CHP Çalıştay'ında 'bilimsel, adil ve ve laik' eğitim talebi

CHP, Adalet Kurultayı'nın eğitim çalıştayı düzenledi. Çalıştayda öğretmenler, veliler, eğitim sendikaları eğitim sisteminin gericileşmesine tepki gösterdiler. Eğitim sisteminin cemaatlere terk edildiğine dikkat çekilen çalıştayda, “bilimsel, adil ve laik” eğitim talebi öne çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları ve Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir Sen ise davet edilmelerine rağmen çalıştaya katılmadı.

CHP, yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kal “Eğitimin Üç Şartı” çalıştayı düzenledi. TBMM Eğitim Komisyonu üyesi ve Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer'in sorumluluğunda gerçekleşen çalıştaya, akademisyenler, veliler, eğitim sendikaları temsilcileri bir araya geldiler. CHP çalıştay hazırlıkları süresince sorunların karşılıklı taraflar halinde ve daha sağlıklı tartışılması için Milli Eğitim Bakanlığı'nı da davet etti. Ancak Bakan İsmet Yılmaz'dan bürokratlara kadar kimse davete rağmen çalıştaya katılmadı. Öte yandan hükümete yakın olmakla eleştirilen Memur Sen'e bağlı Eğitim Bir Sen temsilcileri de aıştaya katılmadılar. Bilimsellik, adalet ve laiklik olmak üzere 3 ana başlıkta tartışmaların eğitim sisteminin ele alındığı çalıştayda ilk oturumunda KESK'e bağlı Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Cansel Güven ve Türk Eğitim Sen Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdevs Işık söz aldılar. 

OKULLAR CEMAATLERE TESLİM

Bilimsellik konusunun tartışıldığı ilk oturumda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, cezaevinde açlık grevine edvam eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın, ihraç edilen ve sürgün edilen eğitimcilerin kamusal eğitim mücadelesinde ağır bedeller ödediklerini söyledi. Eğitimin bilimsel olabilmesi için öğrencilerin inançlarından dolayı ayrıştırılmadığı, okullarda dogmanın değil, bilimin ve sanatın hayata geçirildiği, tüm çocukların kamusal eğitim hakkına sahip oldukları, itaatkar değil sorgulayan bireyler yetiştirmek gerektiğini dile getirdi. AKP döneminde bilimi reddeden bir eğitim var olduğunu belirten Aydoğan,  bunu özellikle 4+4+4 yasasıyla birlikte 2012'den bu yana öğrenci ve velilerle en acı şekilde yaşadıklarını ifade etti. MEB'e bağlı okulların cemaatlere teslim edildiğin dikkat çeken Aydoğan, “4+4+4 yasası sosyal devleti fiilen ortadan kaldıran bir yasadır. MEB ile yapılan protokollerin tamamı Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte TÜRGEV, İHH, Ensar Vakfı, TÜGVA ve Kimse Yok mu gibi dini yapılarla gerçekleştiriliyor. İmam hatip okullarından başlanarak karma eğitim uygulaması fiilen kaldırılmış durumda” dedi. 

ÇOCUKLAR HAYAL KURAMIYOR

Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, AKP ile dönüşen eğitim sisteminde çocukların artık hayal kuramadıklarını söyledi. Eğitimde fırsat eğişitliği olduğu iddia edilmesine rağmen kasıtlı olarak çocukların Kur'an eğitimi almadan okula devam etmesinin istenmediğini belirten Yıldırım, kız çocukları başta olmak üzere okula devam ettirilmeme oranının giderek arttığını dile getirdi. Yıldırım yeni müfredata ilişkin ise “Bir çok olumsuzluğu okullara kattılar ama bu ülkede var olan cumhuriyet değerlerine inanlar olduğu sürece, Gezi'de Adalet Yürüyüşü'nde tanık olduğumuz gibi hiçbir öğrencimizi, gencimizi, AKP'nin gerici, yobaz zihniyetine sokamazlar” dedi. 

EĞİTİM OYUNCAK DEĞİLDİR

Türk Eğitim Sen Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdevs Işık da “8 yıllık kesintisiz eğitime de alt yapı ve insan kaynağı bakımından hazır değildik. Geçmişteki bu model de dayatma barındırıyordu. Sadece imam hatiplerin önünü kesmek için yapılmıştı ancak meslek liselerinin sonu oldu. 4+4+4'de aynı dayatmayı barındırmaktadır. Eğitim siyasi partilerin oyun oynayacağı alanlar değildir” dedi. Çalıştayda ayrıca sözleşmeli öğretmenlik adı altında güvencesiz binlerce öğretmenin de taşaronlaştırıldığı belirtilerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na taşeron işçiliğe karşı mücadelesinde sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarını da gündeme getirmesi talep edildi.

'ÇOCUĞUM SAĞ GELECEK Mİ' KAYGISI

Adalet başlıklı oturumda ise veliler ve sivil toplum örgütleri de tepkiliydi. Öğrenci Veli Derneği Genel Başkanı İlknur Kaya, bütün velilerin bugün çocuklarını okula bırakıp 'çocuğum sağ gelecek mi' diye kaygılandığını söyledi. Okul öncesi eğitimden başlanarak Kuran kursları açılarak 'medrese' adı altında afiş dahi yapıldığını kaydeden Kaya, “Devlet okulları için 'bütçe yok' deniyor ancak özel okullara teşvik adı altında milyonlar aktarılıyor” dedi.  Halkevleri MYK üyesi Betül Öztürk ise “Ya eğitimdeki bu dönüşümü durduracağız ya memleket elden gidecek. Dönem 'tehlikenin farkında mısınız' dönemini geçti. Eğitimde laiklik ve bilimsellik şart” dedi.

KILIÇDAROĞLU: GELECEĞİ İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ

Eğitim Çalıştayı'nda konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, eğitimin bir parti ya da grupla ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirterek "Bir ülkeyi geri bırakmak istiyorsanız, işgal etmek yerine o ülkenin eğitim sistemini bozun yeter" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:

"Bir ülkede eğitim, gelecek yüzyılı belirleyemiyorsa toplum geriye gider. Osmanlı'nın batışına bakın bu gerçeği bütün çıplaklığı ile görürsünüz. Eğer tarihi iyi bilirsek, tekerrür ettirmeyiz. Biz yaşanmış gerçeklerden ders alarak geleceği inşa etmek zorundayız.

Aklın merakı doğurduğu, merakın gelişmeleri tetiklediğini unutmamak gerekiyor. İnsanlığın doğuşundan bu yana sorun alanları tükenmemiştir, bundan sonra da tükenmeyecek. Her çözüm yeni sorun, merak alanlarını doğurur zaten.

O yüzden eğitimde reform sürekli olması gereken bir şey. Eğitimde reformu kimler yapmalı? Bilinen bir gerçek var; Bu işin uzmanları yapmalı. Çocuklar hepimizin çocukları. " (Ankara/EVRENSEL)