24 Eylül 2017 22:22

Irak Kürdistan Bölgesi'nde referandum: Bağımsızlığa evet

IKBY tehditlerin gölgesinde bağımsızlık oylaması gerçekleştirildi. Halkın yüzde 92.72'si 'Evet' dedi.

Paylaş

Irak merkezi hükümeti yasa dışı ilan etti, ABD ‘erteleyin’, Rusya ‘toprak bütünlüğü’ dedi, İran askeri tatbikat adı altında sınır köylerini vurdu ve IKBY’ye uçuşları durdurdu, Türkiye de ‘müdahaleyle’ tehdit etti. Birleşmiş Milletler ise ‘herhangi bir rol üstlenmeyeceği’ni açıkladı.

Komşularından ve emperyalist ülkelerden gelen tüm ‘uyarı ve tehditlere’ rağmen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), aldığı ‘bağımsızlık referandumu düzenleme kararını hayata geçirdi. Referandum bugün yapıldı. Büyük kısmı Iraklı Kürt olan 5 milyonun üzerinde seçmen referandumda oy kullandı.

YÜZDE 92.7'Sİ EVET DEDİ

Komisyon Başkanı Hındirin Muhammed referandum sürecinin yasalara uygun bir şekilde yapıldığını belirterek, “Güvenli bir şekilde sürdürülen referandum başarıyla gerçekleşmiştir ve başarılı geçen bu sürecin sonunda Kürdistan halkına müjde vereceğiz. Bağımsızlık referandumuna katılım oranı yüzde 72.16 olarak gerçekleşmiştir. Toplam 4 milyon 551 bin 255 seçmenden 3 milyon 305 bin 925 kişi referandumda oy kullanmıştır. 40 bin 11 oy geçersiz sayılmıştır. Referandumda yüzde 92.72 'evet' oyu, yüzde 7.27 'hayır' oyu çıkmıştır” dedi.


Gün boyu yaşanan başlıca olaylar şöyle:

BARZANİ OYUNU KULLANDI

Referandum için halk saat 08.00 itibariyle sandıklara gitmeye başladı. Mesut Barzani Erbil' in Selahaddin ilçesinde 2 nolu seçim merkezinde oyunu kullandı. Barzani'den sonra oğlu Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani de aynı sandığa gelerek  oy kullandı. Barzani ve oğlu gazetecilere  herhangi bir açıklama yapmadan seçim merkezinden ayrıldı.

BAŞBAKAN BARZANİ: REFERANDUM KOMŞULARA TEHDİT DEĞİL

IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, “Referandum, sınırları belirlemek için değildir. Komşu ülkelere, bölge için istikrar unsuru olduğumuzu gösterdik” dedi. Barzani, "Bugünkü süreç, Irak Kürdistanı çerçevesindedir. Komşu ülkelerle ilgili olduğu şeklinde anlaşılmasını istemiyoruz. Bağdat'tan ümidimizi kestiğimiz için bu yola girdik. Kürdistan'da yaptığımız, asla Türkiye için tehdit değildir. Türkiye'nin bizi anlamasını bekliyoruz. Referandum, asla 26 Eylül'de Kürdistan devletini ilan edeceğimiz anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani ise “Bugün Kürdistan’da yaşanan durum hiçbir komşumuza tehdit değildir. Halkımızın görüşünü alma süreci başlatıldı” ifadesini kullandı.

'HABUR SINIR KAPISI KAPATILDI' İDDİASI YALANLANDI AMA...

Öte yandan Habur Sınır Kapısı'nın tek taraflı olarak kapatıldığı iddia edildi. Sadece Türkiye'den geçişe izin verildiği öne sürüldü. Ancak önce Rudaw sonra Gümrük Bakanlığı bu iddiayı yalanladı. Gümrük Bakanlığı sadece sınırdan Türkiye'ye geçişte denetimlerin sıkılaştırıldığını belirtti ve "İlerleyen saatlerdeki gelişmelere göre durumu yeniden değerlendiririz" dedi. Öğle saatlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise "Giriş çıkışlar kapatılacak" ifadesini kullandı.

