16 Eylül 2017 00:23

Özel okul sayısı 10 kat, öğrenci sayısı 12 kat arttı!

Eğitim Sen MYK Üyesi İsmail Sağdıç, 'Yeni eğitim öğretim yılı gerek öğretmenler, gerekse öğrenci ve veliler açısından ağır sorunlarla açılacak' dedi.

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

2017-2018 eğitim öğretim yılı, AKP’nin eğitime yönelik çok yönlü saldırı ve tehditlerinin gölgesinde açılacak. Eğitim alanında laik, bilimsel, eğitim anlayışına meydan okuyan uygulamalarla eğitimin tamamen dinselleşmesi hedeflenirken, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması ve eğitimin tamamen ticarileştirilmesi uygulamaları hiç olmadığı kadar artmış durumda. Konuyla ilgili konuştuğumuz Eğitim Sen MYK Üyesi İsmail Sağdıç, “Yeni eğitim öğretim yılı gerek öğretmenler, gerekse öğrenci ve veliler açısından ağır sorunlarla açılacak” dedi.

Eğitim Sen MYK Üyesi İsmail Sağdıç

‘DİNSEL KUŞATMANIN SON HALKASI ‘YENİ MÜFREDAT’

Sağdıç, bugünün ve geleceğin nesillerini yakından ilgilendiren yeni eğitim müfredatının iktidarın dünya görüşüne paralel bir şekilde değiştirilerek, doğrudan bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerini hedef aldığını söyledi. Sağdıç, tarih dersleri başta olmak üzere müfredatın, büyük ölçüde “dini” ve “milli” ögeler ve referanslarla donatıldığını da belirtti. “Müfredat değişiklikleri, laik eğitim ve laik yaşama karşı meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor” diyen Sağdıç şöyle konuştu: “Eğitim müfredatının siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın çevrelerin -Özellikle Eğitim-Bir-Sen’in daha önce hazırlayıp kamuoyuna duyurduğu müfredatla benzeşmesi dikkate değerdir- müdahalesiyle daha da geriye götürülmesi, bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı adeta bayrak açılması söz konusudur. Yeni eğitim müfredatı, ülkedeki kültürel ve dilsel çeşitliliği ve zenginliği yok sayan, farklı inanç ve kimlikleri dışlayan ve piyasanın ihtiyaçlarına yanıt vermeye çalışan, ‘insan’ı değil, ‘birey’i ve ‘bireyciliği’, özellikle etnik kimlik ve dini inanç üzerinden milliyetçiliği, Osmanlıcılığı, iktidar cephesinde sıkça kullanılan “dini” ve “milli” değerleri her fırsatta öne çıkaran ve farklılıkları ötekileştiren bir içerikte hazırlanmış. Son zamanlarda dillendirilen ‘yeni devlet’in eğitim alanındaki yansıması olarak hazırlandığı söylenebilir.” 

Eğitimde bilimden çok dini referanslara göre düzenlemelerin belirgin bir şekilde hayata geçirildiğini de söyleyen Sağdıç, “Atılan her adımda, yapılan her yönetmelik değişikliğinde laik-bilimsel eğitim düşmanlığının belirgin bir şekilde arttığını görüyoruz. Bir süredir imam hatip okulları olmak üzere, bazı okullarda karma eğitim karşıtı uygulamaların hayata geçirilmesi, toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi, okul ortamında da cinsiyetçi politika ve uygulamaların artması dikkat çekiyor.” 

DİNSELLEŞME VE TİCARİLEŞTİRME TAM GAZ

Milli Eğitim Bakanlığının başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle peş peşe protokoller imzalaması, okullarda yaşanan dinselleştirmeyi daha da yoğunlaştırıldığının altını çizen Sağdıç, “Özellikle 15 Temmuz’dan sonra ‘FETÖ’den boşalan alanlarda söz sahibi olmak için iktidarla içli-dışlı olan cemaat ve tarikatlar, bu yoğunlaşmanın geldiği boyutu gözler önüne seriyor.” dedi. Sağdıç, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı öncesinde kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamalarının da artarak devam ettiğini vurguladı. Bu durumun iktidar ve MEB açısından büyük bir övünç kaynağı olduğunu söyleyen Sağdıç, “MEB’in her yıl açıkladığı örgün eğitim istatistikleri, devlete ait ilkokul ve ortaokul sayısı belirgin bir şekilde azalırken, özel ilkokul, ortaokul ve lise sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci sayısı dikkat çekici bir şekilde arttı. Eğitimde 4+4+4 sonrasında devlete ait ilkokul sayısı yaklaşık 4 bin azaldı. Aynı dönemde devlet okullarına giden öğrenci sayısındaki azalış ilkokulda 670 bin, ortaokulda ise 313 bini buldu. Sadece son bir yıl içinde 1177 gibi rekor sayıda yeni özel okul açılmış olması, kamusal eğitimin iktidar eliyle nasıl tasfiye edildiğini açıkça gösteriyor. AKP iktidarında eğitimde yaşanan dinselleştirme uygulamalarının da doğrudan etkisiyle özel okul sayısı 10 kat, özel okula giden öğrenci sayısının 12 kat artmış olması tesadüf değil.” dedi.

BİRLİKTE HAREKET ETMEK BUGÜN DAHA DA ÖNEMLİ

Öğrenci ve velilerle kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve ana dilinde eğitim hakkı içim mücadele edeceklerini söyleyen Sağdıç, “Tüm emek ve demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmesi bugün daha da önem kazanmış durumdadır. Bu aşamada yapılması gereken herkesin nitelikli eğitimin hakkından eşit koşullarda parasız olarak yararlanması için mücadele etmek, laik bilimsel eğitim karşıtı her türlü adım ve uygulama karşısında toplumun, halkın ortak tepkisini örgütlemek olmalıdır” dedi.

EŞİT KOŞULLAR İÇİN HİÇBİR SOMUT ADIM ATILMIYOR

Çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için hiçbir somut adım atılmadığını söyleyen Sağdıç, çocuk yaşta evlenmeyi özendiren düzenlemeler, çocuk işçiler sorununun sürmesi, okullarda, cemaat yurtlarında ve kurslarda çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakalarının artışını eğitim sisteminden kaynaklı sorunlardan ayrı değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade etti. Sağdıç, eğitimde yaşanan sorunları söyle sıraladı: “Yıllardır çözüm bekleyen ikili öğretim uygulamalarının sürmesi, sınav merkezli eğitim uygulamalarının sürdürülmesi, PISA 2015 gibi uluslararası sınavlardaki başarısız sonuçlar, taşımalı eğitim, fiziki donanım ve altyapı sorunları, okullarda yaşanan şiddet, çocukların dini cemaat ve vakıfların yurtlarına yönlendirilmesi ve barınmak zorunda bırakıldıkları yerlerde taciz ve istismara uğraması, çocukların örgün eğitim sistemi dışına itilmesi, yurt yangınlarında yaşamını kaybetmesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının artması, öğretmenlerin mesleki gelişiminde yaşanan sorunlar, ataması yapılmayan öğretmenler sorunundaki çözümsüzlük vb. sorunlar acil çözüm bekliyor.” 

ÖNCEKİ HABER

Cimbom’un Kasımpaşa sınavı

SONRAKİ HABER

Artvin’in son hali şirketin yalanlarını ortaya çıkardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa