Coşkun: Savcılar, ‘Tahliye istersem sürülürüm’ diyor

Cumhuriyet gazetesi adliye muhabiri Canan Coşkun Cumhuriyet davasını değerlendirdi.

12 Eylül 2017 07:09
Paylaş

Cumhuriyet Gazetesinin Adliye Muhabiri Canan Coşkun, Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın Evrensel WebTV’de hazırlayıp sunduğu 5 Dakikada’ya konuk oldu. Pazartesi günü yapılan Cumhuriyet davasının ikinci duruşmasına ilişkin izlenimlerini anlatan Coşkun, yargılama aşamasındaki hukuksuzluklara da tepki gösterdi.

Mahkeme heyetinin duruşmada verdiği tutukluluğun devamı kararını eleştiren Coşkun, “Düşman ceza hukukunun kopyası bir kararla özgürlüklerinden mahrum edilmesinin devamı kararıydı bu aslında. Aynı vasıftaki yazar ve yöneticilerin tahliye edilmesi; ancak Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay ve Murat Sabuncu’nun tahliye edilmemesi düşman ceza hukukunun kötü bir kopyasıydı. Bu bir işkence aslında” dedi.

‘YARGININ ÜZERİNDE KORKUNÇ BİR KORKU VAR’

Duruşma öncesi tahliye yönünde beklentisi olduğunu söyleyen Coşkun, kararın aksi yönde çıkmasına ilişkin de şöyle konuştu:

“Benim pesimistliğim genelde sulh ceza hakimlikleri üzerine. Sulh ceza hakimliklerinden hukuki bir karar çıkmayacağını artık herkes biliyor. Bir önceki duruşmada verilen ara karardaki hukuksuzluğu bir celse daha devam ettiremez diye düşünerek garip bir umuda kapıldım. Ama kötü çakıldım. Defalarca ‘Böyle bir şey olabilir mi?’ dedik. Bu kadar kötü bir kararla insanları bir 15 gün daha özgürlüklerinden mahrum edemezler, diye düşündük. Ama yargı camiası üzerinde ciddi bir korku var. Tanıkların beyanları, örgüt yok, yönündeydi. Bu beyan savcı tarafından maniple edildi. Murat Aksoy ve Atilla Taş’ların tahliye kararını veren hakimlerin başına gelenler hakim ve savcılar üzerinde korkunç bir korku oluşturmuş. Tahliye istese, ertesi gün nereye sürüleceğini tahmin edemiyor. Bunu anlayışla karşılamıyorum asla, ama onlar da bu yüzden tahliye istemediler her halde. Aynı şekilde hakimlerin de bu yüzden oy birliğiyle bir karar vermediğini düşünüyorum.”

‘HAKİMLER BOŞUNA YORULMAYALIM, DEDİ’

Duruşmaların Çağlayan’dan Silivri’ye; ardından yeniden Çağlayan’a taşınmasını da değerlendiren Coşkun, bunu duruşmayı basın özgürlüğünü savunmak üzere duruşmaya katılan kararlı kalabalığa yordu.

Mahkemenin duruşmayı nereye kaçırırsa kaçırsın; ciddi bir kitlenin basın özgürlüğünü savunmayı sürdürdüğünü söyleyen Gazeteci Coşkun durumu,”O yüzden mahkeme bu çabasının beyhude olduğunu gördü ve biz de boşuna yorulmayalım, boşuna Silivri’ye gitmeyelim, dedi” ifadeleriyle yorumladı. (EVRENSEL WEB TV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Öğretmenler okulu boyayıp eksiklerini giderdi

SONRAKİ HABER

Tecavüz sanığı 6 kişiye 55’ er yıl hapis, 3 kişiye beraat

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa