırdı.

Eylemin ardından, AKP il binası önüne TOMA'larla barikat kuran polislerle kısa süreli bir arbede yaşandı. Polisin kullandığı biber gazından bir kişi etkilendi.

KOCAELİ: YETER ARTIK USANDIK

Kocaeli’nde bir araya gelen Alevi örgütleri, emek ve demokrasi güçleri saldırıyı kınamak için basın açıklaması düzenledi. İnsan Hakları Parkı'nda yapılan basın açıklamasında Hacı Bektaş Veli Derneği Üyesi Melek Küçükşahin konuştu. “Yeter usandık artık! Kimse bizim yeni bir katliama seyirci kalmamızı beklemesin. Herkes bilmeli ki, o ailenin burnu kanarsa tüm Alevilerin burnu kanar ve bu kez Aleviler, bu kanı mendillerine silip, başlarına bağlayıp, sessizce beklemeyecek” diyen Küçükşahin Yargıtay’ın ‘cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı’ yönündeki kararını da tanımadıklarını dile getirdi.

ESKİŞEHİR: KATLİAM GİRİŞİMİNİN SORUMLUSU AKP HÜKÜMETİDİR

Eskişehir’de bir araya gelen siyasi partiler Malatya Sürgü’de Alevi evlerine yönelik saldırıları protesto etti. Eyleme EMEP, ÖDP, TKP ve Halkevleri katıldı. Adalar MİGROS önünde toplanan kitle burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını kitle adına Gürkan Çelik okudu. Çelik, AKP Hükümetinin yaşananların sorumlusu olduğu belirtti. AKP hükümetinin Alevilere dönük uyguladığı politikaların Sürgü’de yeni Maraşların Çorumların Sivasların habercisi olduğunu kaydeden Çelik, toplumsal muhalefet güçleri olarak Alevi, Sünni, ilerici, aydın herkesi AKP’nin mezhepçi siyasetine karşı uyanık olmaya ve kendilerini korumaya hazır olmaya çağırdıklarını ifade etti.  

Dersim’de Sanat Sokağında toplanan binlerce kişi Seyit Rıza Parkına kadar yürüyerek Malatya Sürgü’deki Alevilere yönelik provokasyonu protesto etti.

EMEP, BDP, DHF, PARTİZAN ve ESP’nin desteklediği eylemde “AKP şaşırma sabrımızı taşıma” “Maraş’ı, Çorum’u Sivas’ı unutmadık” sloganları atıldı.  Eylemde açıklamayı Dersim Demokrasi Birleşenleri adına İbrahim Yolcu okudu. Doğanşehir Belediye Başkanı’nın aileyi beldeden uzaklaştırmak istemesinin devletin bakış açısını ortaya koyduğunu belirten Yolcu, geçmişte yaşanan katliamların sorumlularının cezalandırılmamasının bu tür saldırıların önünü açtığını vurguladı. Sürgü’de saldırganların “Alevilere ölüm” gibi sloganları atmasının provokatörlerin nasıl bir bilinçle hareket etiğini ortaya koyduğunu belirten Yolcu, “Başbakanın Sivas davasının zaman aşımına uğratmasına ilişkin ‘hayırlı olsun’ söylemi gerici odaklara güç vermiştir yapılan ve yapılacak yeni saldırıların önünü açmıştır” diye konuştu.

MANİSA'DA PROTESTO

Manisa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de yaptığı basın toplantısı ile saldırıyı protesto etti. Bileşenler Adına açıklamayı yapan Remzi Şirin  Malatya’da yaşanan saldırıyı kınadıklarını belirterek, Alevi yurttaşlarını yalnız bırakmayacaklarını ve sorumluların hesap vermesi sürecinin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

BİRLİKTELİKLERİNE TANIĞIZ!

Tüm Üretici Köylüler Sendikası Genel Başkanı Şevki Konur yaptığı açıklamada “Dün Alevi'siyle, Sünni'siyle kardeş kardeş yaşadıklarına tanık olduğumuz… Birlikte üretici köylü sendikasını örgütlediğimiz… TEKEL'in özelleştirilmesine karşı birlikte eylem örgütlediğimiz…  Doğanşehirliler bugün nasıl oluyor da karşı karşıya geliyorlar?​” diye sordu.  (HABER MERKEZİ)