03 Ekim 2017 12:29

‘Hukuk yok Ali Cengiz oyunu var’

Dicle Üniversitesi Hastanesinde işten atılan 100 işçi asıl sorumluluğun üniversite yönetiminde olduğunu belirtti.

Paylaş

Cumhur DAŞ
Diyarbakır

Dicle Üniversitesi Hastanesinde çalışan 100 işçinin işten atılmasından sonra işçiler vardiyalarına gitmeyi sürdürüyor. İşçiler vardiya saatlerinde işlerine giderken, DİSK/Genel İş Sendikası da üniversite yönetimiyle görüşmelerine devam ediyor. 

22 yıldır Dicle Üniversitesi Hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan Sedat Aydın yaşanan tabloyu gazetemize değerlendirdi. Aynı zaman da DİSK/Genel İş Diyarbakır 1 Nolu Şube Yöneticisi olan Aydın, burada asıl sorumluluğun üniversite yönetiminde olduğunu belirterek, “Bizim asıl olarak hastane isçisi olduğumuza dair 2010 yılında alınan yargı kararları var. Ancak bu mahkeme kararlarına rağmen, üniversite yönetimi bizi taşeron sisteminde çalıştırmaya devam etti. Gelinen yerde de beni ve arkadaşlarımı bu son ihale süreciyle birlikte kapı dışarı etti. Ancak halen bize resmi olarak tebliğ edilen bir şey yok” dedi.

Dicle Üniversitesinde 1569 işçinin çalıştığını ifade eden Aydın, “Bunlar arasında emekliliği gelen 39 kişiyi ve yıllardır burada çalışan 61 isimi işten attılar. Başhekimle yaptığımız görüşmede bunun kendilerinden bağımsız olduğunu söylüyor. Bunun yeni şirketin tasarrufunda olduğunu belirtiyorlar. Ancak 30 Eylül 2017 itibariyle eski şirketin sözleşmesi bitiyor ve yeni şirket ihale alıyor. Bu ihalede 3 aylıktır. Ve bunlar diyor ki, ‘Şirket kendine göre kriter oluşturuyor, yeni ekip kuruyor.’ Bahsedilen 61 kişiyi araştırdığını söylemiş yeni şirket. Bu işçileri ileride çalışma düzenini bozacağı varsayımıyla işten atılıyor” dedi.

ÜNİVERSİTE SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ’

İşten atılanlar için bir liste oluşturulduğunun ifade edildiğini söyleyen Aydın, “Ancak üniversite yönetimi bu listeyi kabul etmiyor. Buna rağmen ‘İşten atılan 61 kişi bize dilekçeyle başvursun’ deniliyor. Komisyonun kurulduğu ve 61 kişiyi değerlendirerek karar vereceği ifade ediliyor. Liste yoksa 61 isim nasıl belirleniyor? Biz dilekçe vermeyi reddettik. İşçiler neye göre dilekçe versin? Suçsuzluğunu mu ispatlasın? Varsa bir suçum, idari soruşturmam bunu siz bana bildireceksiniz, bende kendimi savunacağım. Olmayan bir şey için ‘Gel dilekçe ver biz onu değerlendirelim, karar verelim’ deniliyor. Bunu da 3 gün içinde yapacaklarmış. Ayrıca, ‘Burada durmayın, evinize gidin’ deniliyor. Biliyorsunuz 3 gün üst üste mazeretsiz  işe gelmeyen işçinin iş akdi fesholuyor. Haklarından mahrum kalıyor. Burada tamamen bir Ali Cengiz oyunu var. Bunun insani ve hukuki dayanağı yok” dedi.

Üniversitenin sorumluluktan kaçamayacağını söyleyen Aydın, “Sorumluluk tamamen üniversiteye aittir. Yaşanacak hukuksal süreçlerde Dicle Üniversitesi hem maddi hem manevi zarar görecektir. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Ancak geçmiş yöntemler devam ediyor.

Asıl işveren üniversitenin kendisidir. Alt işveren ile üst iş veren ilişkisinin düzenlendiği durumlar var. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde bu listenin eski şirketin bir kısım yöneticileri ve mevcut hastane yönetiminin bazıları tarafından hazırlandığına inanıyoruz” dedi.

‘İŞÇİLER VARDİYALARINA GİDİYOR’

Sendikanın üniversite yönetimiyle bu sorunu diyalogla çözmeye çalıştığını söyleyen Aydın, “Bize resmi tebliğ yapılmadı. İşçiye hangi nedenlerden iş akdinin feshedildiğine dair bir bildirim yapılması gerekiyor. Ama şimdiye kadar böyle bir bildirim yapılmadı. Arkadaşlarımıza telefonla ‘İşe gelmeyin’ deniliyor. Arayan kim belli değil. Gece vardiyasına gelen bazı arkadaşlarımızda çalıştırılmadı. Bizde sendika ve işçiler olarak bunun hukuki ve ahlaki olmadığını söylüyoruz. Şimdi görüşmeler devam ediyor. Arkadaşlarımız kendi vardiyalarına geliyorlar, kartlarını basıyor, iş yerinde bulunuyor” dedi.
 

ÖNCEKİ HABER

‘Okul üzümü’ dağıtımı başladı

SONRAKİ HABER

İran-IKYB arasındaki gümrükler faal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa