Ali Ergin Demirhan: Absürtlüğü dünya aleme duyurmak istedik

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

sendika.org sitesi Editörü Ali Ergin Demirhan, sitelerinin 62 kez erişime engellenmesi ile Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurmalarına giden süreci anlattı. Demirhan, erişim engellerini kanıksayarak engeli nasıl aştıklarını şöyle anlattı: “Filmlerde silahlı adam bir binaya girer, hasmını ilk gördüğünde ateş eder. Ayna kırılır. Aslında yansımaya ateş etmiştir. BTK’nin engellediği siteler de bizim sendika.org’un aynaları. Site aslında olduğu yerde duruyor, bir yere gitmiyor, her bir yansıma engellendikçe biz bir başka yansımayı okura sunuyoruz.” 

49. KAPATMADAN SONRA GUİNNESS’E BAŞVURDUK

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle toplam 30 web sitesi erişime kapatıldı. 1 yıllı geride bırakan OHAL sürecinde internet sitelerine yönelik erişim engelleri olağan hale getirildi. 62 kez erişim engeli ile karşı karşıya kalan sendika.org sitesi ise rekora gittiği için Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuruda bulundu. Sitenin editörlerinden Gazeteci Ali Ergin Demirhan, erişim engellerini nasıl aştıklarını ve Guinness’e başvurma fikrinin nasıl çıktığını gazetemize anlattı. Demirhan, Guinnes’e başvurma fikrinin Dicle Haber Ajansına gelen erişim engeli sayısını aştıktan sonra ortaya çıktığını söyleyerek, “Engelleri aşıyoruz ama absürtlüğü dünya aleme duyurmamız, bu durumu kanıksamamamız ve yaratıcı biçimlerde gündeme getirmemiz lazım diyerek başvuru meselesini gündeme aldık. 49. kapatmada da daha önce DİHA’ya ait olan rekoru ekarte edince Guinness’e başvurduk. Tabii başvuru da tarifeli. 2 bin avroluk da var, 5 avroluk da. Biz tabii ki 5 avroluk olanına başvurduk. O nedenle uzun süre yanıt bekleyeceğiz. Ama mesele onların yanıtı değil bizim başvuruydu. Sanırım amacımıza ulaştık” diye konuştu.

‘İNTERNET YUMUŞAK KARIN’

“İnternet için medyanın ‘yumuşak karnı’ diyebiliriz. Devletin ya da kapitalizmin henüz tam olarak hükmedemediği, görece özgür bir alan” görüşünü paylaşan Demirhan, erişim engelini nasıl aştıklarını şöyle açıklıyor: “İnternet sitesini alan adı Türkiye’de erişime engelleniyor ama yeni bir alan adıyla yayın sürdürülüyor. Sendika1, 2, 3 diye başlayıp sendika62.org’a uzanan ve gerekirse sonsuza doğru gidecek olan süreç bunun gereği. Teknik açıklamayı isterseniz, şöyle bir benzetmeyle açıklayalım: Aksiyon filmlerinde hasmını öldürmek isteyen silahlı adam bir binaya girer ve hasmını ilk gördüğünde ateş eder. Ayna kırılır. Aslında yansımaya ateş etmiştir. Sonra bir başka görüntüye ateş eder, o da aynadır. BTK’nin engellediği siteler de bizim sendika.org’un aynaları. Site aslında olduğu yerde duruyor, bir yere gitmiyor, her bir yansıma engellendikçe biz bir başka yansımayı okura sunuyoruz.”

Teknik olarak internet yayıncılığının olanaklarından faydalandıklarını belirten Demirhan, bir şirket olmadıklarını ve bu nedenle kendilerine kayyum atanamayacağını söyledi. Televizyon olmadıkları için anten bağlantılarının kesilemeyeceğini, günlük gazete gibi baskılarının durdurulamayacağını anlatan Demirhan, internete olan güvenini şöyle özeliyor: “Ekonomi internete bağımlı olduğu için, internet uzun süreli kesilemez.” Bir patron-işçi ilişkileri olmadığını, ticarileşmenin haberciliği katlettiği fikriyle reklam almadıklarını ifade eden Demirhan, “OHAL’in de etkisiyle giderek sınırlanan olanaklar ve aksine giderek artan masraflar söz konusu. Buradan da söylemiş olalım daha fazla dayanışma ve katkıya ihtiyacımız var” dedi. 

GEZİ SONRASI: DİRENİŞ MEDYASI

Kendilerini direniş medyası olarak gördüklerini söyleyen Demirhan, Gezi direnişi sırasında 40’a yakın merkezden birincil kaynaklardan haber aktarma imkanlarının olduğunu, direniş sırasında ise günlük ziyaretçi sayısının 300 bini bulduğunu ifade etti. Demirhan, “Gezi’den sonra kendimizi ağır bir sorumluluk altında hissediyor ve bu yükü taşımaya çalışıyoruz. Gezi’den sonra ise ‘Direnişin Medyası’ tanımı belki daha iyi oturuyor” dedi.