THY: ERBİL SEFERLERİ DEVAM EDİYOR

Türk Hava Yolları (THY) da Erbil seferlerini iptal ettiği iddiasını yalanladı. Türk Hava Yolları Basın Müşavirliği bugün saat 00.15'te İstanbul-Erbil seferinin gerçekleştirildiğini ve iptallerin söz konusu olmadığını açıkladı. THY ayrıca bugün saat 10.00'da yapılması planlanan Gaziantep- Erbil seferini yolcu yetersizliği nedeniyle iptal edildiğini belirtti. Atlasglobal Hava Yolları'nın da bugün yapılacak seferinin saatinin ileriye alındığı ve bu seferin gerçekleştirileceği öğrenildi.

RUDAW TÜRKSAT'TAN ÇIKARILDI

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi merkezli Rudaw televizyonu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin referandumun kararını uygulaması sonrası Türksat'tan çıkarıldı.

RTÜK, Kuzey Irak merkezli yayın kuruluşu Rudaw'ın Türksat'tan çıkarılması yönünde karar vermişti.

İRAN: SINIR KAPILARINI KAPATMADIK

İran Dışişleri Bakanlığı, Kürdistan Bölgesi’yle olan ortak sınır kapılarını kapatmadığını açıkladı.

Rudaw'ın haberine göre İran Dışişleri Bakanlığı tarafından İran medyasına gönderilen yazılı açıklamada, “İran'la Irak Kürdistan Bölgesi arasındaki kara sınır kapıları kapatılmamıştır, şu an sadece hava sahası kapalıdır” denildi.

Bu sabah basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, İran'ın Bağdat yönetimin isteği doğrultusunda Kürdistan Bölgesi’yle olan kara sınır kapılarını kapattığını açıklamıştı.

IRAK'TAN SINIR KAPATMA KARARI

Rudaw'ın haberine göre Irak Parlamentosu da bugünkü oylamayla Kürdistan bölgesi ile olan tüm sınırları kapatma kararı aldı.

Ayrıca AFP'nin duyurduğuna göre parlamento, referandum yapılan Kerkük gibi "tartışmalı" bölgelere asker gönderilmesini talep etti.

GECE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ

Kerkük'te gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi

KILIÇDAROĞLU: SÜRATLE SORUNA ÇÖZÜM ÜRETİLMELİDİR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Süratle Irak merkezi yönetimi ile Türkiye ve İran'ın bir araya gelerek soruna ortak çözüm üretmeleri gerekir. Eğer ortak çözüm üritilebilirse Türkiye bu konuda önemli mesafe alabilir." açıklamasında bulundu.

IRAK VE TÜRKİYE ORTAK TATBİKATA BAŞLADI

Irak, Türkiye ile ortak tatbikata başladıklarını duyurdu.

Reuters, Irak Savunma Bakanlığı'nın Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte, sınırda ortak tatbikat başlattıklarını bildirdi. TSK de "Habur'da Irak kuvvetleriyle birleşik tatbikat yapılacak" açıklaması yaptı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 18 Eylül 2017 tarihinde Silopi Habur bölgesinde icra edilmeye başlanan tatbikatın üçüncü safhasına geçildiğini açıkladı. TSK’den yapılan yazılı açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 18 Eylül 2017 tarihinden itibaren Silopi Habur bölgesinde icra edilmekte olan tatbikatın üçüncü safhasına 26 Eylül 2017 tarihinde başlanacaktır.

Tatbikatın bu safhası, bugün akşam saatlerinde bölgeye intikal eden Irak Silahlı Kuvvetlerine bağlı birlik/unsurların da katılımı ile birleşik olarak icra edilecektir” denildi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN 'BİR GECE ANSIZIN' TEHDİDİ

Uluslararası Ombudsmanlık Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "K. Irak’taki bölgesel yönetimin referandum kararı ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez.

Açık ve net söylüyorum bugün referandum yapıyorlar. Bir defa Irak’ın federal yapısı bunların yaptığı referandumu kabul etmiyor. Boşu boşuna makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar. Yaptığı iş bu.

'GİRİŞ ÇIKIŞ KAPATILACAK'

Şu anda İran aynı durumda. Hava kuvvetlerimiz aynı durumda. Sınırlardan şu anda sadece Irak tarafına geçişe müsaade var. Bu hafta içinde gerekli diğer tedbirleri de açıklayacağız. Bunlardan sonra giriş çıkış kapatılacak. Farklı tedbirler de var onları da açıklayacağız. Bakalım petrolünü nereye akıtacak. Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti.

Şu anda Kuzey Irak yönetimini İsrail’den başka tanıyan yok. Biz adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. K. Irak yerel yönetiminin bu adımdan geri adım atması şart. Olmazsa olmaz. Federal devlet, meclis zaten kabul etmiyor. Aynı şekilde Suriye’de de bir veya birden fazla terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Öyle PKK- YPG orada devlet kuracakmış, bunlar sadece kuru birer rüya.

Bizim 911 km Suriye sınırımız var. Biz burada böyle bir yapılanmaya asla izin vermeyiz. Dedim ya bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu Fırat Kalkanı harekatında yaptık. Siyasetin ve diplomasinin ötesinde bir önemi olan Irak ve Suriye konusunda bütün seçenekler önümüzdedir. Cerablus, Rai, El Bab’da 2 bin kilometrelik alanı nasıl DEAŞ’tan temizlediysek şimdi yine bir adım atıyoruz. Irak’ta da yapmaktan geri durmayız."

ERDOĞAN, PUTİN'LE IKBY'Yİ KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusyalı mevkidaşı Vladimir Putin'le de IKBY referandumunu konuştuğu açıklandı. Erdoğan ve Putin, başta bölgedeki son gelişmeler olmak üzere tüm konuları perşembe günü Ankara'da bir araya gelerek, geniş biçimde ele alma konusunda mutabık kaldı.

YILDIRIM: EKONOMİK, SİYASİ, ASKERİ KARARLAR ALACAĞIZ

Başbakan Yıldırım; TRT Haber, CNN Türk, A Haber, NTV ve Habertürk TV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. IKBY'de yapılan 'bağımsızlık referandumu'na ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim, bir inatlaşmaya gitti ve bu referandumu yapıyor. Biz açıkça ifade ettik. Bu referandum, gayrimeşrudur. Referandumun sonuçları hiçbir şekilde tanınmayacaktır, yok hükmündedir. Bölgedeki barış ve istikrara hiçbir katkısı olmayacak. Var olan kaosu, krizi ve sorunları daha da artıracaktır. Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin kişisel ihtirasları sonucu alınmış bir karardır. Ne Kürtlere ne Araplara ne Türkmenlere ve diğerlerine herhangi bir umut ve gelecek vaadeden bir iş değildir. Daha fazla ızdırap, daha fazla acı, daha fazla gözyaşı kararı verilmiştir. Türkiye, elini, kolunu bağlayıp, bekleyecek değil. Uyarılarımızın yanı sıra MGK'da, Bakanlar Kurulu'nda, TBMM'de tezkere oylaması yapmak suretiyle atılacak adımlara esas olacak kararlarımızı verdik" diye konuştu.

'EKONOMİK, SİYASİ, DİPLOMATİK VE ASKERİ BOYUTTA ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ'

IKBY'ye yönelik kararların üç grupta ele alınacağını belirten Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Biri ekonomik boyuttaki karar, ikincisi siyasi-diplomatik alanda yapılacak çalışmalar, üçüncüsü de güvenlik ve askeri boyutta yapacağımız çalışmalar. Dün itibariyle Irak merkezi yönetimi, Bağdat, bizimkine benzer bir güvenlik toplantısı yaptı ve orada bir karar aldılar. O kararda, başta İran ve Türkiye olmak üzere bundan böyle sınır geçişleri, havaalanları, enerji nakil hatları, boru hatları gibi konularda muhatabın sadece kendileri olduğunu ve ilgili ülkelerin verecekleri kararda, yapacakları uygulamalarda muhatabının Bağdat olması gerektiğini bu konuda bize bilgilendirme yaptılar. Kriz, artık zirve yaptı. Dönülmez bir noktaya geldiği için bundan sonrası hiç hoş olmayan, rahatsız edici gelişmelerin de olacağı bir sürecin başlangıcı bölgede. Ümit ederiz ki böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız; ama inatla Kerkük gibi Musul gibi anayasayla tanınmış sınırlar dışında da bu referandumu yapma inadı, bir anlamda sıcak bir çatışmaya da zemin hazırlamıştır. Bizim bundan sonraki adımlarda Irak merkezi yönetimini daha fazla doğrudan muhatap alarak, ona göre kararlarımızı vereceğiz"

'İRAN'IN DUYURDUĞU NOTANIN AYNISI BUGÜN BİZE DE GELDİ'

Türkiye'nin Habur Sınırı Kapısı'nı kapatıp kapatmayacağı ile petrol konusunda bir adım atıp atmayacağı sorulan Yıldırım, "Bugün itibariyle benzer talep, Türkiye'ye de ulaştı. Dün İran'ın duyurduğu notanın aynısı bugün bize de geldi. Bunun üzerinde arkadaşlarımız bir ekip oluşturdu. Enerji, gümrük, dışişleri, savunma ve içişleri bakanlıklarından oluşan ekip, bunların detaylarını çalışıyor. Çok geç olmadan bu adımları atacağız. Gerek hava sahasıyla ilgili gerek sınır kapılarının nasıl yönetileceği. Burada zorluklarımız var. Zorluklardan biri, sınır kapılarında fiilen, şu anda peşmerge oranın yönetiminde. Irak, onlardan sınır kapılarını teslim etmelerini istedi. Bunlar, o teslimatı yapacaklar mı, yapmayacaklar mı, nasıl bir gelişme olacak; bunları takip etmemiz lazım. O yüzden de Irak'la Bağdat'la daha sıkı bir diyalog içinde bu süreci yürütmemiz gerekiyor" diye yanıt verdi.

'KİMSE, KÜRTLERE KARŞI BİR TAVIR İÇİNDEYİZ ZANNETMESİN'

Türkiye'nin hedefinin bölgede yaşayanlar olmadığını söyleyen Yıldırım, "Bizim ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak gördüğümüz bu referandum konusunda inat edenlerdir. Kürtlerle bunları birbirinden ayrı tutalım. Kimse zannetmesin ki biz, Kürtlere karşı bir tavır içindeyiz. Bizim nüfusumuz içinde de Kürtler var, Türkmenler var, Lazlar var, Zazalar var, Araplar var. Biz bunlarla aynı bayrak altında, aynı devletin sınırları içinde bir millet olarak birlikte taşıyoruz. Bir sorunumuz yok. Bizim takıldığımız konu, ayrımcılık hareketini körüklemek ve kışkırtmaktır. Bunlar tabiatıyla birinci derecede Irak için tehlikelidir. İkinci derecede komşu ülkeler bakımından sorundur. Biz 40 yıldır bunun bedelini ödüyoruz. 84'ten beri PKK ile mücadeleyi biz niye yapıyoruz? Bir ayrımcı hareket, bir bölücü hareket. Bizim ülkemizin bir bölgesini bölmeye çalışıyorlar. Oradaki insanımızı taciz ediyorlar. Bu mücadele, bir ülke egemenliğinin korunması, milletin birlikte ve beraber tutulma mücadelesidir" diye konuştu.

