24 Temmuz 2012 14:33

Yağma Hasan’ın böreği

Sermaye ve hükümetin iştahını kabartan ve özellikle AKP Hükümeti döneminde patronlara teşvikte kaynak olarak kullanılan İşsizlik Sigortası Fonu, 2006’dan bu yana yasa dışı olarak kesilen vergilerle adeta hazinenin açığını kapatmak için kullanılmış. Elde ettiğimiz belgelere göre; bu yasa dışılık, Ömer Dinçe

Yağma Hasan’ın böreği
Paylaş
Sultan Özer

Yasa dışı olarak kesilen vergilerin miktarı her yıl için milyonlarla ifade edilirken, buna meydan veren bürokratlar hakkında ceza ise “zaman aşımı”na uğratılmış. Raporun TCK’nın ihlali nedeniyle savcılıklara gönderilmesi istendiği halde, bugüne kadar bir gelişme de yaşanmadı.

FON GELİRLERİNDEN YASA DIŞI KESİNTİ

İşsizlik Sigortası Fonu, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’na göre yönetiliyor ve yasanın 49 ile 53. maddeleri gereğince fon gelirleri damga vergisi hariç vergilerden muaf. Yani, fonun Menkul Kıymetler ve Devlet İç Borçlanma Senedi yoluyla elde ettiği gelirlerinden stopaj vergisi kesilmemesi gerekiyor. Bu konuda 53. maddede, “Bu fon bütçe kapsamı dışında olup, gelirlerinden hiç bir şekilde kesinti yapılamaz ve Genel Bütçeye gelir kaydedilemez. Fon, damga vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır” deniyor.

Fonu yöneten İŞKUR yönetimi ise fon gelirlerinden yıllarca yasa dışı şekilde stopaj vergisi kesilmesine ses çıkarmamış, hukukçular dava açma süresini geçirmiş, fon zarara sokulmuş, buna meydan verenler için ise cezai işlem yapılamamış. Gerekçe ise; “zaman aşımı.”

TORBA YASADA KESİNTİYE YOL AÇILDI

Hükümet, 2011 yılında hazırlanan bu raporda sözü edilen yasa dışılığı, son çıkardığı torba yasada İşsizlik Sigortası Yasası’nın ilgili 53. maddesinde değişiklik ile çözmüş! Artık 4447 sayılı yasanın 53. maddesinde değişiklik ile fon gelirlerinin değerlendirilmesinden elde edilen gelirler (faizler) menkul kıymetlerden stopaj vergisi kesilmesi yasalaştı. Bu konuda daha önce açılan davalar ve soruşturmaların da durdurulmasına karar verildi.

Ömer Dinçer’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı döneminde, İŞKUR Genel Müdürü olan ve halen MEB Hayat Boyu Eğitim Genel Müdürlüğüne getirilen Mustafa Kemal Biçerli zamanında yapılan soruşturma, halen Çalışma Bakanlığı Müsteşar Vekili olarak görev yapan Namık Ata’nın İŞKUR Genel Müdürü olduğu dönemini içeriyor.

2011 yılında hazırlanan rapor, “2006-2011 döneminde Fon gelirlerinden stopaj kesintisi yapılması yoluyla Fon gelirlerinin azaltılması, davaların zaman aşımına uğratılması nedeniyle Fonun zarar ettirilmesini” içeriyor.

CEZALARA ‘ZAMAN AŞIMI’ ENGELİ

Fonun menkul kıymet gelirlerinin değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz gelirlerinden ilgili bankalarca stopaj kesintisi (Vergi tevkifatı) yapılarak ilgili vergi daireleri hesaplarına yatırılıyor. Bu şekilde fonu zarara uğratan yöneticiler ise ‘zaman aşımı’ nedeniyle cezalandırılamıyor.

Raporda suçlama ve zaman aşımı olayı şu ifadelerle anlatılıyor: “4447 sayılı Yasa’nın 53. maddesine rağmen İşsizlik Sigortası Fon menkul kıymet gelirlerinden stopaj kesintisine devam edildiği, Kurumun menfaatlerini korumak için gerekli başvuru ve hukuki mücadeleyi yapmak, dava açma sürecinin zamanında başlatılması konusunda üst amirleri nezdinde girişimde bulunmadıkları, dava açılmayan tutarlar kadar kısmın Vergi Dairesinde kalmasına ve bu suretle Fon Varlığının kaybına/zararına sebebiyet vermeleri nedeniyle Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, Daire Başkanı Fatma Demir, Şube Müdürü Şakir İnaltun ve Şube Müdürü Ahmet Hızarcıoğlu’nun 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesi gereği aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasının, ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi ‘... Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zaman
aşımına uğrar.’ hükmü gereği bu konuda yukarıda adı geçenlerin yazı ile ikazının yerinde olacağı...”
Raporun bir örneğinin de Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği vurgulanmasına rağmen, bu konuda adım atılıp atılmadığı belli değil. Edinilen bilgilere göre bu rapor sümen altı edilerek, cezai işlem başlatılmadı. (Ankara/EVRENSEL)


FON’UN UĞRATILDIĞI ZARARLAR

*02/01/2006 – 12/12/2007 tarihleri arasındaki dönemde çok sayıda vadesi dolan menkul kıymet gelirleri hesaplarının (Dönüşü olan hesapların) stopaj kesintisi yapılan toplam tutarı; 282 milyon 525 bin 686 TL,
*01/01/2006 – 12/12/2007 tarihleri arası DİBS (Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı) satışından kesilen stopaj kesintisi toplam tutarı 10 milyon 855 bin 933 TL olmak üzere, genel toplam 293 milyon 381 bin 620 TL
*13/12/2007 – 30/10/2009 tarihleri arasındaki dönemde çok sayıda vadesi dolan menkul kıymet gelirleri hesaplarının (Dönüşü olan hesapların) stopaj kesintisi yapılan toplam tutarı; 908 milyon 244 bin 048 TL,
*13/12/2007 – 30/010/2009 tarihleri arası DİBS satışından kesilen 83 milyon 954 bin 66 TL olmak üzere, genel toplam 992 milyon 198 bin 114 TL,
*13/12/2007 – 30/10/2009 tarihleri arasındaki dönem içerisinde Türkiye İş Bankasının 26/11/2008 tarihinde 781 bin 396 TL stopaj kesintisi ve Türkiye Halk Bankasının 26/11/2008 tarihinde 1 milyon 224 bin 451 TL stopaj kesintisi olmak üzere sadece iki adet hesap dönüşü için dava sürecinin başlatılmak üzere İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığınca  Hukuk Müşavirliğine bildirildiği,
*2/11/2009 – 01/04/2011 tarihleri arası toplam tutar 691 milyon 152 bin 575 TL

1 MİLYAR 978 MİLYONLUK ‘ZARAR’

Başmüfettiş Mehmet Arı ve Ünal Ünver tarafından hazırlanan, 148 sayfadan oluşan, 139 eki olan soruşturma raporunda, İşsizlik Sigortası Fonunun 02/01/2006 – 01/04/2011 tarihleri arasındaki menkul kıymet gelirlerinin değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz gelirlerinden yasa dışı şekilde yapılan kesintinin toplam 1 milyar 978 milyon 97 TL olduğunun altı çiziliyor. Bankalarca stopaj adı altında kesilerek, vergi daireleri hesaplarına yatırılan bu tutarın geri alınabilmesi için dava sürecinin başlatılması için Hukuk Müşavirliğine bilgi verilmediği de belirtilen raporda bu, şu ifadelerle vurgulanıyor: “İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığınca olurlar alınarak Hukuk Müşavirliğine bildirilen toplam tutarın 986 milyon 535 bin 389 TL olduğu, toplam 992 milyon 202 bin 769 TL’nin  (61 TL fark stopaj hareketleri listesinde yer alan düşük miktarlı likit fon gelirlerinden kesilen stopajdan kaynaklanmıştır.) ise dava sürecinin başlatılmak üzere Hukuk Müşavirliğine bildirilmediği...”

ÖNCEKİ HABER

Bir göç hikayesi; yoksulluk ve ayrımcılık

SONRAKİ HABER

Kemer’de HES düellosu yaşanıyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa