12 Eylül 2017 08:15

'Ülkenin siyasi koşulları 12 Eylül'ü aratmıyor!'

Siyasi partiler, kitle örgütleri ve insan hakları savunucuları 12 Eylül darbesinin 37. yılı nedeniyle açıklamalarda bulundular.

Paylaş

Siyasi partiler, kitle örgütleri ve insan hakları savunucuları 12 Eylül 1980 darbesinin 37. yıl dönümü nedeniyle yaptıkları açıklamarda OHAL ve KHK'ler ile yönetilen günümüz Türkiye'sinin 12 Eylül Türkiye'sini aratmadığını vurgulayıp, 12 Eylül darbesinin OHAL ile pekiştirildiğinin altını çizdiler.

12 EYLÜL'ÜN 37. YILI DARBE KOŞULLARINDA KARŞILANIYOR

Emek Partisi (EMEP), 12 Eylül 1980 darbesinin 37. yıl dönümünde yaptığı açıklamada ülkedeki siyasi koşulların, 12 Eylül diktatörlüğünü aratmadığını vurguladı. 12 Eylül karanlığını işçi sınıfının örgütlü gücü, gençlik ve kadın mücadelesinin dağıttığını belirten EMEP, Erdoğan AKP'sinin baskıcı, sömürücü politikalarını da emek, demokrasi, özgürlük, barış ve adalet mücadelesi verenlerin ortak çabasının gerileteceğini dile getirdi.

12 Eylül'ün 37. yılının darbe koşullarında karşılandığını belirten EMEP'in açıklaması şöyle:

"Ülkenin ağırlaşan siyasal koşulları 37. yılında 12 Eylül diktatörlüğünün uygulamalarını aratmıyor.
 
37 yıldır uygulamalarını nefretle andığımız 12 Eylül askeri diktatörlüğü tarihe işkenceleriyle, idamlarla, cezaevleriyle, hukuksuzluklarla, 1402'lik olarak adlandırılan işten atmalarıyla, sendikal, siyasal tüm örgütlenmelere saldırılarıyla büyük bir yıkım olarak geçmiştir. Kuşkusuz, 12 Eylül'ün salt siyasal baskılarla ve özgürlüklerin yok edilmesiyle sınırlı bir işlevi yoktu. 24 Ocak kararları olarak tarihe geçen, emperyalist-kapitalist sistemin ihtiyacına göre ülkede siyasetten ekonomiye, toplumsal hayattan devlet yönetimine kadar rejimi yeniden düzenleyecek sermaye programının uygulanması gibi bir amacı da vardı. İşçi sınıfı ve emekçilerin örgütsüzleştirilmesi, çalışma hayatının kuralsızlaştırılması, taşeronlaşma, özelleştirmeler ve sınırsız yağma ve dizginsiz sömürü düzenini hedeflemişti.
 
12 Eylül politikalarının yarattığı koşullardan beslenen AKP iktidarı, 15. yılında 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek, kendisine iktidar olanağı yaratan politikaların adeta hakkını vermektedir.
 
Mecliste grubu bulunan HDP’nin eş başkanları dahil milletvekili ve her düzeyde üye ve yöneticilerinin tutuklanması, 200'e yakın gazetecinin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutukluluğu, iktidarı eleştiren muhalefet üzerindeki dizginsiz baskılar, yüz binlerce ihraç, hukuksuzluklar, grevlerin yasaklanması AKP devleti uygulamalarından sadece bir kesit. 12 Eylül’ün devamı olarak AKP iktidarı da siyasal rejimi darbeye dayalı, faşizm temelinde yeniden düzenlemeyi amaçlıyor. Bu amacını gerçekleştirmek üzere dış politika dahil her alanda gerici politikalarını hakim kılmak istiyor. Yargı, yasama, yürütme, askeri ve sivil bürokrasi devlet yönetiminin bütün yetkileri tek adama bağlanarak otoriter bir devlet yapılandırılıyor.
 
KHK'ler ve OHAL altında yönetilen ülkede darbe koşullarının yaşanmadığını, iktidardan beslenenler ve yandaşlar hariç hiç kimse iddia edememektedir. AKP iktidarı 12 Eylül'ün yarım kalanını tamamlamayı hedeflemektedir.
 
Ancak unutulmamalıdır ki; işçi sınıfının örgütlü gücü, gençliğin dinamizmi, kadınların eşitlik mücadelesinin ivmesi ve toplumsal muhalefetin yükselmesiyle 12 Eylül karanlığı dağıtılmış, siyasal gericilik geriletilmiştir.
 
Erdoğan AKP'sinin baskıları, sömürücü politikaları, yağma düzenini, kutuplaştırıcı politikasını geriletecek olan da demokrasi, özgürlük, barış, adalet isteyenlerin, emeğin haklarının yok edilmesine geçit vermek istemeyenlerin ortak mücadelesidir.
 
Bugün de 12 Eylül darbecilerinin devamı, tamamlayıcısı olan bu despotik rejime, darbelere, darbelerden beslenenlere karşı halkımızı demokrasi, barış, özgürlükler ve adalet için mücadeleye çağırıyoruz."


İHD İSTANBUL ŞUBESİ: 12 EYLÜL DARBESİ OHAL İLE PEKİŞTİRİLDİ

12 Eylül Darbesi’nin duyurulduğu Harbiye’deki eski TRT Radyosu önünde açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, üzerinden geçen 37 yıla rağmen yüzleşilmeyen 12 Eylül Darbesi’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile pekiştirildiğine dikkat çekti. 

12 Eylül Darbesi’nin 37. yıl dönümü vesilesiyle eski TRT Radyosu önünde bir araya gelen hak savunucuları “12 Eylül’den OHAL’e darbe devam ediyor!” pankartı açtı. İHD İstanbul Şubesi adına yapılan basın açıklamasını Leman Yurtsever okudu. 

AKP hükümetinin OHAL ile 12 Eylül’ü pekiştirdiğine dikkat çeken Yurtsever, “12 Eylül’ü tamamen ortadan kaldıracağını söyleyen AKP parlamentoyu işlemez hale getirdi, yasamayı ve yargıyı kendisine bağladı, KHK’larla anayasayı ve yasaları devre dışı bıraktı, hak ve özgürlüklerimizi ve demokratik kazanımlarımızı gasp etti, işkenceyi, öldürmeyi meşrulaştırdı ve bugün idam cezasını geri getirmeyi vaat ediyor. Her tür darbeye karşı olan biz insan hakları savunucuları; 12 Eylül'e de, devamı olan OHAL’e de hayır diyoruz. Darbe değil demokrasi” dedi. 

Yurtsever, 12 Eylül döneminde 517 kişiye idam cezası verildiğini, 50’sinin infaz edildiğini, 300 kişinin kuşkulu bir şekilde öldüğünü, 171 kişinin işkenceden öldüğünü, 11 kişinin gözaltında kaybedildiğini, 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiğini, 650 bin kişinin gözaltına alındığını, 14 bin kişinin vatandaşlıktan çıkarıldığını, 30 bin kişinin siyasi mülteci olarak yurtdışına gitmek zorunda kaldığını, 30 bin kişinin “sakıncalı” olduğu için işten atıldığını, 937 filmin “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandığını, 23 bin 667 derneğin faaliyetinin durdurulduğunu, İstanbul'da 300 gün gazetelerin çıkmasının engellendiğini, 31 gazetecinin tutuklandığını, 300 gazetecinin saldırıya uğradığını, 3 gazetecinin öldürüldüğünü, 49 ton gazete, dergi ve kitabın “sakıncalı” olduğu için imha edildiğini, basın özgürlüğünü kısıtlayan 151 yasa çıkarıldığını hatırlattı. 

Devletin göstermelik bir dava ile insanlığa karşı işlenen suçları akladığını ifade eden Yurtsever, 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ile 12 Eylül’ün taçlandırıldığını dile getirdi. Yurtsever OHAL sürecinde şu ana kadar yaşanan ihlalleri ise şöyle sıraladı: “ 169 bin 13 kişi hakkında adli işlem yapıldı, 50 bin 510 kişi tutuklandı, 48 bin 439 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 175 gazeteci, 13 milletvekili, 85 belediye başkanı tutuklandı, 82 belediyeye kayyum atandı, 112 bin 863 kişi kamu görevinden ihraç edildi, 5 grev ertelendi, 19 sendika ve konfederasyon, 2 bin 433 kurum ve kuruluş, 147 televizyon, radyo ve gazete, bin 129 dernek ve vakıf kapatıldı, 879 şirket ve ticari işletme TMSF’ye devredildi. Ama tüm bu hak gasplarına ve saldırılara karşı başvurulacak etkili bir yargı yolu, bir itiraz mercii yok. OHAL, hak ve özgürlüklerimize, demokrasiye, barışa yönelmiş darbe rejimini kurumsallaştırmak ve kalıcılaştırmak yolunda son noktayı koyma aracı olarak kullanılmaktadır. Adı 12 Eylül veya OHAL; darbelere hayır!” 


'12 EYLÜL'DEN OHAL'E BÜTÜN DARBECİLER YARGILANSIN'

78’liler Girişimi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Demokratik Alevi Derneği, Barış Vakfı, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, 12 Eylül’ün 37. yıl dönümünde Taksim’deki Kazancı Yokuşu’nda bir araya gelerek “12 Eylül’den 15 Temmuz’a ve OHAL’e bütün darbeciler yargılansın” mesajı verdi.

Demokratik kitle örgütlerinin 12 Eylül Darbesi’nin yıl dönümü vesilesiyle Kazancı Yokuşu’nda yaptıkları eylemde, “12 Eylül’den 15 Temmuz’a ve OHAL’e bütün darbeciler yargılansın!” pankartı ile “Milliyetçi cepheye hayır”, “Darbesiz hayat”, “Darbe rejimi AKP’yle sürüyor”, “Darbesiz demokrasi”, “Darbesiz siyaset”, “Darbesiz ekonomi” dövizleri açıldı. Eylem, 12 Eylül Darbesi’nde yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

‘DARBECİLERLE SUÇ ORTAKLIĞINI REDDEDELİM’

Kurumlar adına ortak açıklamayı 78’liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan okudu. 12 Eylülcülerin anayasal parlamenter düzeni ortadan kaldırarak ülkeyi 3 yıl anayasasız, parlamentosuz ve yargısız yönettiklerini söyleyen Bircan, “1983'ten 2000’li yıllara kadar kurulan sözde sivil hükümetler, Milli Güvenlik Rejimi çerçevesinde iktidarı darbe rejimiyle bölüştüler. 12 Eylülcülerin temel amacı, halkçı demokratik kazanımları tasfiye etmek, şekli/çoklu bir demokrasi altında, 1930’lardan kalma tekçi rejimi yenilemek, kurumsallaştırmaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ile anında müdahale ediyoruz’ diyerek OHAL ile neyi de hedeflediğini itiraf edecekti. Darbecilerle topumsal suç ortaklığını reddedelim” dedi.

‘12 EYLÜL ADI DEĞİŞTİRİLEREK YAŞATILIYOR’

Eyleme katılan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit söz alarak, 12 Eylül'den bugüne hiçbir şeyin değişmediğini ifade etti. Koçyiğit konuşmasını şöyle sürdürdü: 12 Eylül’ün adı değişerek yaşatılıyor. O dönem toplumsal yaşamı dizayn etmek ve ittihat terekkiden süregelen teknikler yaşatılmak istenmişti. 15 Temmuz’dan bu yana aynı şeylerin yapıldığını görüyoruz. 12 Eylül bitmedi, AKP ve MHP iktidarıyla yeniden yürütülüyor. Bu ülkede hiçbirimizin iş güvenliği, can ve konut güvenliği kalmamıştır. Hepsini bir gece yarısı KHK’si ile yitirebiliriz. Apoletli ya da apoletsiz ne şekilde olursa olsun tüm darbelere direndik, direneceğiz.

HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir ise, Türkiye’nin darbeler coğrafyası olduğunu söyleyerek “Askeri ve sivil darbelerle toplumsal, tarihsel ve hukuki olarak yüzleşilmediği, darbeciler yargılanmadığı sürece tarihsel süreç ne yazık ki sürmeye devam edecek. Toplumsal olarak yüzleşme sağlanması için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

‘DİRENENLER KAZANACAK’

EHP Genel Sekreteri Emre Öztürk, hiçbir darbenin daha sonraki kuşaklar tarafından normalleştirilmediğini belirterek “Hiçbir diktatör ayakta kalamadı, bundan sonrakilerin de ayakta kalamayacağını hep beraber göreceğiz” ifadelerini kullandı. Yeşiller ve Sol Gelecek MYK Üyesi Fahrettin Filiz ise direnenlerin kazanacağını söyledi.

Son olarak konuşan Demokratik Alevi Dernekleri Eş Başkanı İmam Balsever de Türkiye’nin tarihinin darbeler, OHAL’ler ve idamlar tarihi olduğunu, bu durumun mağdurunun da en çok Aleviler olduğunu söyledi. Balsever, “12 Eylül kendine meşruiyet kazandırmak için Malatya’da, Çorum’da Alevileri katletti. 12 Eylül uygulamaları, 37 yıl geçmiş olmasına rağmen devam ediyor. Gerici, dinci, ırkçı, baskıcı, asimilasyoncu yönetime karşı çıkmak için, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya kadar Aleviler mücadelesine devam edecek” dedi.


ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ DUVARINA SİYAH ÇELENK BIRAKILDI

Devrimci 78'liler Federasyonu 12 Eylül darbesinin 37. yıldönümünde siyah çelenk ile ABD Ankara Büyükelçiliğine yürüdü. Çelenk üstüne “12 Eylül. 37 yıldır bu utancı yaşıyoruz” yazısı asıldı.

ABD Büyükelçiliği karşısında yağılan açıklamada, “Aradan geçen yıllara rağmen değişen fazla bir şey yok. 12 Eylül'de sokaklarda tanklar ve önlemler vardı. Özgürlükler kısıtlanmış baskı ortamı hüküm sürüyordu. Aradan geçen zamana rağmen sokaklarda gene zırhlı araçlar var. Hak ve özgürlükler gen kısıtlı. İktidar ülkede cezaevleri açmakla övünüyor. Bu çok acı” denildi.

Açıklamanın ardından ABD’yi protesto eden grup büyükelçilik duvarına siyah çelenk bıraktı. Eylem sırasında ABD askerleri grubu büyükelçilik çatısından takip etti.


DİSK: ÜLKENİN İHTİYACI DEMOKRASİDİR

DİSK Genel Başkanı Kani Beko tarafından yapılan açıklamada da “Her türlü demokratik tepkiyi baskı ve zorla sindiren, işkenceyi, devlet terörünü kurumsallaştıran, konfederasyonumuz DİSK’in faaliyetlerini durdurarak ve yöneticilerini yargılayarak, üyelerini zorla sarı sendikalara üye yaparak emeği örgütsüz hale getiren 12 Eylül askeri darbesi 37. yılını doldurdu” denildi.

12 Eylül Darbesinin vahşi bir neoliberal düzeni Türkiye’de de inşa edebilmek için ABD emperyalizminin tam desteği ile yapıldığını söyleyen Beko, “12 Eylül askeri faşist darbesinin pek çok uygulaması 37 yıl sonra OHAL rejimi ile yeniden hayat geçiriliyor. 12 Eylül’de olduğu gibi işçilerin başta grev hakkı olmak üzere sendikal hak ve özgürlükleri rafa kaldırılmış, halkın iradesi atanan kayyımlarla gasp edilmiş ve Anayasa’nın başlangıç ilkelerinde belirtilen ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ olma özelliği ayaklar altına alınmıştır. Bugüne kadar darbelerin ve her türlü dikta girişiminin karşısında demokrasi, sosyal hukuk devleti, emek, barış ve laiklik talepleriyle çıkan DİSK, OHAL uygulamaları karşısında da bu taleplerle duracaktır! Bugün ülkemizin ihtiyacı tek adam diktatörlüğü ile taçlanan bir hukuksuzluk rejimi değil, demokrasidir” diye devam etti. 

SAMSUN'DA 12 EYLÜL DARBESİ 37 YILINDA LANETLENDİ

Samsun’da 12 Eylül’ün yıldönümünde darbe döneminde katledilenler anıldı.

Samsun 78’liler Derneği nin çağrısıyla dernek binasında yapılan bir etkinlikle 12 eylül’de katledilenler anıldı. 
Devrimci 78’liler Derneği Samsun Şube Başkanı Cengiz Akşan etkinlikte yaptığı açıklamasında şunları söyledi “12 Eylül askeri darbesi başını ABD’nin çektiği emperyalist haydutların ve TÜSİAD’da temsil edilen işbirlikçi sermayenin onayı ile halka karşı yapılmıştır. Amaç sendikaları, dernekleri, partileri, örgütleriyle yüzünü özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine dönmüş bir halkın en örgütlü en dinamik kesimlerini tasfiye etmek ile birlikte uzun vadede biat eden itaatkar bir toplum yaratılmak istenmişti. 12 Eylül cuntacılarının yaptıkları ilk iş Türk İslam sentezini uygulamak oldu. ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ diyerek on binlerce insanın tutuklanmasında, yüzlercesinin işkencelerde sakat kalmasında, onlarcasının ölümünden sorumlu olan Kenan Evren imzasıyla din dersi zorunlu hale getirildi kula kulluk etmeyi kolaylaştıracak her türlü tarikat örgütlenmesinin önü açıldı. 
Bütün uygulamaları ile AKP faşizmi 12 Eylül diktatörlüğünün devamıdır bugün. AKP eski ortağı cemaat ile hesaplaşma adına OHAL adı altında 12 Eylülcülerden öğrendiği ne varsa bir bir hayata geçiriyor
12 Eylül sonrası patronlar şimdi gülme sırası bizde demişlerdi. OHAL sonrası da AKP sermayeye  dikensiz gül bahçesi vaadediyor KHK’ler aracılığıyla emeğin tüm birikimlerine el koyuyor. Doğanın sorgusuz sualsiz talan edilmesi için tüm hukuksuzlukların önü açılıyor, kadın cinayetleri artıyor. Laik ve bilimsel eğitimi tamamen ortadan kaldıran AKP hükümeti kendine muhalif olan herkesi hedefe koyarak saldırıyor. Bu bir kavgadır aydınlıkla karanlığın kavgasıdır. Bu böyle gitmez gitmeyecek biliyoruz AKP diktasını yeneceğiz gelecek güzel günlere İnancımız tamdır. Yaşasın devrim ve sosyalizm.” 
Açıklamanın ardından müzik öğretmeni Ercan Aydın bir müzik dinletisi sundu. Tiyatro sanatçısı Cem Kaynarca şiir dinletisi sundu  (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Norveç’te sağcılar kazandı, sosyal demokratlar geriledi

SONRAKİ HABER

'Maden arayıcıları, Amazon yerlilerini öldürdü'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...