Manos Yayınevi, kuruluş kokteylini gerçekleştirdi

'Yeni e' tarafından kurulan Manos Kitap, kuruluşunu kutladığı kokteyl ile 5 kitabının da tanıtımını yaptı.

12 Ekim 2017 18:02
Paylaş

Aylık kültür sanat dergisi Yeni e tarafından kurulan Manos Kitap, geçiğimiz hafta yayın hayatına başladı. Yayınevi, Mimarlar Odasının Karaköy’deki binasında gerçekleştirdiği tanıtım kokteyli ile ilk 5 kitabının tanıtımını yaptı.

Manos Kitap yazarlarından Damla Yıldırım “Ezmira” adlı şiir kitabı, Zeynep Uzunbay “Kamçılama Mesafesi” adlı öykü kitabı, C. Hakkı Zariç “Zona” adlı şiir kitabı ve Adnan Özyalçıner “Torik Akını” adlı kitabından kısa sunumlar yaptı. Ayrıca Sennur Sezer’in bütün şiirlerinin yer aldığı “Sennur Sezer: Direnç” kitabından da şiirler okundu.

Firuze Engin'in açılış konuşmasıyla başlayan tanıtım kokteyline çok sayıda yazar, şair, sanatçı ve politikacı da katıldı.

'İNSANIN, EMEĞİN... BİZİM HİKAYEMİZ'

Manos Yayın Kurulundan Mustafa Kara, Manos Kitap’ın ortaya çıkış sürecinden söz ederek açılış konuşmasını yaptı. Kara: “Biz bugün Yeni e dergisinin birinci yılını da kutluyoruz. 12 sayı çıkardık" dedi. Manos’un macerasının da Yeni e'nin ortaya çıkışıyla, devraldığı mirasla ilgili olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti: Biz öykü, şiir ve eleştiri alanında, yani aslında yayınevlerinin pek de sıcak bakmadığı alanda işler yapacağız. Buradan da bir meydan okumamız olacak. Satar, yapılır, okunur; mevcut ilişki ağlarının, paranın sözünün geçmediği bir yayınevi inşa edilebilir. Bu bizim kolektifimizin bir sonucu olur. İnsana dair, emeğe dair olanı hep birlikte ortaya koyabiliriz. Tıpkı Yeni e’ye başlarken olduğu gibi yeni insanlar geldi. Çizer olarak aramıza katılanlar oldu. Solmaz Aksoy daha önce de bizimleydi. Mine Yörük ve Enis Esra da aramıza katıldı. Özgün ve yeni kapaklar yaparak çok şey kattılar yayınevine. Bundan sonrası için de anahtar sözcük bu: El ele vermek. Kolektif olarak insanın, emeğin, bizim hikayemizi anlatmak. Sloganımız da o yüzden 'Senin hikayen'.

‘MANOS’U ÇOK SAHİPLENDİM’

Manos’un ilk kitabı olan “Ezmira”nın yazarı Yaprak Damla Yıldırım, “Bu benim ilk kitabım. Çok mutluyum. Mutluluğumun bir sebebi de bu kitabı ortak bir emekle, Manos ekibiyle beraber çıkarmış olmak. Manos’u çok sahiplendim.” dedi.

FARKLI BÖLGELERDEN FARKLI GİBİ GÖRÜNEN KADINLAR

Manos’un ikinci kitabı olan “Kamçılanma Mesafesi”nin yazarı Zeynep Uzunbay ise kitabını “Kamçılanma mesafesi şu: Türkiye 5 bölgeye ayrılıyor ve buna 5 buz yükü bölgesi deniyor. Her bölgede iklim farklıdır. Yollarda gördüğümüz yüksek gerilim hatlarındaki tellerin çok iyi ayarlanması gerekiyor. Yüklü bir buzlanma olduğunda, o buz düştüğünde bir kamçılanma hareketi oluyor. Hesaplar iyi yapılmazsa temas eden teller yangınlara sebep olabiliyor. Ben bunu eşimden duyduğumda çok heyecanlandım. Bunu yazmak istedim. Buzun elektrik teriminde stres anlamına geldiğini öğrendiğimde iyice heyecanlandım “Bildiğin kadın halleri” dedim. Farklı bölgelerden farklı gibi görünen kadınları anlatmaya çalıştım” diyerek anlattı.

Zeynep Uzunbay (Fotoğraf: EVRENSEL)
'Kamçılanma Mesafesi'nin yazarı Zeynep Uzunbay

'BİRLİKTE ÜRETİYOR OLMAK ÇOK MUTLULUK VERİCİ'

Manos Yayın Kurulundan Şair C. Hakkı Zariç ise kuşaktan kuşağa edebiyatçılarla bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. “Devam etmenin hızı ve rüzgarıyla hareket ediyor olabilmek ve dostlarımızla birlikte üretiyor olmak çok mutluluk verici” diyen Zariç, yeni şiir kitabı Zona’dan bir şiirini salondakilerle paylaştı.

'MAHALLEMİN DİLİYLE KONUŞTUM'

Yazar Adnan Özyalçıner ise yeni kitabı Torik Akını’ndan şöyle söz etti: Ben yaşadıklarımı yazdım. Yaşadıklarımızı, bize yaşattıklarını, hatta bize dayattıklarını yazdım. Bu kitap Sennur Sezer’e adandı. Sennur diyor ki “Konuştum. Susmak anamın diliydi”. Ben de konuştum ama mahallemin diliyle konuştum. Benim mahallemde annem babam başta olmak üzere çoğu kişi okuma yazma bilmezdi ama hepsinin yaşamda çektikleri acıları, sevinçleri; yaşama duydukları sevgi, mutluluk, hayalleri, düşleri vardı. Gelecek umutları vardı ama bunu ifade edemiyorlardı. Yapacak bir şey vardı, onların ifade edemediklerini ben ifade ettim. Onlar adına konuştum.

Adnan Özyalçıner (Fotoğraf: EVRENSEL)
Yazar Adnan Özyalçıner

1964 yılında yedek subay öğretmen olarak Kürt illerine gittiğini aktaran Özyalçıner "Oradaki insanlara baktım, benim mahallemin insanlarıyla aynıydı. Aynı yoksulluk, aynı yoksunluk. Aynı biçimde okuma yazma bilmiyorlardı, üstüne üstlük dilleri de yok onların. Onların da çektikleri yaşam acıları, dayatılan acılar, dayatılan baskılar... hepsi var üstelik hayata sarılmışlıkları da var. Yaşamlarında yeni istekleri var, düşleri var. Ama onlar da benim mahallemdekiler gibi. Onların diliyle de konuştum. Bu kitapta hepsi var” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

'Almanya da vizeleri askıya alabilir'

SONRAKİ HABER

'Arabuluculuk Yasası' Mecliste kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa