Batan geminin malları mıdır kız çocukları?

Nalan ÇELİK

Batan gemilerden öncelikle kurtarılmasına çalışılanlar hiç değişmez: Kadınlar ve çocuklar. Batan ülkelerde de en çok ezilenler, hor görülenler aynıdır. Kadınlar ve çocuklar. Belki de bu yüzden devrimler çocuklar için yapılır. Çocukluğunu bilmeden büyüyen çocuklar için. Sennur Sezer (1)

Türkiye, Kanada, Peru tarafından hazırlanan karar tasarısıyla Birleşmiş Milletlere bağlı 193 ülke onayıyla 11 Ekim 2012, “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak kabul edildi. 11 Nisan 2012’de ‘İlköğretim ve Eğitim kanununda bazı değişiklikler” başlığıyla, 4+4+4 eğitim sistemine geçilirken, 66 aylık bebekler okul yollarına zikir, Kuran öğrenmek için dökülmüş, servis içinde unutulup katledilmişken, aynı yıl imam hatip liselerinin ortaokul bölümleri açılırken, hükümet edenlerinin 193 ülkeye kabul ettirdiği neydi?

Hükümet edenler performans düşüklüğüyle görevden alınırken, aklıma Mehmet Ali Erbil’in “Değiştir” adlı yarışma programı ve Milli Eğitim Bakanları geldi. Birbirinin şarkısına, şarkı ekleyenler. Evrim teorisi yok sayılırken, ”Cihat, hakkına hukukuna sahip çıkmaktır, kalp kazanmaktır”  diyen yeni bakan İsmet Yılmaz, kimin kalbini kazanmak olduğunu da açıklasaydı. Destanlarımız arasına katılan 15 Temmuz, iç-dış güçler diye terör örgütü muamelesine sokulan Gezi olayları ders konusu. Uzun zaman önce arka bahçe ilan edilmiş eğitim sisteminde yeni görev alan öğretmenlerin çoğunluğu biatçı. Biatçı olmayan, işsiz kalmama adına, rengini belli etmeyen öğretmenler ne kadar dayanacak? Emir kulu olmayan, Nuriye ve Semih açlık grevlerinin 217. gününde, rehin alınmış. Veli Saçılık, Acun Karadağ Yüksel Caddesinde direniyor. Onca işsiz, geleceksiz eğitimci.

Çocuk gelinlere tecavüz ettirmeye hazırlanan müftüler,  imamlar toplu cami nikâhlarına hazırlanırken, bir yerlerde erkek çocuklarına tecavüz edilirken, Amerika Türkiye’ye vizeyi kaldırınca “Biz kabile devleti değiliz” açıklamalarında Sennur Sezer araya girer: “Mızraklar uçuşuyor ve kadınlar/ kadınlar görünmüyor ortalıkta/ yalnız ceylan ölüleri/ ve sırtlanlar/ sırtlanlar pars kılığında/ manzara bu kadınların işlediği bir halıda.” (2) 

Daha ilkelleşen kabile devletinde, çırılçıplak insanlar, yerlerde domuzbağı gibi bağlanıp, gözdağı verilirken, kadınlar şort giydi, sokakta yürüdü, yan baktı diye tokatlanırken, boşanmak isteyen kadınlar avlanırken, azmettirenlerin hükümet edenler olduğunu bilerek, azmedilenlerin yaygın kavramla “ruh hastası” ilan edilerek, aklanıp paklanması, “keyfim istedi” açıklamaları yapılıp çelik yelek giydirilerek, okşaya seve gözaltına alınıp, salıverilmesi. “Dünya kız çocukları günü” mü?  

Kutlayabilenler var. Özel araç, koruma, yatırım, “iyi eğitim”leriyle hükümet edenlere göz yuman küçük-büyük burjuva sınıf bilincindekiler, bilince tetikçilik yapan yobazlıkla terbiye edilmiş yoksullar. Onların basın açıklamaları hükümetin makarna, kömür, oy için çamaşır makinesi dağıtmasına eşlik ederken, Cevat Akşit çıplak sevişmeyi eşeklerin sevişmesine benzetip, emekçi eşeklere ırkçılık yaparken, soyunmadan arka sokak, ıssız orman tecavüzünü destekleyip, bebek bekleyen kadına kız mı, erkek mi sorusuna kız yanıtı verildiğinde hâlâ dudak kıvrılırken, erkek çocuklarına adalardaki at muamelesi yapılıp, başkaldırıp kaçtığında kıyıya kadar kamçılanırken, kim demiş “Dünya kız çocukları günü.” 

