08 Eylül 2017 00:37

İzmir’de tehlikeli atıkların depolandığı alanda yangın çıktı

Aliağa Foça arasında demir çelik, termik santral, kağıt ve gübre tesislerinin atık ve cüruflarının depolandığı Kozbeyli Gölyüzü mevkiinde yangın çıktı

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Aliağa Foça arasındaki demir çelik, termik santral, kağıt ve gübre tesislerinin atık ve cüruflarının depolandığı Kozbeyli Gölyüzü mevkiinde yangın çıktı. Milyonlarca ton “tehlikeli atık” sınıfından cürufun depolandığı alanda İzmir’in kuzey ormanları yer alıyor. Bölge aynı zamanda su havzasının ve birinci sınıf tarım arazilerinin olduğu bir yer. 

AYLAR ÖNCEKİ HABERİMİZDE UYARMIŞTIK

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, yangının Egedemir Geri Kazanım Madencilik Tesisi bahçesindeki plastik hurda alanında çıktığını belirterek yangının söndürülme çalışmasının devam ettiğini, herhangi bir yere sıçramasının söz konusu olmadığını ileri sürdü.

Öte yandan bu tesisin henüz proje aşamasında iken konuya dair yaptığımız haberde dikkat çekilen riskler de bir anlamda yangınla birlikte doğrulanmış oldu. 27 Ocak 2017 tarihli “Aliağa’da cürufların ortasına atık yakma tesisi” başlıklı haberimizde, Aliağa Foça arasında bulunan cürufların olduğu bölgeye atık yakma tesisi yapılacağını gündeme getirmiştik. Ayrıca bu alanda yakılacak atıklar arasında elyaf, kağıt ve karton atıkları, mürekkep çamuru vs. olmasının bölgedeki en önemli kağıt fabrikasının atıklarının buraya getirileceği, (ya da getirildiği) iddialarını güçlendirdiğini de dile getirdiğimiz haberimizde, bölgeye başka atık getirilmesi olasılığı ve bu atıkların kontrolü ile ilgili sorulara dikkat çekerek, milyonlarca tonu bulan cürufların ortasına tehlikeli atıkların getirilip gömüldüğü yönündeki iddialara da yer vermiştik. 

VİKİNG KAĞIT’IN ATIKLARI MI?

Gölyüzü mevkiine komşu Horozgediği Köyünün Eski Muhtarı Özcan Bora ise  yangının önceki gece başladığını ve Viking Kağıt Fabrikasından getirilen atıkların gömüldüğü alanın yandığını söyledi. Daha önce de cürufların içine Aliağa yakınlarındaki Viking Kağıt Fabrikasından getirilen atıkların gizlice gömüldüğüne dair açıklamalarda bulunan Bora, “Ben bu durumu Aliağa Belediyesine bir dilekçe ile bildirmiştim. Bir süre durdu bu işlem ama sonra yeniden devam etti. Bu atıkların içinde yanıcı çok sayıda madde var ve çok zehirli olduğuna dair raporlar bulunuyor” dedi.

İZMİR’İN KUZEYİNDE KİRLİ OYUNLAR OYNANIYOR

Foça Çevre Platformu (FOÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Bahadır Doğutürk de yıllardır bu bölgenin ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu söylediklerini aktararak, “2010 yılında alınan bir kararla İzmir’in kuzey ormanları içine dökülen bu zehirli tehlikeli atıkların ne denli büyük bir çevre katliamı olduğunu dile getirdik. Geçen sene 15 Mayıs tarihinde yapılan büyük eylemi neden bu alanda yapmış olduğumuzun önemi bir kez daha anlaşıldı” dedi. Yanan malzemenin ne olduğu konusunda bile net bilgi sahibi olmadıklarını belirten Doğutürk, “Kamyonlar üstünde alevli bir şekilde alana dökülen cüruf ve tufaller bu günün habercisiydi. Uyarılarımız dikkate alınmadı, üstelik buradan alınan bu tehlikeli atıklarla yol yapılmaya devam ediliyor. Foça köy yolları ve Yeni Foça sahil düzenlemesinde yine bu malzemeler kullanılarak yaşam alanlarının içine sokuluyor. Konu hakkında açtığımız davalarda bilirkişi adı altında gelenlerin sahteciliğine sığınarak kamuoyundan saklanan gerçekler şimdi gün yüzüne çıkıyor. Hiçbir usulsüzlük ilelebet gizli kalmaz.  İzmir’in kuzeyinde kirli oyunlar oynanıyor. İzmir sahipsizdir” diye konuştu..

TEHLİKELİ ATIKLARI PARKE TAŞI YAPTILAR!

TÜBİTAK’ın bölgede milyonlarca tonu bulduğu belirtilen cürufların “tehlikeli atık” olduğuna dair raporu var. Horozgediği ve Ilıpınar köyleri arasına depolanan bu atıkların her geçen gün büyümesi ve adeta cüruf atık dağları oluşmasının ardından geçtiğimiz yıllarda İzmir Büyüşehir Belediyesi (İBB) ve bölgedeki fabrika sahipleri bu cürufların yol yapımı için dolgu malzemesi, bordür ve parke taşı yapımı ile eritilmesini öngören ortak bir projeye imza atmışlardı. İBB’nin “Cüruf sorununa çevreci çözüm” diye övünerek sahiplendiği ve bölge patronlarından da övgüler aldığı bu uygulamada, atıkları “tehlikeli atık” olarak sınıflandıran TÜBİTAK raporu ise görmezden gelinmişti. 

BİLİRKİŞİLER BUNU DA YAPTI!

Atıklarla ilgili aralarında Memenen Belediyesi, Menemen Ziraat Odası, EGEÇEP gibi kurumların açtığı davaya gelen bilirkişi raporu ise “Bu kadar da olmaz” dedirtmişti. Gazetemiz Evrensel’de “Tehlikeli Çarpıtma” başlığı ile gündeme taşınan bilirkişi skandalında, çeşitli üniversitelerden üç profesörün imzasını taşıyan raporda TÜBİTAK’ın raporu tahrif edilerek, “Tehlikeli atık” cümlesinin “Tehlikesiz atık” diye yazıldığı ortaya çıkarılmıştı. 
GEÇEP, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Ayşegül Pala, aynı üniversitenin Maden Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Turan Batar ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Musa Avcı’dan oluşan bilirkişiler hakkında “Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık suçu”nu işlemekten suç duyurusunda bulunurken, başsavcılık “O ifade sehven yazılmıştır” diyerek suç duyurusu hakkında takipsizlik kararı vermişti.

Bilirkişi sahteciliğine dair TBMM’ye HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan tarafından soru önergesi de verilmişti. 

ÖNCEKİ HABER

Kapitalizme zayıf bir salvo

SONRAKİ HABER

Tarım vicdanla değil destekle gelişir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...