23 Eylül 2017 13:31

Tarım cennetini taşa ve betona boğacaklar!

İzmir'in en verimli tarım alanlarından Emiralem'de, Gediz nehri kıyısına taş ocağı ve hazır beton tesisi açılmak isteniyor.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Menemen'e bağlı Emiralem Beldesi, Değirmendere ve Bağcılar köyleri yakınlarına açılması planlanan taş ocağı ve hazır beton tesisine karşı yöre insanı ayakta. Gediz Nehrinin kenarında, birinci sınıf tarım arazilerinin yanı başında yapılmak istenen taş ocağı ve beton tesisi, otistik çocukların eğitim gördüğü bir okulun da sadece 200 metre uzağında. Öte yandan mevcut tren yolu hattının genişletilmesinde kullanılmak için açılmak istenen taş-beton tesisleri, daha işletmeye geçmeden bölgede ağaç katliamı başladı bile.

TARIM CENNETİNİ TAŞA VE BETONA BOĞACAKLAR

TCDD'nin Menemen - Manisa Demiryolunu 2-3 hatlı olacak şekilde genişletilmesi çalışmalarında kullanılmak için açılmak istendiği belirtilen taş ocağı ve hazır beton tesisi, İzmir'in en verimli tarım alanlarından olan Emiralem'de yer alıyor. Gediz Nehrine bitişik alanda açılmak istenen taş ocağı ve beton işletmesi, geçim kaynakları tarımsal üretim olan yöre köylülerinin kabusu olmuş durumda. Önceki gün Kır Mahallesi yakınlarında bulunan Emiralem Belediyesi Zeytinyağı işleme tesis önünde toplanan onlarca köylü, taş ocağı ve beton işleme tesisi projesini protesto etti. Civar köylerden traktörlerle, araçlarıyla ya da yürüyerek gelen köylüler "Köyümüze taş ocağı istemiyoruz", "Muhtarlık halk elele, ormanımızı elleme", "Karagöl'e dokunma" yazılı pankartlar taşıdılar. Çocuklarıyla birlikte gelen köylü kadınların taş ocağına karşı büyük tepki gösterdiği görülürken hepsinin ortak görüşü, oluşacak toz ve diğer zararlar nedeniyle geçim kaynağı olan tarımın kötü etkileneceği yönündeydi. Eyleme köy muhtarları, İzmir, Menemen ve Emiralem'deki birçok kurumun temsilcileri de katıldılar.

SU TOPLAMA HAVZASI

Burada toplanan halka konuşan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, 36 hektarlık alanda yapılması için "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilen taş ocağı ve hazır beton tesisinin bulunduğu arazinin, tarım alanı ve mera olduğunu dile getirdi. Alanın aynı zamanda Karagöl'e dek su toplanma havzası olduğunu ifade eden Şahin, Menemen Belediyesi Zeytinyağı İşletmesi ve tatlı su şişeleme tesisinin de aynı bölgede olduğunu aktardı. Yörede 40 cins sebze ve 20 cins meyve çeşitliliği bulunduğunu, aynı zamanda Türkiye'de bir marka olan Emiralem çileğinin de buralarda yetiştiğini dile getiren Şahin, "Yanı başımızdaki Otizm Sağlık Merkezi, Türkiye'de ilk, dünyada da sayılı olan, engelli çocukları tedavi merkezi olarak bu bölgeyi özellikle seçerek 1990'lı yıllardan beri faaliyetini burada sürdürmektedir. Yine, burada bir İlk ve Orta öğretim merkezimiz bulunmaktadır. Bir yanımızda Değirmendere Çayı, diğer yanımızda Gediz Nehri yer almaktadır" diye konuştu. 

'YÖREYE YIKIM GETİRİR'

Bölgede yapılmak istenen sulama barajına ÇED izni vermeyen hükümet kurumlarının, yörenin tarımını, doğasını mahvedecek bu tesise "ÇED Gerekli Değildir" raporu vermesini eleştiren Şahin, Menemen Ovasının, Bakanlık kararıyla Tarımsal Sit ilan edildiğini hatırlattı. Şahin, "Ovamız, Gediz Regülatöründen gelen suyla sulanmaktadır. Bu tesis regülatörün çok yakınındadır. Maden ocağı ve beton santrali faaliyeti tüm bölgeye yıkım getirir. Patlatılan dinamitler, su kaynaklarına zarar verir. Toz ve gürültü insan sağlığına, çevreye, doğaya, tarıma zarar verir. Rüzgarla yayılacak toz tüm Menemen'i etkiler" diye konuştu. Şahin, projeden vazgeçilmesi çağrısı yaptı. 

