Başkent Doğalgaz’ın özelleştirmesi yargıda

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’deki yüzde 80 oranındaki kamu hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin devire izin veren Rekabet Kurulu Kararı ile satışa onay veren Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştayda dava açtıklarını açıkladı.
Çakar dün yaptığı açıklamada, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu’nun Geçici-3 üncü maddesine (e) bendi eklenerek, Ankara’da EGO tarafından yürütülen doğal gaz dağıtım faaliyetinin özelleştirilmesi sürecinin başlatıldığını hatırlattı.
TEKELLEŞME YARATILIYOR
Çakar, ihaleyi kazanan MMEKA’nın (Mehmet Kazancı) ve MMEKA’nın yakın ilişkisi bulunan AKSA Enerji’nin (Kazancı Grubu) elektrik ve doğal gaz dağıtım faaliyetleri açısından yatay ve dikey bütünleşme yoluyla tekelleşmeye elverişli bir hakimiyetlerinin olduğunu dile getirdi. Elektrik dağıtım özelleştirmelerinde kısmen gözetilen bu hususun, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’nin devrine izin veren dava konusu Rekabet Kurulu Kararında gözetilmediğine değinen Çakar, bu durumun Anayasanın 167’inci maddesi ile rekabet hukuku ve ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı. Çakar, “Zira devrin yapılacağı MEKA-MMEKA, İstanbul AYEDAŞ ihalesini; İş-Kaya ve MMEKA Ortaklığı, Boğaziçi ve Gediz Elektrik Dağıtım AŞ ihalelerini; Trakya Elektrik Dağıtım AŞ ihalesini ise AKSA Elektrik kazanmıştır. Ayrıca AKSA Enerji Çoruh, Fırat ve Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ ihalelerini de kazanmış ve 20 ayrı doğal gaz dağıtım lisansını elinde bulundurmaktadır” dedi. Çakar, Ankara ili dağıtım bölgesi açısından tekel niteliğinde olan doğal gaz dağıtım hizmetinin rekabete elverişli olup olmadığı ve doğrudan doğruya hakim durum yaratılıp yaratılmadığı yönünde bir değerlendirmeye dayanmaksızın verilen izin işleminin, usule ve yasaya aykırı olduğunu kaydetti.
YÜKSEK BASINÇ HATTI DA BEDAVA
Daha önce de dava konusu ettikleri üzere, ihale aşamasında Baymina Suez Doğalgaz Yakıtlı Çevrim Santraline gaz ileten Yüksek Basınç Hattının, Başkent Doğalgaz Dağıtım’a devrinin yapılması yasa ve hukuka aykırı olduğunu kaydeden Çakar, “Zira, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Yasası uyarınca Yüksek Basınç Hatları, Ulusal İletim Şebekesinin bir parçası olup, Ulusal İletim Şebekesi de Yasa gereğince BOTAŞ’a aittir ve devredilemez. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun raporu da bu savımızı doğrulamaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun raporunda, “Sözü edilen Yüksek Basınç Hatlarının BOTAŞ’tan alınarak Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’ye devrine yönelik yargı süreçlerinde  EPDK’nın ihtilafları çözme görevini yerine getirmediği ve mahkemeye gerekli bilgiyi tam olarak vermediği” tespitine değinen Çakar, aynı raporda, “Söz konusu Yüksek Basınç Hatlarının dağıtım değil iletim hattı olduğu ve bu iletim hattının da BOTAŞ’ın iletim lisansı kapsamında bulunduğu vurgulanmıştır” dedi.
‘SATIŞ BEDELİNİ YÜKSELTME’ İDDİASI
İhalenin kamu yararına sonuçlandığını, yasa gereğince devredilmesi mümkün olmayan ve Ankara ilindeki yıllık toplam doğal gaz tüketiminin yaklaşık yarısı kadar doğalgaz tüketen bir santrale doğalgaz ileten Yüksek Basınç Hatlarının, tam da özelleştirme ihalesi aşamasında Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’ye devredildiğini hatırlatan Çakar, böylece özelleştirilmekte olan Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’ye ciddi bir müşteri kazandırıldığını ifade etti.
İLK İHALEDEN DAHA DÜŞÜĞE GİTTİ
Çakar, böyle bir devrin nedeninin kamuoyuna, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’nin satış bedelini yükseltmek olarak yansıtıldığını ancak bu nedenin doğru olmadığının ihale sonucunda ortaya çıktığını dile getirdi.
Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan ancak sonradan iptal olunan ilk ihalede, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’ye 1 milyar 610 milyon dolar bedelle ihale edildiğini kaydeden Çakar, PPK kararıyla Baymina Suez Doğalgaz Yakıtlı Kombine Çevrim Santrali gibi ciddi bir müşteri de eklendiği halde, ihalenin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca MEKA-MMEKA Makina İthalat Paz. ve Tic. AŞ’ye 1 milyar 211 milyon dolarla verildiğini ifade etti. Çakar son ihalenin 1 milyar 211 milyon dolar ile ilk ihaleden daha düşük bir bedelle gerçekleştirilmesinin, kamunun zarar ettirildiğini ve kamu kaynaklarının özel sektöre aktarıldığını gösterdiğini dile getirdi. (Ankara/EVRENSEL)