31 Ağustos 2017 01:34

Myanmar’da zulüm, Bengal Körfezi’nde mülteciler

Myanmar’da, devletin sistematik baskısı ve şiddet olayları nedeniyle Cuma gününden bu yana 18 binden fazla Arakanlı Müslüman Bangladeş’e göç etti.

Paylaş

Ercüment AKDENİZ

Güneydoğu Asya’da büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Bengal Körfezi kıyısında yer alan Myanmar’da, çoğunluğu Müslüman Rohingyalılar yarım asırdır zulme uğruyor, göçe zorlanıyor. Bölgede Müslümanlarla birlikte Hristiyan topluluklar ve Çinli azınlıkların da baskı gördüğü ifade ediliyor. Üstelik 1982’de Arakanlıların kimlikleri ellerinden alındı ve bölgede yaşayan 135 etnik topluluk içinde anılmıyorlar dahi. 

1 milyon Arakanlının yaşadığı Myanmar’da, devletin sistematik olarak uyguladığı baskının yanı sıra; ne zaman taciz, tecavüz ya da hırsızlık gibi vakalar/iddialar ortaya çıksa bu hemen ırkçı saldırılara vesile oluyor. Ki son yıllarda Rohingyalılara yönelik ırkçı saldırılarda ciddi bir artış gözleniyor.

Son birkaç gündür yaşanan çatışmalara bağlı olarak gerçekleşen ölümler konusunda devlet ve muhalif kaynakların verdiği rakamlar arasında uçurum var. Yeni kitlesel bir göçün Bangladeş kapısına dayanmış olması ise inkar edilemeyecek bir gerçek.   

MÜLTECİLER KISKAÇ ALTINDA

Suriye iç savaşına bağlı olarak yaşanan kitlesel göçle birlikte uluslararası toplum ve göç örgütleri bu kez de Maynmar’a dikkat kesildi. Zira bu bölgede mülteciler Myanmar, Bangladeş, Tayland ve Malezya arasına sıkışmış durumdalar ve deyim yerindeyse yaşanan trajedi karşısında bütün devletler topu birbirine atıyor. Bu ülkelerin arkasına saklanan süper güçler de öyle. 

Myanmar dışındaki ülkeler, göçü Myanmar içinde kurulacak kamplarla frenlemeyi hesaplarken Burma devleti buna yanaşmıyor. Mülteciler ise zaten zulümden kaçtıkları için Myanmar’da kurulacak kamplarda asla kalmayacaklarını söylüyor. 

Sorunun başka bir boyutunu da göç sırasında denizde yaşanan ölümler ve çekilen çileler oluşturuyor. Öyle ki özellikle Bengal Körfezi ile Andaman Denizi arasındaki yolculuk “ölüm yolculuğu” olarak adlandırılıyor. Açık denizde ve teknelerde mahsur kalan binlerce göçmeni ise yine açlık ve susuzluk bekliyor. Önceki örnekler bir yana, 2015 yılında gemilerde ve sefil teknelerde yaşanan insanlık dışı görüntüler, hafızalardaki yerini hâlâ koruyor.

Son olarak; kaçak, yüzer-gezer halde dolaşan ve her hangi bir kimlikleri olmayan on binlerce mülteci mafya organizasyonlarının eline bırakılıyor. Dolayısıyla bu bölge deniz işçiliğinde dayak zoruyla ve köle olarak çalıştırılan göçmen işçilerle dolu. En üstte ise devasa şirketler bu yağlı pastanın kaymağını yiyor.

ABD’nin Vietnam işgalinden sonra bölgede yaşanan en büyük mülteci göçü bugün Myanmar’da yaşanıyor. Ve bu göç sırasında yaşananlar; ırkçı, baskıcı, inkarcı siyasi hesaplar kadar emeğin vahşice sömürülmesi bakımından da tepkileri hak ediyor. 

BANGLADEŞ’E 18 BİN KİŞİ GÖÇ ETTİ 

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Myanmar’da cuma günü yeniden başlayan şiddet olayları nedeniyle şu ana kadar 18 binden fazla Arakanlı Müslüman’ın Bangladeş’e geçtiğini açıkladı. IOM ayrıca, binlerce kişinin de Bangladeş sınırında mahsur kaldığı veya sınır bölgesine ulaşmaya çalıştığını belirtti. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

‘Değirmen’de Sabahattin Ali öykücülüğü

SONRAKİ HABER

Devletin ihmali Harvey kasırgasının zararını arttırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...