İspanya’da halk bankalar için yoksullaşıyor

İspanya’da, halk arasında “Troyka’nın kukla hükümeti” olarak anılan sermaye yanlısı Halk Partisi (PP) hükümeti altı ay içinde dördüncü tasarruf paketini yürürlüğe koydu. Büyük şirketlere ve bankalara vergi indirimi politikalarından vazgeçmeyen Başbakan Mariano Rajoy, geniş emekçi kitlelerine ise 65 milyar avro hacminde kesintileri dayatıyor.

HER GÜN GÖSTERİ VAR

Hükümetin bu kadar kısa süre içinde peş peşe kısıtlamaları yürürlüğe koyması protestoların artmasına neden oldu. Madencilerin başkent Madrid’e uzun yürüyüşlerinden sonra geçtiğimiz Perşembe günü ülkenin 80 şehrinde milyonlarca emekçi gösterilere katılmıştı.

Dört hafta önce ülkenin dört bir yanında işsizlerin, “onur marşı” adı altında başlattıkları gösteriler cumartesi günü Madrid’de son buldu. Binlerce Madridlinin pankart ve dövizlerle karşıladığı göstericiler, “Bankalar için aç kalmak istemiyoruz”, “Kesintilere Hayır” veya sadece “NO” yazılı dövizler taşıyorlardı. Çok sayıda “İspanya Cumhuriyeti” (1931-1933) bayraklarının taşındığı gösteride, “Tarihten öğrenelim” dövizleri de taşındı. Bir süre öncesine kadar birkaç haftada bir gösteri yapılan Madrid’de artık her gün gösteri yapılıyor.

YOKSULLUK ARTIYOR

Neredeyse her gün protesto gösterilerin yapılmasının ise çok somut nedenleri var. “El Mundo” gazetesinde hafta sonu yer alan bir habere göre 11 milyon emekçi, yoksulluk tehdidi altında yaşıyor. Bunun nüfusun yüzde 25’ine tekabül ettiğine dikkat çekilen haberde, “2 milyon kişi ise artık devletin somut yiyecek yardımı olmadan karnını doyurması mümkün değil” denildi.

AB Komisyonu’nun tam da bu iki milyon insan için hükümet 80,4 milyon avro yardım gönderdiği belirtilen haberde, “Hükümet bu parayla 67 milyon kilo temel gıda maddesini ihtiyacı olanlara dağıtmayı planlıyor. Bu çerçevede dağıtılan gıdanın 6 milyon kilosu baklagiller familyasına ait ve bu ülkemizde üretilenin yüzde 13’ün denk düşüyor. Bu bile yoksulluğun geldiği boyutu gösteriyor” denildi.

Yoksulluktan etkilenen çocukların sayısı da hızla artıyor. Artık Yunanistan ve Romanya ile aynı düzeye gelindiğini bildiren “20 minutos” gazetesinin haberinde ise “AB istatistiklerinde çocuklar arasındaki yoksulluğun yüzde 29 olduğu belirtiliyor. Ama bu rakamın gerçeğin sadece bir bölümü olduğu da Brüksel’de olmasa da İspanya’da bilinmekte” denildi

‘HÜKÜMETİ DEVİRELİM’

Bu arada değişik siyasi grup ve partilerin kurduğu “Birleşik Sol” (“İzquierda Unida” - İU) halkı, “hükümeti devirmek için demokratik ayaklanmaya” çağırdı. “Bu krizin faturasını, krize neden olanların ödemesi ve AB-Troyka tarafından desteklenen antidemokratik elit kesimin alaşağı edilmesi için hükümetin devrilmesi gerekiyor” denilen çağrıda, “Artık herkes bu sorumluluk altında her gün ve her yerde mücadeleye katılmak zorundadır” denildi.

Faşist Franko diktatörlüğünden sonra emekçi halka karşı bu denli sosyal saldırının yapılmadığına dikkat çekilen İU çağrısında, “Demokratik haklar gasp ediliyor, grevler yasaklanıyor ve çalışma yasaları tekellerin lehine yeniden düzenleniyor” denildi.

Ülkenin bütün büyük sendika konfederasyonları ilk kez ortak hareket ediyorlar. Hükümetin tasarruf paketleri üzerine referanduma gidilmesini talep eden sendikalar, “Eğer bu yapılmazsa o zaman ülke tarihimizin en büyük genel grevini örgütleyerek pratik olarak referandum yapacağız” diye ilan ettiler.

EYLÜL, GREV AYI OLACAK

Bask bölgesinin sendikaları ELA ve LAB, 26 Eylül için genel grev kararı aldıklarını açıkladılar. Madrid’de anaokulundan üniversiteye kadar bütün eğitim çalışanlarının örgütlü olduğu sendika da, yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 17 Eylül’den itibaren süresiz greve çıkacaklarını açıkladı.
AB’den yardım almak için şartlar üzerine müzakerelerini sürdüren Rajoy Hükümetinin son yaptığı açıklamada, “Ekonomik durgunluk bu yıl sonuna kadar devam edeceği gibi 2013 boyunca da sürmesini bekliyoruz” denildi.
Yunanistan’ın Avro Bölgesi’nden ayrılmasının tartışıldığı bu günlerde İspanya ve İtalya’nın da ekonomik olarak batağı saplanması AB’yi olumsuz etkileyecek. Moody’s’in, Almanya, Hollanda ve Lüksemburg’un Aaa olan kredi notlarının görünümünü negatif olarak belirlemesi bunu doğrular nitelikte. (DIŞ HABERLER)