16 Eylül 2017 00:02

Şiirin evrensel yüzü: Sarıgöl ve Ilie

'Turna Yeri' ve Marian Ilie’nin 'Dalgaların Hüznü' adlı şiir kitapları için Taksim Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi'nde etkinlik düzenlenecek.

Paylaş

Mustafa Aslan

Usar Yayıncılık tarafından yayımlanan Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün “Turna Yeri” ve Marian Ilie’nin “Dalgaların Hüznü” adlı şiir kitapları için bir etkinlik düzenleniyor. Bugün saat 16.00’da Taksim, Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezinde düzenlenecek etkinliği şair Osman Bozkurt yönetecek. Türkiyeli yazarlardan Afşar Timuçin, Ayten Mutlu ve Ahmet Özer ile Romanyalı Yazar ve Eleştirmenler;, Emil Lungeanu, Aureliu Goci ve Nicolae Georgescu; şiir ve kültürel bağlar üzerine konuşacaklar. Etkinlikte; Oya Aksu ve Ali Mustafa, Sarıgöl, Ilie’nin şiirlerini okuyacaklar. 
Romanya’da birçok şairimizi ve şiirlerini konuk eden iki şair bu kez de Türkiye’de okurlarıyla buluşuyor. 

DOĞA 

Marian Ilie’nin “Dalgaların Hüznü” ve Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün “Turna Yeri” adlı yapıtlarının kimi açılardan ortak noktaları olduğu söylenebilir. İki şairin de şiirlerine bakıldığında cömert bir şekilde okura doğayı olabildiğince güzel şekilde sundukları görülüyor. Doğa iki şairin de şiirlerinde zaman zaman kişileşiyor; Bulut, ağaç, gün batımı, rüzgar, çiçek ya da doğanın bir başka unsurunun yüklendiği imgelerle karşımıza belirli bir kimlikle çıktığı görülüyor.

Marian Ilie’nin “Hayat Bilgisi”, “Kendimle Oldukça Meşgul”, “İçimdeki Düşman”, “Yazıyorum Hâlâ”, “Köle Oyunu”, “Zuhur Büyüsü”, “Gezegence Duygu”, “Geçiş”…

Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün doğaya ilişkin şiirlerinden kimilerini şöyle sıralayabiliriz; “Kelebeklerimin Öldüğü Gün”, “Yağmur İçin Dokuz Kafatası”, “Uçtu Mavi Kelebekler Babamın Gözünden”, “Yabani Orkide”…

DİL, SÖZCÜK VE ÇOCUKLUK

 “Sözcükler benim param” diyen Romen Şair Marian Ilie ve “Bizim şu soylu dilimiz” diyen Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün yapıtlarında dil ve sözcük üzerinde çok durulduğu görülüyor. Marian Ilie ana dil konusunu dizelerinde sık sık yineliyor. Bu konuda “Serilmiş” ve “Şairce” şiirleri üzerinde durmak gerektiği kanısındayım.

Dizelerinde ana dil ve sözcükten söz eden şairlerimiz, bunların peşinden çocukluğu da ayırmıyor. İki şair de ana dil, sözcük ve çocukluk üzerinde dururken anne ve baba kavramlarına getiriyor sözü. Burada Marian Ilie’nin anneden, Nevzat Yusuf’un ise babadan daha çok söz ettiğinin altını çizmek kaçınılmaz oluyor. 

Marian Ilie’nin “Meşguliyet”, “Ben Zenginim” “Şairce”, “Eyvah Sözcükler”, “Ne Olursa”, “İçimdeki Düşman”, “Zuhur Büyüsü”… şiirlerini, dil, sözcük ve çocukluk temalarının işlendiği örnekler arasında sayabiliriz.

Doğma büyüme bir Romen vatandaşı olan ama şiirlerini Türkçeyle yazan NevzatYusuf Sarıgöl’ün dil, sözcük ve çocukluk temaları üzerine yazdığı şiirlerden kimilerini şöyle sıralayabiliriz; “Erek Dil”, “Bizim Şu Soylu Dilimiz”, “Yenibaştan”, “Bir Güz Sonunda”, “Uçtu Mavi Kelebekler”,  “Celladın Başkalaşması”,  “Yabani Orkide” “Yağmur İçin Dokuz Kafatası”…

TOPLUMSALLIK

N. Yusuf Sarıgöl’ün şiirlerini adadıkları arasında, edebiyatımızda toplumsal konular denilince akla gelen Aziz Nesin ve Melih Cevdet Anday yer alıyor. Bu açıdan Nevzat Yusuf’un Türkiye edebiyatında etkilendiği damarın da izlerini imlemiş oluyoruz.

“Turna Yeri” adlı yapıtında Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” adlı şiirinden kimi dizeleri alıntıladığı görülüyor. Özellikle belirtmek gerekir ki, Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün şiirinde dile getirdiği görüşleri Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma”da dile getirdiği görüşlerle paralellik taşıyor. “9x9= Soylu x Soysuz”, “Her Şey Satılırmış”, “Ağrısı Dul Kadının Önünde Tutmuş”, “Kan Akçesinden Sızıyor” ve “Kafatasları Girmişler Sıraya “adlı şiirlerinin sonunda Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” adlı şiirinden dizeleri yer alıyor.

“Efsaneleriyle Batıyor Amerika” diyen Marian Ilie’nin de Nevzat Yusuf gibi toplumsallığı şiirine taşıyanlardan olduğunu söyleyebiliriz. Ilie’nin “Amerika’yı Dinliyorum” adlı şiiri “dünyanın başının belası Amerika’dan” şikayeti olan bütün halklar adına söylenmiş gibi yorumlamak gerekiyor bence. 

Marian Ilie’nin “Dalgaların Hüznü” ve Nevzat Yusuf Sarıgöl’ün “Turna Yeri” adlı yapıtları ülkemiz çağdaş şiiriyle benzerlikler göstermekle birlikte şairlerin ve ülkelerin kardeşliğini vurguluyor. Duygunun egemen olduğu, doğanın okura hemen her şiirde cömertçe sunulduğu, her iki yapıtta şiir okurumuzun yabancısı olmadığı bir tada sahip olduğunu söylemek yerinde olur diye düşünüyorum. 

ÖNCEKİ HABER

Bu kış Fransa’yı sınıf mücadelesi ısıtacak

SONRAKİ HABER

106 yaşında sınır dışı edilen Bibikhal konuşmuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa