26 Temmuz 2012 10:47

Kürtçe tıp sözlüğü oluşturulacak

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi Dil Komisyonu tarafından 21-22 Temmuz tarihlerinde Batman’da düzenlenen “Anadilde Sağlık Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Kürtçe ortak bir sağlık literatürünün oluşturulması ve tıp terimlerinin Kürtçe karşılıklarının belirle

Kürtçe tıp sözlüğü oluşturulacak
Paylaş

“Çalıştayımız emek, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden sağlıkçılara adandı” denilen sonuç bildirgesinde, sağlık hizmetinin ana dilde verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

EŞİT, ÜCRETSİZ, ANA DİLDE SAĞLIK

Bildirgede, sağlık hizmetinin herkese eşit, ücretsiz, evrensel nitelikte, ana dilinde ve ulaşılabilir olarak verilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, “Hastanın şifa bulmak adına aktardığı ve aktarırken yeniden yaşadığı öyküsünün adı olan ‘anamnez’in doğrudan hastadan alınması gerekir. Hasta ile hekim arasında tercüman kullanmanın beraberinde ciddi eksiklikler ve yanlışlıkları getirdiği bu nedenle acının ve ağrının aktarımının ana dilinde yapılması gerekir” denildi. Halkın kendini ana dilinde ifade etmediğinde teşhis ve tedavinin de sağlıklı olamayacağı, doğru tedavi için ana dilinde hizmetin verilmesi gerektiği dile getirilen bildirgede, “Bir kamu hizmeti olan sağlık sunulurken bile Kürtlerin ana dili yok sayıldığı vurgulanarak, hizmet sunumunun zulme dönüştüğü belirtildi” denildi.

SAĞLIKTAN ÖNCE SAVAŞA BÜTÇE AYIRILIYOR

“Kürt coğrafyasında yürütülen egemenlik ilişkilerinden kaynaklı olarak sömürü, baskı, imha ve inkarın kabul edilemeyeceğini, ayrıca bu politikalar sonucunda toplum ve birey sağlığı tehdit altında olduğu, sağlığın yalnızca kişinin bedenen ve zihnen iyilik haliyle değil, toplumsal ve siyasal iyilik haliyle ele alınmasının gereği vurgulandı.” denilen bildirgede, “Sağlıktan önce savaşa, silahlanmaya daha fazla bütçe ayıran devlet politikalarında kuşkusuz sağlık en alt sıralarda yerini aldığı, öncelikli olarak barışın tesis edilmesi ve demokratikleşmenin sağlanması, kolektif hak ve özgürlüklerin demokratik anayasayla garanti altına alınmasının önemi vurgulanarak, savaşın olduğu bir ortamda ruh-beden-düşünce sağlığından bahsetmenin mümkün olmadığı belirtildi. Yaşananın bir travma olduğu vurgulanarak, Kürt halkının karşı karşıya kaldığı baskı, asimilasyon, zor, şiddet, inkar, katliam, kültürel soykırım vb. uygulamaların bırakalım sağlığı, doğrudan yaşamı ortadan kaldırdığı belirtildi” ifadeleri kullanıldı.

KÜRTÇE SAĞLIK LİTERATÜRÜ

“Ana dilinde sağlık hizmeti sunumunun önemi göz önüne alınarak, Kürtçe ortak bir sağlık literatürü oluşturulması, tıp terimlerinin Kürtçe karşılıklarının belirlenmesi için bu alanda yürütülen çalışmaların derlenmesi ve Kürtçe tıp sözlüğünün oluşturulması için farklı branşlardan sağlıkçılar ve dil bilimcilerle ortak çalışma yürütülmesi kararlaştırıldı” denilen bildirgede, tıp eğitiminden sağlık hizmet sunumuna kadar her düzeyde Kürtçenin kullanılması için diğer bölgelerle temas kurulması, terminolojinin ortaklaşılması için çalışma yürütülmesi kararlaştırıldığı belirtildi. (DİYARBAKIR)


ŞİDDET VE SAVAŞ SAĞLIĞI BOZAR!

“Devlet bir taraftan toplumun sağlık hizmetini piyasalaştırırken öte taraftan toplumun devletle olan bağını koparmamak için geçmişte uygulanan Yeşil Kart uygulamasının GSS (Genel Sağlık Sigortası) ile birlikte biçim değiştirdiği, yoksullaştırılan, göç ettirilen toplumun bozulan sağlığını kullanarak sisteme bağlamanın, terbiye etmenin aracı olarak GSS kapsamının kullanılmaya başlandığı” vurgulanan sonuç bildirgesinde, “Sağlık politikaları böyle gelişirken, Kürt toplumunun kültürel ve siyasal olarak özgürleşme talebine karşı egemen devletlerin yok sayma, asimilasyon, baskı, şiddet ve savaş dayatmaları; çok çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirir” denildi.


HEKİM-HASTA DİYALOĞU TAHRİP EDİLİYOR

Anadilde Sağlık Çalıştayı sonuç bildirgesinde yürütülen sağlık politikalarının bir sonucu olarak, sağlık hizmetinde ciddi anlamda nitelik sorunu yaşandığı belirtilen bildirgede, performansa dayalı ücretlendirme ile çalışma ortamında hekim-hasta diyaloğunun bozulduğu ve ekip çalışması ve sosyal dayanışma ruhunun zedelendiği kaydedildi. Her şeyden önce sağlığın bir hak olduğu vurgusu yapılarak, hükümetin en az eleştirildiği ama piyasalaşmanın, taşeronlaşmanın, emekçileri üzerindeki iş yükü ve şiddetin en fazla olduğu sağlık olgusunun daha fazla gündem yapılması, sağlık muhalefetini daha da derinleştirilip genişletilerek devam edilmesi, halk ile birlikte sağlık hakkına sahip çıkmak için daha fazla çalışmanın yürütülmesinin gerektiği vurgulandı.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'dan bir Suriye tehdidi daha

SONRAKİ HABER

Türkiye olimpiyat köyünde ölüm

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...