12 Ekim 2017 01:31

‘Bölünmeye son vermeli taleplerimiz için birleşmeliyiz’

İşten atılan cam işçilerinin direnişi sürerken içeride çalışan işçiler, başarının işçilerin birliğinden geçtiğine dikkat çekti.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Lüleburgaz

Fırın kapatma bahanesiyle işten atılan 90 işçinin Kristal-İş Trakya Şube binası önünde başlattığı direniş tüm kararlığı ile sürerken cam fabrikalarında da gündem işten atmalar. Sendikanın göstermelik bile olsa mücadele niyetinin olmadığını düşünen çalışan işçiler, başarının işçilerin birliğinden geçtiğine dikkat çekiyor. Sendikacıların kışkırtmasıyla çalışanların “iktidar ve muhalefet” olarak ayrıştırıldığına dikkat çeken işçiler, “Hak almak, işten atmaları engellemek ve daha iyi koşullarda çalışmak istiyorsak bu bölünmeye son vermeli, taleplerimiz için birleşmeliyiz” dedi. 

İçerideki bölünmeye dikkat çeken bir işçi, “İşten atılanlar muhalif denilince iktidar yanlısı da ‘atılan muhalefetse bana ne’ diyor. Çünkü çatışmış onunla vakti zamanında, yemek yemek için bile aynı masaya oturmamış, aynı masaya oturduğu zaman da temsilci kaş, göz yapmış, onunla niye oturuyorsun o muhalefetten demiş. Fabrika da herkes kendi ekibiyle geziyor, yemek yiyor. Bilinci oturmayan adam da onu tabi ki karşısına alıyor” diye konuştu. Arkadaşı ile yaptığı sohbeti aktaran bir başka işçi de şöyle konuştu: “Arkadaşım ‘Hatta 5 kişi çalışıyoruz. Yalnız başına sayılırım. Selamlaşıyoruz o kadar. Konuşmuyor benimle birlikte çalıştığımız arkadaşlar. 8 saat yalnızım yani. Normal muhabbet bile yok. Özellikle bu ara muhabbeti daha da kestiler. Birileri işçiyi uyarıyor, onunla niye konuşuyorsun diye. İşten atmaların olduğu Kırklareli Paşabahçe’de daha da keskin bu durum. Şubeyi de genel merkezi de belirleyen burası. O yüzden o mesafeyi iyice açmışlar. Bilinçli bir şekilde açtılar iktidar muhalefet diye işçilerin arasını.

”İKTİDAR YANLISI İŞÇİLER DE HUZURSUZ AMA... 

Mevcut yönetime yakın işçiler arasında da huzursuzluk olduğunu söyleyen bir başka işçi, pek çok işçinin vicdanen bu işin yanlış olduğunu düşündüğünü ancak bunu dile getiremediğini dile getirdi: “Samimi olarak kendi içinde bu meseleyi düşünen ve doğru bulmayanlar var, ‘Böyle de olmaz’ diyenler var, ‘Yazıktır, günahtır’ diyenler var. 90 işçi geri alınır, her türlü çalıştırılır’ diyenler var ama sesli bir şekilde dile getiremiyorlar. Bu işi içinden düşünüyor. Bunu temsilciye ya da sendika yöneticilerine yöneltemiyor. Çünkü taraf olma duygusu bunu söylemesine engel oluyor. Adam ben bit tarafım bunu söylememem gerekiyor’ diye düşünüyor.” 

İÇERİDEKİ TEPKİ MEVCUT TABLOYU DEĞİŞTİRMEZ

Ayrışma nedeniyle fabrikalarda sendika temsilcilerine gerekli baskı yapılamadığını söyleyen bir diğer işçi, “İçeride sendikacılara bunlar yapılsın, şunlar yapılsın diye büyük bir baskı yok. Bu haliyle çok bir şey çıkmaz içeriden. Yapılan eylemi herkes iyi değerlendiriyor. Ancak bunlar konuştuktan sonra herkes kabuğuna dönüyor. Değiştirmeye yönelik herhangi bir şey yok. Dayanışmaya geliyorlar. Ancak bu mevcut tabloya değiştirecek bir şey değil. ‘90 işçi işinden oldu. Muhalefette olsa, iktidar olsa, ne olursa olsun bunlar işçi arkadaşlarımız, onlarca yıldır çalıştığımız arkadaşlarımız, bunların işine geri dönmesi gerek. Arkadaş yetti artık şalteri indiriyoruz’ deme iradesi yok. Sendikaya rağmen içeride ne yapabilir işçi bunu bilmiyor. Bu haliyle sendikaya rağmen bir şey yapamaz zaten. Muhalefetin böyle bir niyeti var ancak toparlayamıyor. Bu yüzden içerideki bölünme bitirilmeden başarı şansı yok” diye konuştu.

SENDİKAYI YENİDEN İNŞA ETMEMİZ LAZIM  

“Normalde dışarı bakıldığında işçileri atan işveren, tepkimizi de örgütlü bir şekilde işverene karşı göstermemiz lazım” diyen bir başka işçi de şöyle devam etti: “Doğru olan bu ama sendika işverenin önüne ciddi bir set örmüş durumda. Beni geçmeden işverene ulaşamazsın diyor. O yüzden ne olursa olsun sendikaya olan tepki yerinde ve haklı bir tepki. Genel Başkan Bilal Çetintaş, işten atılanların işe geri dönmesi için göstermelik de olsa mücadele edeceğim bile diyemiyor. Yapılan mitingde de bunu söyleyemedi. Ne olursa olsun kaybedilmiş bir onurumuz var. Bu onurumuzu geri kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız, 90 kişinin makinesinin başına döndüreceğiz demedi. Diyememesinin nedeni de işverene kesinlikle söz geçiremez duruma gelmesi. İşçinin karşısında o kadar sıkışmışlığa rağmen halen en ufak bir hareket bile yapamıyor. Çünkü işveren boynunu tutmuş. Temsilciler atama temsilciler zaten. Oradan doğru da bir şey yapamıyorsun. Yani işverenle bir kerede çatışılmıyor. Bu yüzden bu sendikacıları aşmadan direk işverenle yüz yüze gelemeyiz. İşçi de yaptığı eylemlerle artık bu anlayışa geçit vermeyeceğini gösterdi. Bu saatten sonra yapılacak en iyi şey sendikayı yeniden inşa etmek lazım.” 

SENDİKANIN MÜCADELEYE NİYETİ YOK

Sendikanın mücadeleye niyeti olmadığını söyleyen bir başka işçi, “Eğer çözüm istiyorsan akşam gelmişsin sıcağı sıcağına konuşursun. Sendika işi soğutmaya çalışıyor. İşten atmalar devam edecek söylentisi üzerinden Kırklareli Cam’ı bastırmış durumdalar.Sendikanın özel bir çalışması var orayla ilgili. Bunlar işe dönerse sözleşmeliler çıkarılacak diyorlar. İşten çıkarılan işçilerin talepleri işten çıkarılmanız. Oradan bastırıyorlar” dedi. 

SENDİKANIN BU İŞE DÖRT ELLE SARILIP GEREĞİNİ YAPMASI GEREKİR

DİRENİŞTEKİ işçzilerle konuşuyoruz. Direnişteki işçilerin sözcüsü Aydın Şahin, “Atılan işçiler birkaç gün bağırıp çağırır sonra biter diye düşündüler. Ama başaramayacaklar. Cam işçilerinin yüzde 50’si burada. Genel Merkez yönetimindeki 5 profesyonelden 2’si buradan. Merkez yöneticilerimizin 2’si ile birlikte çalışıyoruz. Başkan buradaki halkla ilk defa karşı karşıya gelmiyor. Akrabaları burada, kendisi burada yaşıyor. Bu iş öyle ya da böyle bitecek ama o insan burada yaşayacak” diye konuştu. 
Bu sorunu 2 aydır yaşadıklarını belirten Şahin şöyle devam etti: “İşten atmalara ilişkin işyerinde detaylı bir açıklama yapılmadı. Emekliliğine 2 yıl kalanları ve rapor alanların işten çıkarılacağı algısı yaratıldı. Israrla işverenin söylemleri tekrarlandı. Biz de oraya odaklandık. İşçiler bu çerçevede çözülebileceğini düşündü. Ancak işten atmalar başlayınca ayaklarımız suya değmeye başladı. Meğer işin içinde sendikacılar da varmış. İşin içinde hesaplaşma varmış. Hesaplaşma üzerine görüşme yapılmış. Şimdi biz bunları takılıp kalmak istemiyoruz. Hata yaptıklarına karar verdiler mi vermediler mi bilmiyorum ama biz hesaplaşma derdinde değil çözüm üretme derdindeyiz. Sendikanın bu işe dört elle sarılıp gereğini yapması gerekir. Bizim kültürümüzde bunun örnekleri var zaten. Olmaması halinde sendikamızdan daha radikal eylemler beklentimiz var.”

SENDİKA KARAR ALSA KİMSE UYMAMAZLIK ETMEZ

Sendikanın karar alması durumunda tek bir cam işçisi bu karara uymazlık etmeyeceğini ifade eden Şahin, “Muhalefeti, iktidarı herkes birleşir. Biz işten atılanlar burada sendikada işletmede üzerine düşeni yaparak bir şekilde bu işi neticelendirmemiz lazım. Bu Kristal-İş’in kültüründe var. 91’deki Paşabahçe direnişine gitmeye gerek yok. Bu toplusözleşme sürecinde de iş bıraktık. Mayıs ayında 13 gün boyunca 1 saat ile başlayıp, daha sonra 2 saate kadar varan iş bırakma eylemleri yaptık” dedi.

Sorunun çözülmesini beklediklerini söyleyen Şahin şöyle devam etti: “Mücadelemizde kararlıyız. Sonuna kadar götüreceğiz. Büyük bir eylem yaptık. Herkese iyi moral oldu. Bu eyleme 3 gün içerisinde hazırlandık. Hafta sonu olsaydı daha kalabalık olacaktı. Daha büyük bir miting de yaşayacağız.”

ÖNCEKİ HABER

‘Gökçek istifa etse bile kurtulamaz, hesap vermeli’

SONRAKİ HABER

‘İddianame değil takipsizlik için gerekli evrak topluluğu'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...