'KARŞIMIZDAKİ MEŞRU OTORİTE, BAĞDAT'TIR'

Bölgedeki meşru otoritenin, Bağdat merkezi hükümeti olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Sınır kapıları, havaalanları bundan böyle merkezi hükümetin sevk ve idaresindedir. Petrol boru hattı da buna dahil. İletişim hatları da buna dahil. Dolayısıyla bizim alacağımız kararlardaki karşımızdaki meşru otorite, Bağdat'tır, merkezi hükümettir. Şu anda bu görüşmeler sürüyor. Uygulama, kısa sürede başlayacak. Onların resmen taleplerini aldık. Bu önemliydi harekete geçmek için. Resmi talepleri geldi. Bugün itibariyle süreç başladı. Hangisi en kolay uygulanır, hangisinde sorunlar var; bizim oluşturduğumuz komite, Başbakanlık bünyesinde bunları değerlendiriyor ve kısa sürede bunları adım adım uygulamaya koyacağız" dedi.

'TAMPON BÖLGEYİ KONUŞMAK İÇİN ERKEN'

Askeri tedbirler üzerinden tampon bölgenin söz konusu olup olmadığı sorulan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Bunları konuşmak için şu anda çok erken. Şu anda gelişmeleri takip etmekle beraber tedbirlerimizi alıyoruz. Durup dururken biz hiçbir şekilde bir maceraya girmeyiz; ama ülkemizin menfaatlerine halel getirecek bir tutum olursa onun da karşılığını hiç gecikmeden veririz. Oradan giden araçlarımıza yönelik eğer bir hareket olursa bu, bize yapılmış bir harekettir. Biz de buna karşılık mutlaka vereceğiz. Radikal unsurlar, teröristler bu süreç içerisinde daha da çılgın hareketler yapabilirler. Bu konuda da tedbirlerimizi alıyoruz. Güvenliğimizi hedef alan her türlü eylem, her türlü kalkışma ister hudutlarımız içinde olsun ister dışında olsun fark etmez. Anında karşılığını görecek"

'İYİ NİYET VE GAYRETİN BUNDAN SONRA DEVAM ETMESİ, SÖZ KONUSU DEĞİL'

Başika'daki TSK askerinin sayısının artırılıp artırılmayacağıyla Türkiye'nin peşmerge eğitimini durdurup durdurmayacağı sorulan Yıldırım, "Bunlar yaşandıktan sonra artık Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetime, onların yaşaması için onların bütün dünyadan gördüğü izolasyona rağmen oradaki insanların sıkıntılarının giderilmesi için gösterdiğimiz iyi niyet ve gayretin bundan sonra devam etmesi söz konusu değil. Neden? Bu işte inat edenler, aslında kendi halkalarının geleceğini karartıyor. Onlara zarar veriyor" dedi.

'İSTER IRAK'TA İSTER SURİYE'DE YENİ BİR OLUŞUM, KABUL EDİLEMEZ'

Sınırdaki tatbikata Irak'ın da katılacağını bildiren Başbakan Yıldırım, "Askeri personel, subay veya uzman düzeyinde katılım olacağı konusunda bir bilgi var. Bizim güney kara hudutlarımızda bir statü değişikliği, yeni bir oluşum ister Irak'ta ister Suriye'de kabul edilemez. Bunu ulusal güvenliğimize tehdit olarak görüyoruz. Bununla ilgili her türlü müdahale hakkımızı ikili ve uluslararası anlaşmalara bağlı olarak saklı tutuyoruz. Bizim dediğimiz, ne bugün ne sonra hiçbir şekilde böyle bir referandum bizim açımızdan meşru değildir. Kabul edilemez. Yapılmamalıdır" açıklamasında bulundu.

'VATANDAŞLARIMIZ RAHAT OLSUN, SAVAŞA GİRDİĞİMİZ YOK'

Türkiye'nin savaşa girmediğini söyleyen Yıldırım, "Biz, ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konularda, sınır ötesi tedbir alıyoruz. Afrin'in güneyinde ve etrafında İran, Rusya, Türkiye bir çatışmasızlık alanı oluşturmak için birlikte adım atıyoruz. Bunları 'savaş' diye nitelemek yanlış olur. Keza Irak tarafında da aldığımız tedbirler, bu anlamsız sözde referandum kararından sonra oradaki terör unsurlarının daha da cesaretlenerek, ülkemize yönelik faaliyetlerini artırmalarını önlemeye yönelik. Vatandaşlarımız rahat olsun. Savaşa falan girdiğimiz yok. Bir endişe havası oluşturmayalım. Bunlar noktasal operasyonlardır" diye konuştu.

'YANLIŞTA ISRAR EDEN VARSA HAK ETTİĞİ CEVABI VERECEK BİR ÜLKEYİZ'

Muhalefetin, hükümete yönelik IKBY'ye yapılan uygulamalar üzerinden 'kırmızı halı' ve 'bayrak' eleştirisi de sorulan Başbakan Yıldırım, "Türkiye, hata yapmadı. Türkiye, Irak anayasasında vaaz edilen, konan esaslar dahilinde bir muamele yaptı. Bundan böyle bu muameleyi yapmayacak. Bu kadar basit. Bizim yaptığımız protokol uygulamaları, Barzani'nin Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimine abartılarak, keyfi yaptığımız uygulamalar değil. Onlar, başka ülkelerde de var olan, bir federasyonun anayasadan aldığı haklar çerçevesinde meşruiyeti olan uygulamalardır. Bunları tenkit etmek, günlük siyasetin işidir. Yanlışta ısrar eden varsa ona da hak ettiği cevabı verecek bir ülkeyiz. Bundan sonra şu şansını yitirdi. Artık anayasada hak ettiği, tanımlanan muameleyi de göremeyecek. Bizim muhatabımız bundan böyle Bağdat olacak" diye yanıt verdi.

CHP'Lİ YILMAZ: BARZANİ'NİN BU ADIMINA SESSİZ KALINMAMALI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, referanduma ilişkin "Bölgemizde savaş olmasını istemeyiz ama Barzani'nin bu sorumsuz .adımına karşı da sessiz kalınmaması gerekir. Irak merkezi hükumetiyle, İran ile daha yakın bir iş birliği içinde bundan sonra ortak adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. " dedi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: REFERANDUMU TANIMIYORUZ

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise "Referandumu tanımıyoruz, yok hükmündedir. Gerek uluslarası hukuk, gerek Irak anayasası bakımından her türlü hukuki temelden ve meşruiyetten yoksun olan bu girişimi tanımıyoruz. Uluslararası hukuktan ve TBMM'nin verdiği yetkiden kaynaklanan tüm önlemleri alacağımızı bir kere daha vurguluyoruz" denildi.

‘BAĞIMSIZ BİR DEVLET İSTİYOR MUSUNUZ?’

Referandumda oy kullanacak seçmenleri sandık başında “Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan Bölgesi dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?” sorusu bekliyor. Seçmenin iki tercih hakkı var: ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ Referandumda oy verme noktaları dışında internet üzerinden de oy kullanabilecek.

REFERANDUM HANGİ KENTLERİ KAPSIYOR?

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi resmi olarak dört vilayetten oluşuyor: Süleymaniye, Erbil, Dohuk ve Halepçe. Ancak referandum bu kentler dışında IKBY’nin silahlı gücü olan peşmergenin kontrolü altında bulunan ve “Kürt yerleşimleri” denilen bölgeleri de kapsıyor. Bu yerler de Kerkük, Hanekin, Şengal, Diyala ve Ninova gibi kentler.

Oy verecek etnik ve dini gruplar arasında Kürtlerin yanı sıra Araplar, Türkmenler, Ezidiler ve Süryaniler de bulunuyor.

Kerkük’teki Arap ve Türkmen partiler referandumu boykot ediyor. Şengal ve Ninova’daki Ezidiler de sandığa gitmeyeceklerini açıklamışlardı. Ayrıca Goran (Değişim) Hareketi gibi referanduma karşı olan Kürt partileri de var. BBC Türkçe’ye konuşan Goran Hareketi’nden Meclis Başkanı Yusuf Muhammed, referandumu meşru bulmadığını, Bağdat’la diyaloğa gidilmesi gerektiğini ifade etmiş, “Ben Parlamento Başkanı olarak bu referandumu meşru gördüğümü söyleyemem. Çünkü bu karar, Kürdistan'da bütün siyasi taraflar tarafından alınmamıştır. Bu referandum halkı bir araya getirmek yerine, halkı bölmüş durumda” demişti.

KERKÜRK NİYE GERİLİM KONUSU?

Kerkük petrol zengini bir kent. ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından kentin statüsü Irak’ın 2005 Anayasası’na göre referandumla belirlenecekti. Ancak bugüne kadar yapılmadı. Bağdat, Kerkük’ün idari olarak kendisine bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler, IKBY’ye bağlanmasını talep ediyor. Kent nüfusu Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor. Fiilen Kürt yönetiminin kontrolünde bulunan Kerkük’te, geçen Mart ayında kamu binalarına Kürt bayrağı çekilmesi gerilim yaratmıştı. Kerkük İl Meclisinin referandum kararı almasının ardından Irak Parlamentosu, Kerkük Valisi Necmettin Kerim’i görevden almış, Kerim ise bu kararı tanımayacağını açıklamıştı. (DIŞ HABERLER)


BAĞDAT’LA DİYALOG ÇABASI SÜRÜYOR

Irak’ın başkenti Bağdat’ı ziyaret eden Kürdistan müzakere heyeti, referandumda ısrarcı olduklarını ve referandumdan sonra da Bağdat ile diyaloğa devam etmek istediklerini belirtirken, Şii Ulusal Koalisyonu ise referandum konusunda anlaşamadıklarını bildirdi.

Rudaw’ın haberine göre Kürdistan müzakere heyeti adına dün düzenlenen basın toplantısında konuşan Roj Nuri Şawes, “Görüşlerimizi açıkça ve çekinmeden koalisyondaki dostlarımıza bildirdik. Diyaloğun 25 Eylül’ün sonrasında da sürmesini istedik. Onlar ise diyaloğu sadece referandum öncesi destekleyeceklerini ifade etti” dedi.

Irak Federal Mahkemesi’nin “anayasaya aykırı” kararı aldığı referandumun ertelenme iddialarına da değinen Şaves, “Referandum zamanında yapılacak” ifadesini kullandı.

Heyette yer alan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Pire de, “Referandumun ertelendiği yönünde iddialar oldu. Bu iddialar asılsız. Biz KYB olarak dün toplantımızı yaptık ve referandum konusunda ABD, BM, Türkiye, İran, Fransa ve Suudi Arabistan’ın tutumunu değerlendirdik” diye konuştu.

“Bunları ciddiye almak zorundayız” diyen Pire, “Bağdat ile birlikte kalmak için yeterli garantiler varsa bu değerlendirilebilir’ dedik ancak baktık ki, referanduma eşdeğer bir teklif yok” değerlendirmesinde bulundu.

Pire, “Bağdat’ta yaptığımız görüşmeleri Kürt liderliğine de ileteceğiz. Kararı orası verecek. KYB olarak referandumda ‘Evet’ diyeceğiz” şeklinde konuştu.

REFERANDUM, ARAP BASININDA NASIL TARTIŞILIYOR?

Şİİ ULUSAL KOALİSYONU: ANLAŞAMADIK

Şii Ulusal Koalisyonu Üyesi Ali Allak ise, Kürt heyetiyle referandum konusunda anlaşmadıklarını belirterek, “Kürt kardeşlerimizin referandumda ısrarcı olduğunu gördük. Biz de buna kökünden karşı olduğumuzu ifade ettik. Dolayısıyla krizle ilgili anlaşamadık” diye konuştu. Hükümetin referanduma karşı tavrının net olduğunu dile getiren Allak, bu konuda Irak’ın birliğini esas alacak tüm önlemleri destekleyeceklerini söyledi.

Tartışmalı bölgelerde referandumun yapılması halinde hükümetin askeri müdahale ihtimali sorusuna Allak, hükümetin diyaloğu desteklediğini ancak askeri müdahale anlamında atılacak adımların da hükümetin kararı ve yetkisi dahilinde olduğunu savundu. (DIŞ HABERLER)


İRAN’DAN IKBY KÖYLERİNE TOPÇU ATIŞI

Türkiye ile birlikte Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna karşı çıkan ve ‘sınırları kapatmakla’ tehdit eden İran, dün sınırda tatbikat başlattı. İran devlet televizyonu IRIB, tatbikatın IKBY sınırındaki Batı Azerbaycan vilayetinin Uşnaviye kasabasında düzenlendiğini duyurdu.

Önceden planlanmış olan tatbikat 1980-88 arasındaki İran-Irak savaşının başlangıcını anmak amacıyla düzenleniyor. Ancak IKBY’nin referandumuna saatler kala düzenlenen tatbikat, aynı zamanda Erbil’e bir mesaj olarak da algılandı. Tatbikatta, havan topunun yanı sıra zırhlı araçlar ve hava unsurları da kullanıldı.

Öte yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, İran topçu birliklerinin özellikle Balekayeti ve Hacı Omeran’a bağlı “Gundejor, Alane, Kunere, Dinoy Gewre, Dinoy Biçuk, Berde Zerde” köylerini aralıksız bombaladığı ifade edildi.

Açıklamada, topçu atışlarının herhangi bir kayba yol açıp açmadığına dair bilgi paylaşılmadı. (DIŞ HABERLER)


KERKÜK’TE PEŞMERGEYE SALDIRI

Referandum öncesi dün Kerkük’te peşmergeye saldırı düzenlendi. 3 kişi öldü.

Kerkük’ün güneyindeki Dakuk’ta yol kenarına yerleştirilen patlayıcı, devriye gezen peşmerge güçlerinin aracının geçişi sırasında infilak etti. Saldırıda Peşmerge güçlerinden 3 kişinin hayatını kaybetti. 5 kişi de yaralandı.

Saldırıyı üstlenen olmadı. Ancak patlamanın meydana geldiği nokta, IŞİD’in kontrolündeki alana oldukça yakınında bulunuyor.

Bazı bölgeleri IŞİD’in kontrolünde olan Kerkük’ün örgütten temizlenmesi için Irak ordusu geçtiğimiz hafta operasyon başlatmıştı. Havice’ye yönelik operasyon sürüyor. (DIŞ HABERLER)


‘HER HALKIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI VAR’

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, IKBY referandumu ile ilgili Rudaw’a konuştu. Bilici, “ABD, İngiltere ve Avrupa da çıkan sonuca saygı göstermelidir. Kürtler Ortadoğu’da hiç kimse için tehdit ya da tehlike değildir. Yalnızca kendi haklarını istiyorlar” diye konuştu. Diyarbakır Barosu ise referanduma gözlemci bir heyet gönderdi.

Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyelerinden Nahit Eren de, “Bu konuda uluslararası hukuku baz almalıyız. Her milletin kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Kürtler de bu haklarını kullanmak istiyorlar” ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)

 

ÖNCEKİ HABER

Çiğ köfteci Hasan: Sur’u bilen böyle bir şey yapmazdı

SONRAKİ HABER

Singapur’un yeni devlet başkanı başörtülü bir Müslüman kadın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...