18 Eylül 2017 01:27

'Laik ve bilimsel eğitimin önemini anlatacağız'

Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı İsmail Hakkı Şimşek, müfredat değişikliği sürecinde veli ve öğretmenlere dair izlenimlerini Evrensel'le paylaştı

Paylaş

İsmail Hakkı ŞİMŞEK
Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı

Öğretmenler tam yaz tatiline çıkarken müfredat değişikliğine gidildiği ve bunun 1,5 ve 9. sınıflarda bu yıldan itibaren uygulanacağı açıklandı. 2018-2019 tarihinde ise tüm sınıflarda ve tüm derslerde yeni müfredatın uygulanacağı söylendi. Müfredat değişikliği kulağa hoş gelebilir. 12 Eylül darbecilerinin düzenlediği müfredat küçük değişiklere rağmen hâlâ uygulanmaya devam etmekteydi.

Bu değişikliğin iyi olabileceği düşüncesi kısa sürdü. İlk şaşkınlık atlatılınca bu hükümetten iyi bir şeyin çıkmayacağı bir kez daha kafamıza dank etti. Derken sağdan soldan açıklamalar geldi. Bakanlık bilimsel eğitimin kırıntılarına öteden beri diş bilemişti ve sıra onlardan kurtulmaya gelmişti. Buna sadeleştirme, basitleştirme diyorlardı. AKP Hükümeti her zaman yaptığı gibi cilalı cümlelerle perdeleme yapıp müfredattan evrim gibi bilimsel değerleri çıkarıp Atatürk ve Cumhuriyetin ilk yıllarına ilişkin bilgileri azaltarak kendi ideolojisine göre yeni değerler koymuşlardı. Din dersini 2 saate çıkarmış, biyoloji dersini 2 saatten 1 saate indirmişti. Cihat yeni müfredat ile küçücük beyinlere kazınacaktı. Anlatılan her konu “milli ve manevi” değerlerimizle ilişkilendirilecekti. Örneğin müzik dersinde ilahiler öğretilecekti. Bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerinin ünite ve kazanım sayılarının azaltılıp dini ve milli öğelerle donatılmış bir müfredat oluşturulmak isteniyordu. Cemaatlerle, vakıflarla protokoller yapılıp eğitim sistemi gerici odaklara emanet ediliyordu. Yani tatile kafamızda bir sürü soru işareti ile çıktık. Şimdi tatil bitti. Döndük ve seminer döneminde müfredat değişikliği konusunda seminerler verildi veya verilmeye çalışıldı. Çalışıldı diyorum çünkü, seminer için gelen görevliler anlatmakta zorlandı. 15 dakikalık kısa bir süre içinde değişiklikleri geçiştirdiler. Belki onlarda kavrayamamışlardı. Buradan müfredatta öğle çok önemli değişikliklerin yapılmadığı algısı yaratıldı. Böylece seminer dönemi bitti.

Geçen sene işyerlerine yaptığımız gezilerde iş güvencesinin kaldırılacağından, müfredat değişikliğinden, laik bilimsel eğitimin zayıflatıldığından, performans değerlendirmesinin olumsuzluklarından, rotasyondan, mülakat sınavlarından, eğitime ayrılan bütçenin özel okullara aktarılacağından, hatta karma eğitimin kaldırılacağından bahsetmiştik. Eğitim emekçilerinin bizi sessizce dinlediklerini fakat yorum yapmadıklarını görmüştük. Çalıştığım okulda da kimsenin işin ciddiyetinde olmadığını, gülüp geçtiğini gördüm. 15 Temmuz darbesinden sonra ülkenin OHAL ve KHK’ler ile yönetilmesi neticesinde korku rüzgarı herkesi ziyaret etmişti anlaşılan. Bu koşullarda bile Eğitim Sen olarak korkmadan ve yılmadan gerçekleri anlatmaya devam ettik.

Gerek eğitim çalışanları, gerekse İzmir halkının sessizliği bizi yanıltmasın. Şimdilik sussalar da içlerinde bir öfkenin büyüdüğünün farkındayız. Ülkemizdeki dindar kesim de hükümetin din sömürüsü yaptığının farkında ve bundan rahatsızlar. Bizler bu bilinçle önümüzdeki süreçte AKP’nin siyasal ve ideolojik amaçları doğrultusunda eğitim ve öğretimi şekillendirmeye çalıştığını, dindar ve kindar nesil yetiştirmek istediklerini, kamusal eğitim diye bir dertlerinin olmadığını, 2019 seçimleri için dindar kesimi yedeklemeye çalıştıklarını anlatacağız. Bunun için İzmir şubeleri paneller gerçekleştirecek. Biz Eğitim Sen 4 No’lu Şube olarak Bornova Demokrasi Platformunu bir araya getirip çeşitli etkinlikler yapacağız. Bornova ve Kemalpaşa halkına, velilere laik ve bilimsel eğitimin önemini anlatacağız. Karanlığa teslim olmayacağımızı, gelecek kuşaklara aydınlık bir gelecek bırakacağımızı her yerde haykıracağız.

ÖNCEKİ HABER

Fındık üreticisi tüccara teslim edildi

SONRAKİ HABER

‘Alıştık demiyorum, dememeliyiz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...