14 Ekim 2017 01:09

Mersinli gazeteciler: Alayumat’a uygulanan baskı son bulmalı

Mersinli gazeteciler, Erdoğan Alayumat’a uygulanan her türlü baskının son bulmasını, tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. 

Paylaş

Cemil UĞUR 
Mersin

Tarsus Cezaevinde bulunan Gazeteci Erdoğan Alayumat’ın önce darbedilmesi, ardından hücre ve yakınları ile görüşmeme cezası almasını gazetemize değerlendiren Mersinli gazeteciler, Alayumat’a uygulanan her türlü baskının son bulmasını, hücre cezasının, görüşme yasağının kalkmasını ve tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. 

‘GAZETECİ SUSARSA, TOPLUMUN SESİ KISILIR’

Mersin İmece Gazetesi Muhabiri Turan Dal, Alayumat’ın yaşadıklarını, “Gazeteci meslektaşım, dostum, arkadaşım Erdoğan’ın yaşadığı şartlar, bu ülkenin ‘çürümüş demokrasisinin resmidir” sözleri ile yorumladı. Erdoğan Alayumat’ın gazetecilik yaptığı için tutuklandığını belirten Dal, “Bugün yaşadığı süreçlere kadar söylenecek çok şey var aslında. Yalnız, onlara değinmeyeceğim. Bugünlerde söylenen, ‘Gazeteci Erdoğan yalnız değildir’ sözünün eksik bir söz olduğunu inancındayım. Çünkü bir gazetecinin yalnızlaşması, toplumun yalnızlaşmasına işarettir. Toplumun sesi kısılır, eksilir. Erdoğan gibi toplumun da acısı, derdi, sorunu hücre duvarları ardında tutuklu kalır. Erdoğan değil yalnızca, 150’yi aşkın gazeteci şu an tutuklu ve gün geçtikçe de bu sayı artıyor’ dedi. Dal, “Bir gazeteci olarak, Erdoğan Alayumat ve diğer tüm tutuklu gazeteciler için diyeceğim o ki; bizlerin yalnızlaşmaması için haberler yapan ve tutuklanan gazetecileri yalnızlaştırarak, yalnızlaşmamalıyız” diye konuştu.

‘GAZETECİLER ‘ÜÇ MAYMUN’U OYNASIN İSTİYORLAR’ 

“Halkın sesi olan gazeteci; eleştiren, düşünen, gerçekleri yansıtan kişidir” diyen Gazeteci Erol Kamalak, bir ülkede demokrasinin sağlıklı işlemesinin temel koşulu basının özgür olmasına bağlı olduğunu söyledi. Kamalak, “Ülkede yanlışları haberleştirip, kamuoyunun dikkatine getirmek gazetecinin görevidir. Gazeteci halkın sesidir. Halkın sesi olan gazeteci eleştiren, düşünen, gerçekleri yansıtan  kişidir” dedi. Günümüzde istenen gazeteci profilinin eleştirmeyen, düşünmeyen, görmedim, duymadım, bilmiyorum diyen gazeteci olduğunu söyledi. Gazetecilerden üç maymunu oynamalarının istendiğini söyleyen Kamalak, devamında şöyle konuştu: Peki beklenen gazeteci profilinin dışına çıkanlar ne oluyor? Geçen yılın verilerine baktığımızda, 839 gazeteciye haberleri nedeniyle dava açıldı, 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı.10 bin gazeteci işini kaybetti.”

Gazeteci olduğu için hapse atılan gazeteciler, demokratik ve hukuk devletine yakışmayan yaptırımlarla karşı karşıya diyen Kamalak, “Fiziksel ve psikolojik  baskının yanında  kişisel ve demokratik hakları aşırı şekilde ihlal ediliyor. Gazetecilere görüş yasağı ve hücre cezasıyla insanlık suçu işleniyor” ifadelerini kullandı.

‘TÜM GAZETECİLER HABER MERKEZLERİNE DÖNECEK’

“Tutuklama, işkence ve son olarak da tek kişilik hücre cezası, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı bir gazeteciye reva görülen durum” diyerek yaşanan süreci özetleyen İmece Gazetesi Muhabiri Mejdel Aslan, iktidarların tehdit olarak gördüğü gazetecileri yıldırmaya ve şu an olduğu gibi sindirmeye çalıştığını belirtti. Aslan, “Ancak kaçırdıkları şey şu ki bütün iktidarlar yok olurken gazetecinin gerçeği yazma çabası hâlâ devam ediyor. Gerçek, doğru ve adil olanın karşıtlarının üstesinden geldiği açıktır. Gazetecilerin verdiği çaba ve ödedikleri bedel, diğer gazetecileri baskı altına almıyor aksine cesaretlendiriyor. Umut ediyoruz adalet yerini bulacak ve tüm gazeteciler haber merkezlerine dönecektir” diye konuştu.

‘HABER YAPABİLME HAKKINA SAHİP ÇIKMALIYIZ’

Türkiye cezaevlerinde şşu anda 150’in üzerinde gazetecinin bulunduğunu hatırlatan Gazeteci Fatma Sarıkaya, Erdoğan Alayumat’ın da onlardan birisi olduğunu belirtti. Sarıkaya, “Meslektaşımız Erdoğan, sadece işini yaptığı için cezaevinde ve daha da korkunç olanı türlü işkencelere uğruyor. Erdoğan’a yapılan bu işkenceler aslında hem biz gazetecilere hem de haber alma hakkı engellenen halklarımıza da bir saldırıdır ve bu saldırılar kabul edilemez. Bu nedenle yine biz gazetecilere, basın çalışanlarına gerekli kamuoyunu oluşturmada çok önemli bir iş düşüyor. Meslektaşlarımıza, arkadaşlarımıza ve en önemlisi haber yapabilme özgürlüğümüze sahip çıkmalıyız. Her tutuklu gazetecinin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Gebzeliler tapuları için birliğini büyütüyor

SONRAKİ HABER

Kocaeli’de limanlar büyüdükçe işçilerin yaşamı daralıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa