24 Eylül 2017 00:57

Talimatla sistem değiştirmek

Erkan Aydoğanoğlu, 4 yıl önce büyük vaatlerle getirilip Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla günler içinde kaldırılan TEOG'u Evrensel Pazar'a yazdı.

Paylaş

Erkan AYDOĞANOĞLU

Türkiye’de bir süredir gündemde olan ‘tek adam rejimi’ uygulamasının nasıl bir şey olduğuna ilişkin çok sayıda örnek yaşandı. Bu durumun son örneği, temel eğitimden ortaöğretime geçiş sınavı (TEOG), ülkedeki hemen her şeyi kendisi belirlemek isteyen ‘tek adam’ın talimatıyla, apar topar kaldırıldı.

Cumhurbaşkanının hafta başında bir televizyon röportajında verdiği “TEOG’u artık yanlış buluyorum, kaldırılması lazım” talimatından hemen sonra, her şeyden habersiz olan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından TEOG sınavı resmen kaldırıldı. Dört yıl önce büyük iddialarla, müjdeler vererek getirdikleri, ‘Öğrenciler üzerindeki sınav baskısı azalacak’ dedikleri TEOG’u, sanki kendileri getirmemiş ve uygulamamış gibi kaldırdılar. 

Hiçbir bilimsel araştırma, ön çalışma ya da hazırlık yapılmadan, yukarıdan talimatla sınav sisteminin değiştirilmesi, başta öğrenciler ve veliler olmak üzere, toplumun büyük kesiminde şimdiden büyük endişe yaratmış durumda. Herkes birbirine ‘Şimdi ne olacak?​’ ‘Çocuklarımızı nasıl bir kaos bekliyor?​’ sorusunu sormaya başladı. 

6 FARKLI BAKAN, 5 SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ

AKP’nin tek başına iktidar olduğu son 15 yıl içinde, en çok sistem değişikliği eğitimde yapıldı. Öyle ki, son 15 yılda 6 farklı milli eğitim bakanı döneminde sadece ortaöğretime geçiş sisteminde beş önemli sistem değişikliği yapılırken, altıncısı TEOG’un kaldırılması oldu. 

Temel eğitimden ortaöğretime geçişte 2004 yılına kadar Liselere Geçiş Sınavı (LGS) uygulanırken, AKP ile birlikte 2004’ten itibaren Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) getirildi. 2007’den itibaren üç aşamalı (6. 7. 8. sınıf) Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulandı. 2010’da SBS 3 aşamadan iki aşamaya indirilirken, 2012’de tek aşamaya (8. sınıf) düşürüldü. Son olarak 2013/2014 eğitim öğretim yılından itibaren ‘öğrencilerin sınav korkusu ve kaygısını azaltacağı, daha objektif değerlendirme yapılacağı’ iddiasıyla Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi getirildi. Ortaöğretime geçişte sınavların adı sürekli değişse de, öğrenci ve velilerin yaşadıkları olumsuzluklar ve eleştiriler ciddi anlamda arttı. 

YENİ SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

Ortaöğretim kurumları, tıpkı ilkokul ve ortaokullar gibi iktidarın siyasal-ideolojik ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda yeniden düzenleniyor. Bu nedenle sorunu sadece sistem ya da sınav değişikliği ile sınırlı tutmak mümkün değil. Eğitimde 4+4+4 ile birlikte yaşanan dinselleşme ve ticarileşme uygulamalarıyla, sınav merkezli eğitim uygulamaları arasında somut bağlar bulunuyor. Şöyle ki, TEOG sınavını kazanamayan öğrenciler zorunlu olarak imam hatip liselerine, meslek liselerine ve açık liselere yönlendirildiler. 

Çocuğunu bu okullara göndermek istemeyen aileler ise ekonomik koşullarını zorlayarak özel liselere, temel liselere yöneldiler. Devlet okullarında yaşanan yoğun dinselleşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak özel okul sayısı son dört yıl içinde 10 kat, öğrenci sayısı ise 12 kat arttı. 

TEOG’un kaldırılması ile birlikte ortaöğretimde bazı okulların kendi sınavını yapması ve adrese dayalı kayıt sistemine geçilmesi halinde öğrencilerin önemli bir bölümü otomatik olarak imam hatiplere kaydedilecek. MEB, yönetmelik değişikliğiyle normal Anadolu liselerine şube açma sınırı getirirken, Anadolu imam hatiplere yönelik herhangi bir sınırlandırma yapmadı. Anadolu liselerinde kontenjanların dolması sonrasında eskiye kıyasla daha fazla öğrencinin zorunlu olarak imam hatiplere ve açık liseye yönlendirilmesi ya da özel liselere gitmek zorunda bırakılması kaçınılmaz. Böylece her öğrenci, sistem tarafından kendisine uygun olduğu önceden belirlenen ve ait olduğu toplumsal sınıfa uygun liseye yönlendirilecek. 

EĞİTİM ‘DENEME TAHTASI’, ÇOCUKLAR ‘DENEK’ Mİ?

İktidar, eğitimin bütün kademelerinde benimsediği baskıcı, yönlendirici ve dayatmacı tutumlarıyla, eğitimde yaşanan sorunları sürekli arttırıyor ve derinleştiriyor. MEB, velilerin ve öğrencilerin tercihlerine, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda bireysel gelişimlerine uygun okullarda okuma koşullarını sağlamak için uzun vadeli eğitim planlamaları yapmak yerine yukarıdan gelen talimatlarla bir gecede sistem değişikliği yaparak eğitimde yaşanan çöküşü hızlandırmaktan başka bir şey yapmıyor.  

Türkiye’nin eğitim sistemi, öğrencileri kendi ilgi ve yeteneklerine uygun bir içerikte eğitmek, onların çok yönlü ve sağlıklı gelişmelerini sağlamak yerine her yıl milyonlarca öğrencinin girdiği eleme sınavlarına hazırlayan bir yapıya bürünmüş durumda. Bugüne kadar, çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar, çocukların eleştirellikten uzaklaştıklarını, yaratıcı düşünemediklerini, matematik yapamadıklarını, çevresindeki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını gösteriyor. 

Talimatla değiştirilen yeni ortaöğretime geçiş sistemi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı dahil, hiç kimse net bir şey söyleyemiyor. Çünkü nasıl bir sistem uygulayacaklarını onlar da bilmiyorlar. Ancak bilinen bir şey var ki iktidar, eğitimdeki başarısızlığının üzerini örtmek için bir kez daha eğitimi ‘deneme tahtası’, çocukları ‘denek’ olarak kullanmak istiyor. 

ÖNCEKİ HABER

Güzel Ana'nın öyküsüdür: ‘Dünyanın bütün anneleri birleşin’

SONRAKİ HABER

Demirtaş: Kitabı kadınlara ithaf ettim ama mesaj erkeklere

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...