30 Temmuz 2012 13:30

6 ay gurbette 13 saat tarlada…

Bölge illerinden Bursa’ya mevsimlik işçi olarak göç eden Kürtler, 20 liraya 13 saat çalışırken, kadınlar hem tarlada hem çadırda çalışarak bu mesailerini 20 saate çıkarıyor. Erkekler uyuyup dinlenirken, çocuklarını ve çadırın ihtiyaçlarını gidermek için durmadan çalışan kadınlar,

6 ay gurbette 13 saat tarlada…
Paylaş

Mardin, Urfa, Batman, Diyarbakır illerinden, mevsimlik işçi olarak memleketlerinden göç ederek Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Çardak köyündeki çadır kente yerleşen 300 aile her yıl artan zor şartlara rağmen buralarda hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Bir önceki yıl su verilirken, çadır kentte bu yıl su bile bulunmuyor. mevsimlik işçiler hijyenik olmayan şartlarda, çeşitli hastalık riskleriyle yaşıyorlar.

DÜŞÜK YAPAN ÇOK

Eşleri ya da babalarıyla birlikte binlerce kilometrelik yollardan Bursa’ya mevsimlik işçi olarak gelmek zorunda kalan kadınlar, kurdukları çadırlarda su ve elektrik olmadan ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

Altyapının olmadığı bir boş arazide kurulan çadırlarda yaşıyor, 40 derece sıcakta 13 saatlerini tarlada çalışarak geçiriyorlar.  Tüm bunların üzerine bir de ağır çalışma şartları ve hijyenik olmayan koşullarda kadınların çoğu çocuğunu düşürüyor. Hastaneye uzak kaldıkları için acil durumlarda hastaneye yetiştirilemeyen kadınlar, seyyar sağlık kabinleri kurulmasını ve sağlık ekiplerinin bulunmasını istiyor. Ailelerin 6 aylarını geçirdikleri çadır kentte birçok çiftin de evliliklerine şahit olunuyor. Çadır kentte henüz 15 gün önce evlenen çiftler de bulunuyor.

‘BİR DAHA ÖLSEK GELMEYİZ BURALARA’

Derik’ten gelen Zeynep Deniz de, birkaç metre kareden oluşan küçük çadırda 6 kişilik ailesiyle kalıyor. Deniz, günlerin kısır bir döngü halinde sürekli aynı geçtiğini ve erkekler otururken kadınların ne kadar adaletsizce çalıştırıldıklarını anlattı. Deniz, “Çadırdaki tüm yük kadının üzerinde ve gün boyu tarlada çalışıyoruz. Bir de üstüne gelip yemek, bulaşık, çamaşır yıkıyoruz. Çocuklara bakmak da cabası. Erkekler tarladan gelince oturuyor, biz kadınlar ise hiç durmadan çadırda da çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Gün boyu çalışmalarına rağmen 20 liralık yevmiye aldıklarını ifade eden Deniz, “Köylüler emek verdiğimiz tarlalarda bize bir bardak soğuk su vermekten bile acizler. Artık canımıza tek etti. Bir daha ölsek gelmeyiz buralara” dedi. (Bursa/DİHA)


OMUZLARINDA AĞIR YÜK BULUNAN ÇOCUKLAR

Çadır kentte hastalık riski altında yaşayan çocuklar ise tarlada çalışarak ya da kardeşlerine bakarak günlerini geçiriyor.
Boş buldukları vakitlerde oyun oynamak isteyen çocuklar, dikenler ve cam kırıklarının bulunduğu yerlerde oyun oynamak zorunda kalıyor. Bu yüzden sürekli diken ve cam kırıkları batıyor ayaklarına. Yine de tek zevkleri olan oyundan vazgeçmeyen çocukları en çok üzen ise okullarına gidememeleri. Okullar kapanmadan iki ay önce çadır kente gelen çocuklar bir de okullar açıldıktan iki ay sonra dönüyor. 4 ay okuldan uzak kalan çocuklar, bu koşullarda yaşamak istemediklerini söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

Pertek’te Eğitim ve Kültür Evi açıldı

SONRAKİ HABER

Afife Tiyatro Ödülleri’nde 75 kişilik salon sınırı kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...