25 Temmuz 2012 08:40

Olimpiyatlarda kim yarışıyor?

Londra Olimpiyatları’nın başlamasına sayılı günler kaldı. Toplam 70 ayrı noktaya ulaşarak cuma günü Londra’da Olimpiyat Stadı’na getirilecek olimpiyat meşalesi, oyunların startını verecek. Son bir haftadır Londra’ya gelen meşale, mahalle mahalle dolaştırılarak, yoğun propagandalarla halkın sokaklara çıkarak el sallaması ve alk

Olimpiyatlarda kim yarışıyor?
Paylaş
Arif Bektaş

OLİMPİYATLAR YAPILMADAN...

Olimpiyat oyunlarını organize etmek için 7 yıl önce yapılan başvuruda başarılı olan Londra, Doğu Londra’da halkın kullanımına sunacağı bir olimpiyat köyü vadetmişti. Bu proje önemliydi ve sunuldu. Oyunları organize etme hakkını elde eden İngiltere, birden bölge halkını unuttu. Hemen stadı satışa çıkardı. Hatta Westham United takımı ile anlaşmaya bile vardı. Sonraki itirazlar nedeniyle, Tottenham ve Leyton Orient da stada talip oldu. Oyunlar henüz başlamamasına rağmen onların arasında kavga çoktan koptu. Halkın kullanımı vaadi ise çoktan unutuldu. Olimpiyatların yapılacağı Doğu Londra’yı resmen yerle bir ettiler ve bir olimpiyat köyü kurdular. Bir de alış veriş merkezi. Başında 3 milyar sterlin ayırdılar ve hazırlıklarının son aşamasına gelinen şu son zamanlarda bu miktar 13 milyar sterlini buldu. Daha da geçmesi bekleniyor. Yarım milyar sterlin sadece güvenlik için harcadılar. Yüksek binalara makineli silahlar yerleştirdiler. Sahile savaş gemisi çektiler. Thames Nehri üzerine askeri güçler yerleştirdiler, her an hazır olacak savaş uçakları konuşlandırdılar. Bunlardan bahsederken, bir savaş alanına gidildiği anlaşılır. Hayır, bu hazırlıkların hepsi Londra Olimpiyat Oyunları için.

Olimpiyatların oynanacağı Doğu Londra, Thames Nehri’nin denizle buluştuğu noktaya yakın. Bu nedenle savaş gemileri oyunların oynanacağı bölgeye sadece birkaç mil uzaklıkta. Yüksek binaların üzerine uçak savarlar, keskin nişancılar ve özel timler yerleştirdiler. Birçok ordu birliği Londra etrafında konuşlandırılarak, herhangi bir saldırı karşısında hazır hale getirildi. Askeri güvenliğin yanı sıra, olimpiyat alanında güvenliği sağlayacak 10 bin kişilik güvenlik gücü, halktan seçilerek yapılacaktı. G4S adlı özel bir şirkete verilen bu görev, yerine getirilemedi. 7 yıl önce belli olan, fakat güvenlik elemanlarının yetiştirilmesini son birkaç haftaya sıkıştıran bu şirket, bir hafta kala havlu attı ve sadece birkaç bin kişi sağlayabileceğini açıkladı ve asker Londra sokaklarına bir kez daha davet edildi.

PEKİN İÇİN SÖYLENEN HATIRLANACAK MI?

4 yıl önce Çin’in başkenti Pekin’de yapılan olimpiyatlarda, Çin ordusuna mensup askerlerin güvenliği sağlıyor olmasına, başta İngiliz politikacıları olmak üzere, basın ve spor camiası yoğun eleştirilerde bulunuyor ve Pekin yönetiminin “antidemokratik” ve “baskıcı rejimi”nin spora yansıdığından dem vuruyorlardı. Pekin sokaklarındaki askerleri göstererek komünizm karşıtı propaganda yapıyorlardı. Londra sokaklarını dolduran askerler, oturanların mahkemeye bile başvurarak istemediği binaların başına keskin nişancılar ve uçak savarların yerleştirilmesi, Thames Nehri’nin savaş gemileri ve güvenlik botları ile donatılması. Kraliyet Hava Gücüne ait savaş uçaklarının yakın askeri havalimanlarında konuşlandırılması karşısında acaba İngiliz politikacıları ve basını ne eleştiri yapacak. Pekin’de bu manzarayı kullanarak komünizm karşıtı propaganda yapanlar, Londra’daki manzara karşısında kapitalizm ve sömürü, talan sisteminin aleyhinde atacak mı?

YA GÖRÜNMEYENLER

Buraya kadar anlattıklarımız görünen ve açıklanan gerçekler. Peki ya gizli tutulan ve kamuoyu ile paylaşılmayanlar. Bunların en başında, spor mağazaları ve şirketleri geliyor. Olimpiyatlar nedeniyle bir yıldan beri hazırlıklarına hız veren ve ürün yelpazesini arttıran bazı şirketler, özellikle de uzak Asya ülkelerindeki fabrikalarına ağırlık verdiler. Bunlardan Adidas’ı örnek alalım. Adidas’ın 65 ülkede toplam 1200 fabrikası var ve bu fabrikalarda toplan 775 bin işçi çalışıyor. Bunların çoğu Asya’dadır. Yer yer günlüğü 1.78 sterline işçi çalıştırıyor. Çocukları çalıştırdığı daha önce ortaya çıkmıştı. Zorunlu mesai, uzun çalışma saatleri, kötü koşullar, sendika hakkından yoksun, iş garantisinden ve iş güvencesinden yoksun, sözleşmeden yoksun bir şekilde çalıştırılan işçilerin, dışarıda şirketle ilgili bile konuşmaları yasak. Kullanılan toksinli ve kimyasal maddelerin zararlarını anlatan ve bilgisini veren kimse yok. Messi, Ronaldo, Lampard gibi ünlü futbolcuların yaptığı rengarenk reklamların ayakkabıları işte o işçiler tarafından üretiliyor ve belki de birkaç kuruşa. adidas ise, 2011 yılında toplam net olarak 559 milyon sterlin kar elde etti. Ve şirketin bu yıl Mart ayında yaptığı açıklama ise, krizin yükünün kimin sırtına atıldığını gösteriyor. Toplam karını rekor bir düzeyde aşan adidas yüzde 18 daha fazla kar yaptı. Adidas, taleplere ve hedeflere ulaşmak için Çin’de işçileri sabah 8 akşam 11 olarak çalıştırıyor. Endonezya’da saat ücreti 34 p.’ye çalıştırıyor. Sri Lanka’da, devletin belirlediği asgari ücretin altında adam çalıştırıyor ve mesai de zorunlu. Hasta olmak işten çıkarılmanın gerekçesi olabilir. Adidas gibi onlarca şirket var. Nike, Puma, Speedo gibi şirketlere karşı yoğun bir kampanya yürütülüyor. Bu kampanyaların en kapsamlısını yürüten “War On Want” adlı kampanya grubu, “Sömürü her tarafta sömürüdür” adı altında bir kampanya yürüterek, olimpiyatları fırsat olarak kullanan ve işçilerine de insanlıktan uzak davranışlarda bulunmanın affedilmeyeceğini söylüyor.

McDONALDS VE SPOR

Bir diğer örnek McDonalds. “Çağımızın hastalığı” olarak da ifade edilen obezite, McDonalds gibi restoranların yiyeceklerinin sebep olduğunu herkes bilir. Fast fooddan uzak kalınması gerektiğini hemen hemen her doktor söyler. Doktorlar ayrıca, sürekli spor yapmak gerektiğini de söylerler. İşte bu sorunun kaynağı durumundaki McDonalds gibi restoranlar, Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ve olimpiyatların resmi sponsoru. Reklamlarında, hiç yemeğinden bahsetmez, iyi yemek yaptığını zaten söylemez. Sağlıklı beslenme kampanyaları, hükümete ve olimpiyat komitesine ateş püskürerek, McDonalds ve Coca Cola gibi sağlıksız yiyecek ve içeceklerin oyunların ana sponsorları olmasını eleştirdi. McDonalds ve Coca Cola’nın sporla ya da olimpiyatlarla yan yana gelmemesi gerektiğini söyleyen kampanyacılar, bu firmaların boykot edilmesini istedi. Devletlerin başlarının da içinde olduğu olimpiyat oyunlarının organize edilmesi binbir oyun ve dalavere ile örgütleniyor. Sözde halkının hizmetine sunulacak olanakların artırılması için organize edilen olimpiyatlar sonrası, ne Sydney, ne Pekin, ne Atina’da halkın hizmetine sunulan bir şey olmadı. Londra’da da o olacak. Bu sonuçlara göre sormak lazım: Olimpiyatlarda kim yarışıyor? (Londra/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İktidarın yapacağı anayasa korkudan beslenecektir

SONRAKİ HABER

Fukuşima’da radyasyonun üstü örtüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...