Tugay Bek: Bakanlık işkencenin arkasında duruyor
Avukat Tugay Bek, dihaber Muhabiri Erdoğan Alayumat ve Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Çalışanı Serkan Erdoğan’ın sürgün edilmesini değerlendirdi.
Cemil UĞUR
Mersin
Tarsus Cezaevinde tutuklu bulunan kapatılan dihaber Muhabiri Erdoğan Alayumat ve Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Çalışanı Serkan Erdoğan’ın sürgün edilmesini gazetemize değerlendiren Avukat Tugay Bek, “İşkence ve kötü muamele yapan memurları açığa alacaklarına ya da başka yere sürgün edeceklerine mahpusları başka yere sürgün ediyorlar. Bu bile baştan başa işkencenin ve kötü muamelenin sistematik olduğunu gösterir” dedi.
'DARBEDEN DEĞİL, EDİLEN CEZALANDIRILIYOR'
Alayumat ve Erdoğan’ın Samsun’a sürgün edilmesini değerlendiren Avukat Tugay Bek, şikayetlerine rağmen işkence ve kötü muamelede bulunanlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını fakat işkence gören gazetecilerin sürgün edildiğini söyledi. Bek, “Son süreçte cezaevlerinde böyle sürgünler oldukça fazla. Sürgünle mahkumun, ailesiyle, arkadaşlarıyla ve avukatı ile görüşmesi sınırlandırılıyor. Geçen hafta onlarla görüştüğümüzde, işkenceye maruz kaldıklarını ve çırılçıplak soyulduklarını anlatmışlardı. Bu konu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Normal şartlarda cezaevi idaresi, bakanlığın ve savcılığın bu iddia edilen işkence ve kötü muamelenin üstüne gitmesi gerekir. İşkence ve kötü muamele yapan memurları açığa alacaklarına ya da başka yere sürgün edeceklerine mahpusları başka yere sürgün ediyorlar. Bu bile işkencenin ve kötü muamelenin sistematik olduğunu gösterir. Bu da bize bakanlık ve devletin, işkence ve kötü muameleyi soruşturmadığını, arkasında olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
‘HARİTAYA BAKILIP EN UZAK YER SEÇİLMİŞ’
Erdoğan Alayumat’ın davasının Antakya’da görüleceğini hatırlatan Bek, Alayumat’ın dosyasında gizlilik kararı olduğunu ve iddianamesinin de hâlâ hazır olmadığını kaydetti. Bek, “Haritaya bakılmış en uzak yere gönderilmiş. Büyük ihtimalle Erdoğan’ı duruşmaya getirmeyecekler, SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılacak. Bu başlı başına savunma hakkını kısıtlamaktır. Tutuklanma, mahkemede hazır bulundurulması ve ifadesinin alınması için yapılır. Tutuklunun hakkındaki iddiaları takip etmesi ve avukatı ile görüşmesi gerekiyor. Fakat görüyoruz ki sürgünlerle bu hak ihlal ediliyor. Tutuklamasaydı davasını takip edecekti, avukatı ile görüşecekti ve dilekçe yazacaktı” dedi.