Hükümet Kürtleri yok saymamalı
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kentte görev yapan gazetecilere, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde bir iftar yemeği verdi. Yemeğe Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysi İpek, yönetim kurulu üyeleri, Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüseyin Kaçar ve 150 kadar gazeteci katıldı.“Bu coğraf
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kentte görev yapan gazetecilere, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde bir iftar yemeği verdi. Yemeğe Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysi İpek, yönetim kurulu üyeleri, Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüseyin Kaçar ve 150 kadar gazeteci katıldı.
“Bu coğrafyada gazeteci olmak, siyasetçi olmak gibi ateşten gömlek giymeye benzer. Rabbim hepinizi ateşten korusun” diyen Baydemir, yemek sırasında gelen havai fişek sesleri ile hareketlenen gazetecilere de takılarak, “İnşallah biraz önce patlayanlar ramazanı kutlamak için atılan havai fişeklerdir” dedi.
NASIL BU NOKTAYA GELDİK?
Bölgedeki gelişmeleri değerlendiren Baydemir, “Nasıl olur da komşu ülkelerimizde sıfır problem noktasından bugün Suriye Kürdistan’ının topraklarını bir nevi tampon bölge adı altında işgal politikasına gelmiş bulunuyoruz. Bu nasıl bir cinnet halidir?” sözleriyle Hükümeti eleştirdi. Baydemir, “Çok açık ve net söylüyorum bu ülkeyi yönetenler 20 milyon Kürt’ü yok sayarak artık dış ve iç siyaset yapmaktan vazgeçmelidir” dedi.
‘İŞGAL BİR CİNNET OLUR’
Baydemir, “Suriye’nin, Suriye Kürdistan’ının işgali bir cinnet olacaktır. Ve Ortadoğu’ya barışı olabildiğince uzaklaştıracaktır” dedi. Baydemir şunları söyledi: “Yegane yol Irak’ta olduğu gibi, ya da benzeri… İran’da da Özerk Kürdistan olacaktır. Türkiye’de de Özerk Kürdistan olacaktır. Suriye’de de Özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur diye düşünüyorum.”
SAVAŞ DEĞİL MÜZAKERE ÇAĞRISI
Baydemir son olarak şunları söyledi: “Artık hiçbir sorunumuzu F-16’ların yağdırdığı bombalarla, tankların, topların atmış olduğu bombalarla veya kurşunlarla çözme şansımız yoktur diye düşünüyorum. Tek yol, yek yol müzakeredir, müzakerenin kurulacağı zemin de Kürt halkının haklı talebi olan idari ve siyasi statüdür. Kürt halkına ve Kürdistan coğrafyasına idari ve siyasi statü verilmediği müddetçe adalet tesis edilemeyecektir. Temennim Türk halkının, hükümetin şu anda yürütmüş olduğu politikaya biz Kürtlerden daha fazla dur demesidir.” (DİYARBAKIR)