İngiltere’deki göçmen kamplarında insanlık dışı uygulamalar

Arif BEKTAŞ 
Londra
 

İngiltere’de, sınırdışı edilmek üzere kamplarda bekletilen göçmenlere insanlık dışı uygulamaların olduğu ortaya çıktı. BBC Panorama programı için gizli çekimlerle uygulamaları ortaya çıkartan Callum Tulley, tanık olduğu olaylar karşısında şok olduğunu belirtti. Gatwick Havaalanı yakınındaki Brook House Mülteci Kampı’nda çekilen gizli görüntülerdeki manzaranın başka kamplarda da olasılıklı olduğu belirtiliyor. Bu kampların sorumluluğunu alan G4S adlı güvenlik şirketi, ortaya çıkan görüntülerden sonra 9 çalışanını ve yöneticisini işten atarken, 5 kişi hakkında da ayrı soruşturma açtığını açıkladı.

DAYAK, İŞKENCE, HAKARET...

Daha önce de bir çok olaya adı karışan G4S güvenlik şirketi, yaşanan bu olaylardan sonra elemanlarına daha fazla kurs vereceklerini söylerken, uzmanlar, yaşananların iyi eğitim ve kursla bir ilgisinin olmadığını, kamplarda kalan insanların, dövülmesinin, işkence yapılmasının ve hakaretlere mahruz bırakılmasının böyle bir şirket tarafından hiç bir şekilde müsade edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

Uygun bir uçuş bulunduğu anda ülkelerine gönderilmek üzere bekletilen bu göçmenlere fiziki olarak saldırıların sık yaşandığı Brook House’da daha çok Pakistanlıların kaldığı belirtiliyor. Toplam 508 kişinin kaldığı kampta, 2 yıla kadar bekleyen mültecilerin olduğu biliniyor.

SUÇLU SADECE G4S Mİ?

G4S, yaklaşık 100 ülkede toplam 585 bin gövenlik görevlisinin olduğu bir şirket. Daha önce işlediği suçları ve uygulamaları ile dikkatleri üzerine çeken firmanın hala bu işlerde çalışıyor olmasına tepki gösteren bir çok kesim var. Geçtiğimiz yıllarda da Heathrow Havaalanı yakınlarındaki kamplarda da, göçmenlere kötü davranışları nedeniyle, insan hakları savunucuları tarafından defalarda protesto edilmişti.

2012 Londra Olimpiyatları’nda, yetersiz güvenlikçi çalıştırdığı için bir çok güvenlik sıkıntısı çıkarken, olimpiyatların başlamasına günler kala, işten anlamayan yeni güvenlikçiler işe almıştı. İngiliz ordusunun, olimpiyatların güvenliği için yüksek binaların üzerine keskin nişancılar, uçaksavarlar, helikopterler ve Thames Nehri’ne askeri gemiler yerleştirmesine rağmen, G4S’in bu kadar işi ciddiyetsizce yapması eleştirilmişti.

İngiltere İçişleri Bakanlığı’na bağlı çalışan G4S, 2014 yılında ise, yüklü bir cezaya çarptırılmıştı. İçişleri Bakanlığı’ndan fazla para aldığı gerekçesiyle 109 milyon sterlin ceza alan şirket, bu kadar yanlışa rağmen hala İçişleri Bakanlığı ile beraber çalışıyor. G4S, toplamda 14 çalışanını ve yöneticisini işten çıkarmış oldu ama bu şirketin aynı şekilde devam etmesine bakanlık müsade etmeye devam ediyor.

SERBEST BIRAKILMALARI TALEP EDİLİYOR

Geçtiğimiz yıl, göçmen kamplarında tutulan ilticası kabul edilmeyenlerin ve ülkesine gönderilmek üzere bekletilen göçmenlerin toplam sayısı 28 bin 900. Bunlardan 71’i çocuktu. Toplam 11 kampın hemen hemen hepsi havaalanlarının yanında kurulmuş durumda. İlticası kabul olmayan, vizesi bitip de ülkeyi terk etmeyen, ülkeye kaçak girenlerin ve henüz İngiltere vatandaşı olmadan suç işleyenlerin tutulduğu kamplarda, yer yer 2 yıla kadar bekleyenler oluyor. Bir çoğunun hala davası sürüyor olmasına rağmen, adli kontrol için polis karakollarında imza attığı esnada gözaltına alınarak kamplara yerleştiriliyor.

Bu duruma ve kötü muamelelere karşı çıkan bir çok insan hakları örgütü, sendika ve kampanya grubu, kamplarda kalan göçmenlerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Son yıllarda bu tür skandalların artması üzerine sürekli bir göçmen kampı önünde gösteriler yapan kesimler, yaşanan bu alay karşısında da sessiz kalınmaması çağrısı yaparak tüm kampların kapatılmasını ve göçmenlerin de serbest bırakılmasını istiyor.