11 Eylül 2017 00:50

DBP’li belediyelere fetihçi zihniyetle el koydular

DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan, DBP’li belediyelere  kayyım atanmasının birinci yılını değerlendirdi.

Paylaş

Bölge illerinde DBP’li belediyelere kayyım atanması üzerinden 1 yıl geçti. DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan, kayyımların yolsuzluğa battığını vurgulayarak, er ya da geç belediyeleri geri alacaklarını dile getirdi.

2 Eylül 2016’da yayınlanan 3 KHK ile “Belediye ve bağlı idarelerin terör veya şiddet olaylarına dolaylı ya da doğrudan destek sağladığı gerekçesiyle valilik tarafından belediye veya bağlı idare taşınırlarına, bölgenin en büyük mülki idare amiri tarafından el konulabilecek” hükmünün getirilmesinin hemen ardından 11 Eylül’de 24 Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediyeye kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı ve valilikler eliyle kayyım atamaları sürdü ve sonuçta 103 DBP’li belediyeden 94’üne kayyım atandı. Bu süreçte 94 belediye eş başkanı tutuklandı. Yapılan yargılamalarda sadece 23’ü tahliye edildi. DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan, kayyım darbesinin birinci yıldönümünde, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

‘KAYYIMLARIN İÇERİSİNDE NE HALK VAR NE DE DEMOKRASİ’ 

Kayyımların Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde demokrasi açısından irdelenmesi gereken süreçlerden biri olduğunu dile getiren Karaaslan, bugüne kadar sadece askeri darbeler döneminde belediyelere el konulduğunu, ilk defa sivil bir darbe mekaniğiyle halk iradesinin gasp edildiğini kaydetti. Belediyelerinin “fetihçi” bir zihniyetle işgal edildiğinin altını çizen Karaaslan, “Kayyımlar geldiklerinden itibaren ne çalışanlar ne de meclis üyeleri belediye binalarına girebildi. Özel güvenlik yerleri kuruldu. Meclis üyeleri ve çalışanlar belediye binalarına alınmadı. Zaten kayyımların ilk icraatlarından bir tanesi de meclisi toplamamak oldu. Kendilerini KHK’daki yetkiye dayandırdıkları için meclis toplanmadı ve toplantılara çağrılmadı. Belediyeler nasıl yönetildi. Asıl kritik soru burada açığa çıkıyor. Belediyeleri kendileri ile getirdikleri 2 ile 3 bürokratla birlikte yönetiyorlar. Peki bu kayyımlar nereden denetleniyor. Bir denetim sistemi var mı? Yoktur. Bu ne kadar meşrudur, demokratik ve ne kadar halkçıdır. Bu kayyımların içerisinde ne halk var ne de demokrasi ne de meşruiyet vardır” diye konuştu.

‘KAYYIMLAR YOLSUZLUKLARIN ODAĞI OLDU’

Kayyımların halkın ne istediğini bilmeden, halka hizmet sunmak gibi bir kaygısı olmadan belediyeleri yönettiğini, bunun için çok ciddi usulsüzlüklerin döndüğüne işaret eden Karaaslan, daha bir yıl dolmadan bir çok kayyım belediyesinde ciddi çatışmalar yaşandığını anlattı. Bu belediyeleri yakından takip ettiklerini belirten Karaaslan, “Kimileri için yolsuzluktan, adam kayırmaya kadar hiçbir demokrasi ölçüsü olmayan bir takım bilgiler basında kamuoyunda paylaşılıyor. Çünkü işleyiş ve geliş itibari ile tekçiliği ve otoriter yapıyı dayattıkları için halktan belediyeleri arındırdıkları için bu tür tartışmalar kamuoyunda yoğun olarak yapılıyor. Kayyımlar DBP’li belediyeler iyi çalışmıyorlar ve iyi hizmet vermiyorlar iddiasıyla gelmediler. Kaldı ki 94 belediye eş başkanımız bu süreçte  gözaltına alındı tutuklandı. Daha sonra 23 eş başkanımız tahliye oldu. 71 eş başkanımız hala tutuklu bulunuyor. Bu arkadaşlarımız çalışmaları ile klasik belediyeciliği aşan daha önceki Kürt partilerinin verdiği bedel sonucunda 17 yıllık deneyim ile çalışmalarını bir anlayışa ve felsefe büründürdü. Bu felsefe mevcut belediyeciliği aşan bir anlayıştır. Sistem belediyeciliği ranta ve halka dayanmayan masa üzerinde merkez devlet yansımasının küçük iz düşümleri olarak yansımıştır yerel yönetimlere” dedi. 

‘BELEDİYELERİMİZİ GERİ ALACAĞIZ’

Kayyımların kendilerine ait yarım kalan veya engellenen projelere takla attırıp kendi projeleri gibi sunmaya başladığını aktaran Karaaslan, şöyle devam etti: “Örneğin Kadın Kent Meydanı projemiz vardı Kayapınar’da. Yerini belirlediğimiz yapmaya hazırlandığımız önemsediğimiz bir projeydi. Kayyım kadını çıkarmış, kent meydanı diyerek kendi projesiymiş gibi yansıtmaya çalışıyor. Buna benzer yüzlerce projemiz çalınarak kendi projeleri gibi veriyorlar. Çok dili tabelalarımızı indiriyorlar. Kültürel çalışmaları tamamen ret ve inkar üzerine kuruyorlar. Birkaç yıl kayyımlarla belediyelerimizi yönetebilirler ama halk her zaman kazanacaktır ve eninde sonunda belediyelerimizi geri alarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Asker ve polis gözetiminde, halkın olmadığı belediye binalarının bir yıldır çözüm getirmediğini görüyoruz. Seçimle alamadıkları kayyımla yöneteceklerini sanıyordu ama şuan sadece belediye binalarına sahip oldular. Örgütlü ve yıllara dayanan gücümüzle belediyelerimizi alacağız.”(DİYARBAKIR)

ÖNCEKİ HABER

Gezgin: Arakan’da şiddetin kaynağı Budizm değil faşizm

SONRAKİ HABER

‘AKP’li belediye yeşil alana planda dahi tahammül edemedi’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...