03 Eylül 2017 16:28

55 fotoğrafçı 55 mahpusu fotoğrafladı

Görülmüştür Ekibi-Redfotoğraf Grubu’nun fotoğrafları Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sergiledi. 

Paylaş

Fotoğraf Köprüsü, Viyana 78’liler ve Avusturya Sendikalar Birliği (ÖGB) desteği ile 7 Eylül’de Viyana’da açılacak. Proje kapsamında “Yılı itibariyle hapishanelerde sayıları her geçen gün artan ve hemen her gün yeni bir hak ihlaline maruz bırakılan 200.000 tutuklu ve hükümlünün varlığını dışarıdakilere yeniden anımsatmak”, “Dışarıda olan bizlerin, tutsaklarla iletişim halinde olmalarını sağlamak” amacıyla 55 fotoğraf sanatçısı ve 55 mahpus ile 26 ayrı hapishanede buluştu. 

DIŞARI VE İÇERİ

Görülmüştür Ekibi adına Adil Okay, “Düşünmeyen insanın geleceği, ne şizofreni, ne sürgün, ne de hapishane ile kararır” diyerek proje hakkında şunları söyledi: “Hapishane Edebiyatı” kavramı tartışmalıdır.  Zira biz zindandaki tutsaklardan hep ve sadece “içeriyi” anlatmalarını bekleriz. Ya da içeriden bir gözle “dışarının” anlatılmasını. Oysa politik tutsaklar anı bohçalarını asıl olarak dışarıda doldurmuşlardır. Bu anlamda “dışarıyı” da “içeri” gibi anlatacak birikimleri vardır. Ama bu birikimi, estetiği ihmal etmeden, sanatın- edebiyatın olmazsa olmaz kurallarıyla işleyip ak kâğıda aktarmak çetrefilli iştir. Sanatçı yoğunlaşmak için kimi zaman kalabalıklara karışmak kimi zaman da yalnız kalmak ister. Bu bir lüks değil, üretim daha iyi üretim için zorunluluktur.”

ZAMAN, MEKAN VE ÖZGÜRLÜK

Redfotoğraf Grubu Adına Özcan Yaman:, “Zaman, Mekan ve Özgürlük…” Doğumla ölüm arasında geçen zamana “yaşam” deriz. Yaşamımız dış ve iç mekanlarda hareket halinde olma halidir. Madde/hareket özdeşliğinin zaman/mekan birlik’iyle olan diyalektik bağı bizi hayat denilen nesnel gerçeklikle sorgular… Özgürlük; mutlak ve koşulsuz, bireyin Zaman ve Mekan içerisinde soyut ve somut durumları yaşamasıdır. Nesnel gerçeklikten öznel gerçeklikler üretmesidir. Bu durumu topluma çevirdiğimizde insanların dışarıda olanlarını  “özgür”, içeride olanlarını “tutsak” olarak tanımlarız. Halbuki dışarıda beyni tutsak, içeride bedeni tutsak bir toplumsal yapının örüldüğünü görüyoruz. Düşünen insan nerede olursa olsun “özgürdür” Maddi hayatlarının kısıtlanması onların soyut düşünme yetilerini yok edememişse hala umut var demektir” dedi. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

BBT, özgün ve cesur repertuvarı ile yeni sezona hazır

SONRAKİ HABER

Bal Kaymak filminin çekimleri başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...