'YARGIYA İHTİYAÇ KALMADAN VAZGEÇİLMELİ'

Menemen'li Avukat Diler Bosut Güven, projenin geri çekileceğini umduklarını belirterek "Hiçbir şekilde, yargıya ihtiyaç kalmadan bu yanlıştan dönüleceğini düşünüyoruz. Aksi taktirde avukat arkadaşlarımızla birlikte bu projeye karşı dava açacağız. Menemen'deki bütün odalarımız bize vekalet verdi" diye konuştu. Dilara Tekin adlı küçük kız da göz yaşları içinde taş ocağını istemediklerini söyledi. 

'10 YIL ÖNCE ENGELLEMİŞTİK'

Menemen Eski Belediye Başkanı Veli Dal, yaklaşık 10 yıl önce de aynı bölgede yapılmak istenen madencililik faaliyetine belediye olarak oy birliği ile engel olduklarını belirterek "Burada Gediz'in üzerinde 1940'lı yıllarda yapılan köprü var. Bu köprüden Sarıkız, Göksu kuyularından İzmir'in içme suyu için çekilen suların boruları geçiyor. Yarın bu taş ocağındaki patlatmalar bu köprüye, boru hattına zarar vermeyecek mi? Köprü tehlikeli olduğu gerekçesiyle belediye otobüslerinin üzerinde geçmesine izin vermediler, şimdi dibinde taş ocağı için dinamit patlatacaklar" diye konuştu. 

'O AĞAÇLARI YETİŞTİRENE KADAR CANIMIZ ÇIKTI'

Kır Mahallesi kadınları taş ocağı ile ilgili şunları söylediler: 

Hatice Karatay: Çoluğumuz çocuğumuz hasta olacak. Hiçbir ağacımız kalmayacak. Neyle geçineceğiz biz o zaman? Aylığımız yok, yıllığımız yok. 1 dönüm yeri işliyoruz, onla karnımız doluyor. Taş ocağı istemiyoruz. 

Müşerref Çevik: O kadar ağaçları yetiştirene kadar canımız çıktı bizim. O toz bizi hasta yapar. 

Hamide Çoban: Bizim çocuklarımızı, gelecğimizi zehirleyecekler. istemiyoruz. Mandalina, zeytin, elma ağaçlarımızı, çileklerimizi büyütene kadar canlarımız çıktı. Neden böyle yapıyorlar bize?

Nurgül Bilgen: Pencereyi açtık mı taş ocağı yapılacak dağ karşımızda, 150-200 metre aramız. Taş ocağı yapacak kişi bizim oturduğumuz yerde otursaydı razı olur muydu? O kendisini, parasını düşünüyor. Bizi, canımızı, sağlığımızı düşünmüyor. 

AĞAÇ KATİLAMI BAŞLADI BİLE

Emiralem yöresinde taş ocağı ve hazır beton tesisi tartışmaları sürerken TCDD'nin Menemen Manisa Demiryolu genişletme-rehabilitasyon çalışmalarında ise tam bir ağaç katliamı yaşanıyor. Emiralem tren istasyonu civarındaki asırlık ağaçların da aralarında bulunduğu yüzlerce ağacın kesilmesine Emiralemliler tepki gösteriyor. Buna rağmen hız kesmeden devam eden ağaç katliamı, Gediz Nehri kenarında ilerleyen tren hattı boyunca devam ediyor. Tren yolunun 2-3 hatta çıkarılması ve rehabilitasyonu amaçlı yapıldığı belirtilen çalışmalarda, kaç ağacın kesileceği belli değil. Emiralem Tren İstasyonunun daha bir hafta önceki fotoğrafında asırlık çınarların olduğu hali ile şimdiki hali ise içler acıtıyor. 

PROJENİN TEKNİK DETAYLARI

Birinci derece deprem bölgesinde 5 yıl süreceği belirtilen faaliyet sırasında; 
* Yılda 1.600.000 ton bazalt kaya dinamitle patlatılacak. 
* Yılda 6 bin kilo dinamit ve 432.000 kg anfo patlayıcı kullanılacak.  
* Bir saatte 18 ton hafriyat çıkacak, 30 tonluk kamyonlarla günde 214 sefer taşıma yapılacak. 
* Satte 206 kg toz çıkacak 
* Tesisin hazır beton santralında saatte 160 metre küp beton hazırlanacak, 
* Saatte 32 ton su tüketilecek, bunun için yer altı su kaynakları devreye sokulabilecek. 

ÖNCEKİ HABER

Dersim’de orman yangınları devam ediyor

SONRAKİ HABER

Öldürülen Suriyeli gazeteci anne-kız toprağa verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...