02 Ekim 2017 07:06

Dink davasında sanık: Jandarma duyunca ‘biliyorduk’ dedi

Hrant Dink cinayeti davası öncesi Hrant'ın Arkadaşları açıklama yaptı: 10 yıl 3 ay geçti ama cinayet üzerindeki perde kaldırılmadı.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul 

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 56. duruşmasına cinayetin işlendiği dönem Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru sanık Tevhik Cantürk’ün savunmasıyla devam edildi. Cantürk ifadesinde, cinayetin işlendiği gün Trabzon Jandarma İstihbarat’da görevli memurlar Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile birlikte kahvede oyun oynadıklarını, cinayet haberini televizyonda gördükleri sırada jandarma görevlilerinin, “Öldürüleceğini biliyorduk, söyledik. Bir adamı koruyamadılar” dediklerini aktardı. 

Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumlu olan Emniyet, İstihbarat görevlileri ve jandarmanın yargılandığı davanın duruşmasına 2, 3, 5 ve 6 Ekim tarihlerinde devam edilecek. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşma, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru sanık Tevhik Cantürk’ün savunmasıyla devam etti. 

‘TUNCEL’İ ELEMAN OLARAK KULLANMADIM’

Halen Kilis’te geçici görevli olarak polis memurluğu yapan Tevhik Cantürk savunmasında sanıklardan Erhan Tuncel ile McDonalds bombalaması sonrasında 2 kez görüştüğünü, bu olay haricinde kendisiyle bir irtibat kurmadığını ifade etti. Cantürk, “2004’te Ramazan ayında Muhittin Zenit ekip arkadaşımdı. Yaklaşık 4 buçuk ay C Şube’de McDonalds’ın bombalanması olayını çözmek için beraber çalıştık. Bu olaydan 1 buçuk ay sonra C Şube’den ayrılıp R Şube’de görevlendirildim. İddianamede Erhan Tuncel’i Muhittin Zenit ile birlikte eleman yaptığım söyleniyor. Eleman olarak kullanmadım. McDonalds’ın bombalanmasından sonra Yasin Hayal’in yakalanması için iki görüşme haricinde kendisiyle iletişimim olmadı. Tuncel ilk iki görüşmemde güven vermemişti bu yüzden karşıydım eleman olmasına. İstihbarat sezgilerimden dolayı güvenmedim” dedi. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan Cantürk’e, “Büronun değişmesini neye bağlıyorsun? Mimleme formunu imzalamadığın için mi değişti” diye sordu. Cantürk ise “Dört dörtlük olarak bununla ilişkisi vardır diyemiyorum. Uzmanlık alanım R  Şube konusundaydı. C Şube’de çok tecrübeli değildim. 4 buçuk ay çalıştım” cevabı verdi. 

‘CİNAYETİ TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİK’

Olay günü Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri Okan Şimşek ve Veysel Şahin’le beraber olduğunu söyleyen Cantürk şöyle konuştu: “Öğlen yemek yemeyin beraber yiyelim dedim. Saat 12 civarında da biz geçtik geliyor musunuz diye sormak için aradım. İddianamede saat 13.46 ve 14.22 deki görüşmeleri kesinlikle yapmadığım HTS kayıtlarında ortaya çıkacaktır. 15.00 civarında öldürülen Dink’ten önce iki görüşme yapmışım gibi gösteriliyor o esnada beraber aynı masada oyun oynadığım insanları belirtilen saatlerde aramam mümkün değil. Cinayet haberini televizyondaki alt yazıdan öğrendik. O sırada yanımda bulunan jandarma görevlileri, ‘Öldürüleceğini biliyorduk, söyledik. Bir adamı koruyamadılar’ dediler. Ben de Ercan Demir’i arayıp bilgi verdim. O da ‘Biliyorduk, İstanbul’a yazmıştık’ dedi.” FETÖ PDY Örgütü ile bir ilişkisi olmadığını savunan Cantürk, beraatini talep etti. 

‘KANLI PANTOLONUN AKIBETİNİ MUHİTTİN ZENİT BİLİR’

Dink Ailesi Avukatı Hakan Bakırcıoğlu Cantürk’e,  “McDonalds failinin Yasin Hayal olduğu ortaya çıktığında Hayal’in arkadaşı Erhan Tuncel ile görüşmüşsünüz. Tuncel, Hayal’in kanlı pantolonunu size vermiş. Tuncel’in McDonalds faillerinden olduğunu biliyor muydunuz” diye sordu. Cantürk, “Bilmiyordum, bilmem de mümkün değil. Hiçbir istihbaratçı kendini riske atıp bizzat bombayı atan adamı korumaz. Zaten yanımıza gelmiş paket yapardık” cevabını verdi. Bakırcıoğlu bunun üzerine, kanlı pantolonun soruşturma dosyasına neden sunulmadığını sordu. Cantürk ise, “Tuncel pantolonu teslim etti şubeye getirirken büro amirimiz Hüseyin Yılmaz’a gösterdik Emniyet otoparkında. Daha sonra yukarı çıktık Ercan Demir’e gösterdik. Ama sonra ne oldu akıbetini bilmiyorum. Muhittin Zenit bilir” diye yanıtladı. 

‘10 YIL 3 AYDIR CİNAYET ÜZERİNDEKİ PERDE KALDIRILMADI’

Duruşma öncesinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Hrant’ın Arkadaşları, “10 yıl 3 aydır devam eden davada henüz adaletin çok uzağındayız” dedi. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşması öncesinde adliye önünde bir araya gelen Hrant’ın Arkadaşları ‘Adalet Nöbeti’ tuttu. Nöbete HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı. Açıklamada “Hrant için adalet için” pankartı açan Hrant’ın Arkadaşları, “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Hrant için adalet için”, “Öldür diyenler yargılansın”, “Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz” sloganları attı. 

Hrant’ın Arkadaşları adına açıklama yapan Bülent Aydın, Temmuz 2007’de başlayan Dink cinayeti davasının 10 yıl 3 aydır sürdüğünü hatırlattı. “10 yıl 3 aydır adaletin neresindeyiz” diye soran Aydın, henüz cinayetle ilgili tüm kişilerin mahkeme önüne çıkarılmadığını belirterek, “Adaletin çok uzağındayız” dedi. Dink cinayeti davasına Trabzon Jandarma görevlilerinin de eklenmesiyle 50’ye yakın tutuklu sanık olduğunu aktaran Aydın, “10 yıl 3 ay geçti ama cinayet üzerindeki perde kaldırılmadı. Cinayet aydınlanana kadar takip etmeye devam edeceğiz ” diye konuştu. 

‘HAK SAVUNUCULARININ YERİ BURASIDIR’

Aralarında Hrant’ın Arkadaşları’ndan Özlem Dalkıran’ın da bulunduğu 10 hak savunucusunun delilsiz ve hukuksuz tutukluluklarının 90. gününe ulaştığını belirten Aydın şöyle devam etti: “10 yıldır Dink davasında adalet için, Adalet Nöbetçileri’nden olan Özlem Dalkıran 10 hak savunucusu ile beraber 90 gündür özgürlüğünden mahrum.  Neden içerideler sorusunun hala bir cevabı yok. Özlem Dalkıran ve arkadaşları için özgürlük istiyoruz. Onların yeri burasıdır.” Aydın’ın konuşmasının ardından “Özlem Dalkıran yalnız değildir” sloganı atıldı.  

ÖNCEKİ HABER

Fransa'da yangın: 4'ü çocuk 5 ölü

SONRAKİ HABER

Müftülere nikah yetkisi Meclis içerisinde protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...