Pearl Buck’un, Wang Lung’u yoksul ve cahil, aramızda. “Eve bir kadın geliyordu. Wang Lung ateşi yakmak için yaz-kış her sabah güneşle bir kalkmak zorundan kurtulacaktı. Yatağında uzanıp yatacaktı. Onun da ayağına kâseyle sıcak su gelecekti. Bundan sonra, mahsul bereketli olup da elleri genişlediği zamanlar kâsedeki sıcak suyun içinde çay yaprakları bulunacaktı.”(3)  O kadın, O-lan’da aramızda, hizmetçi, çiftçi, aile içi seks işçisi, çocuk doğurucusu, güçsüz kaldığında köşeye atılacak. Kim demiş Wang Lung, O’lan’ın çocukları “Dünya kız çocukları günü”nden haberdardır.

Batan geminin malları olarak görülen Ezidi kadınlar, Suriyeli kadınlar, Filistinli kadınlar ve çocukları, emperyalizmin obezleri, kıçları büyüklüğü patlamış mısır tabağını avuçlayıp, click me bira bardaklarından beşincisini höpürdetirken, kurgulayıp, haz aldıkları filmi izlercesine, filmi oluşmalarına taşeronluk yapanları, dudaklarındaki köpüğü silecek, esnek çalışma saatli peçete taşıyıcı tercümanlar aracılığıyla arayıp, yeni vahşet filmleri hazırlanırken, “Dünya kız çocukları günü” mü?

Biz denizde pullarını dökmüş, ağaca tırmanmış Sieren kızları; kızlarımız, oğullarımız, babalarıyla ağaçlardan düşmeden uyumaya çalışan kadınlar, Hava’ları uyarmaya çalışan Lilith’leriz. Çocuklarımızın güzel günlerini biz hazırlar, kutlarız.  

Dipnotlar:
1- Sennur Sezer, Direnç, Bütün Şiirleri, Manos Yay. S, 136, İst. Ekim 2017
2- Sennur Sezer, A.g.e, ‘Karanlıkta Çizgiler’ adlı şiirden, s, 291
3- Pearl Buck, Mübarek Topraklar, çev: Nihal Yeğinobalı, Güven Yayınevi, İst. 1966,  s, 11, 

Dünya Kız Çocukları Günü konferansı   

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), UNICEF ve UN Women ve Aydın Doğan Vakfı, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu danışmanlığında bugün "Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21. Yüzyılın Toplumsal Değişim Aktörleri" temasıyla "Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı" düzenleyecek. Konferansta, kız çocuklarının dayanıklı toplumlar inşa etmekteki rolleri ve ihtiyaçları ele alınacak. Konferansın ana konuşmacısı, insan genetiği felsefe doktoru olan Kraliyet Bilim Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin el-Haşimi olacak. Konferansta, Hindistan'da genç kadınları ve kızları her türlü şiddete karşı eğitmeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan bir girişim olan Sayfty'nin kurucusu, ekonomist, kadın hakları savunucusu ve sosyal girişimci Shruthi Kapoor, ODTÜ Sosyoloji Bölümü ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Yıldız Ecevit, Lübnan'da Alternatif Öğrenme Girişiminin Öncüsü Dr. Nayla Fahed, Forbes dergisinin 30 yaş altı bilim insanı listesinde yer alan mühendis Canan Dağdeviren, kodlama ve algoritma eğitimi veren KızCode Platformu'nun kurucusu Bilişim Kod Geliştirme Uzmanı Müjde Esin, satranç ustası Judit Polgar, tıp fakültesi öğrencisi ve kök hücre araştırmacısı İnci Kadribegiç ve gençlerin eğitim hakları üzerine kendi adıyla kurduğu vakfın kurucusu Ravda Nur Cuma yer alacak. 

Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde söyleşi

ÇANKAYA Belediyesi bugün saat 17.00’de Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Kız Çocukların Geleceği için Alternatif Adımlar” başlıklı bir söyleşi düzenleyecek.  Söyleşiye bağımsız feminist Hatice Kapusuz, “Çocuk kitaplarında toplumsal cinsiyeti alaşağı etmek” başlıklı konuşmasında çocuklar için yazılan ve resimlenen kitaplarda cinsiyetçi dili deşifre edip, eşitlikçi yaklaşımla hazırlanmış iyi örneklere dikkat çekecek. Meraklı Kedi İlkokulu’nun gönüllü beden eğitimi öğretmeni Irmak Ayoğlu ebeveyn katılımıyla “Başka bir okul mümkün” başlıklı konuşmasında alternatif eğitim olanaklarının kız çocukların geleceğine katkısını ve sporun kız çocuklar arası dayanışmaya etkisini anlatacak. Söyleşinin moderatörlüğünü Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi’nden Selen Doğan üstlenecek.