28 Ağustos 2017 00:13

Hem işçiye hem çevreye zararlı

İzmir'de faaliyet gösteren Batıçim Fabrikası'nın yarattığı kirlilik, hem işçilerin hem de çevrede yaşayanların sağlığını tehlikeye atıyor.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

Şehrin ortasında, yerleşim yerlerinin içinde faaliyet gösteren Batıçim Fabrikası’nın yarattığı kirlilik hem işçilerin hem de çevrede yaşayanların sağlığını tehlikeye atıyor.

Fabrikanın etrafındaki Naldöken, Doğanlar, Mevlana mahallelerinde fabrikanın çıkardığı tozdan kaynaklı kırmızı çatılı ev görmek mümkün değil. Fabrikada da işçiler sürekli toza ve gürültüye maruz kalıyor. Ağırlık kaldıran işçilerde, bel fıtığı, işitme kaybı gibi hastalıklar başgöstermiş durumda. İşçiler maske, kulaklık, gözlük gibi malzemelerin verildiğini ancak, kullanılan sistemin ve bazı makinelerin eski olması nedeniyle bu malzemelerin rahatsızlıklara engel olmadığını dile getirdi.  

Şehirlerarası yolun kenarında bulunan fabrikanın çevreye ilişkin yarattığı tehlikeye dair geçen hafta yaşanan bir olayı aktaran işçiler, “Fabrikadan aniden çıkan toz nedeniyle anayoldaki görüş mesafesi yarım metreye indi, 7-8 dakika sürdü, kaza riski çok yüksekti” dedi. 

‘DAVA EDECEĞİM’

Batıçim’de Cam Keramik-İş Sendikasına üye olup sorunlarının çözümü talebiyle mücadele başlattıkları için mobbinge maruz kalan ve işten atılan işçilerle fabrikadaki işçi sağlığı ve meslek hastalıklarına ilişkin konuştuk.

Mehmet Emin İlhan, sürekli gürültüye maruz kaldığı için işitme kaybına uğramış. “Bobket” diye tabir edilen küçük boyutlu iş makinesinde çalışan İlhan, makinenin eski olmasından ve camlarının olmaması nedeniyle tozu ve gürültüyü içeri geçirdiğini anlattı. 
15 yıldır Batıçim’de çalışan, 6 yıldır makine operatörü olan İlhan, “Bobket’in içinde iki parmak toz oluyorum. Kulaklarım gitti sesten. İşitme kaybım var. Beni bu hallerde çalıştırıyorsunuz” dediği ustabaşından, “Abi insanlar ne şartlarda çalışıyor, ne var canım” yanıtı aldığını aktardı. Bunların mazeret olamayacağını dile getiren İlhan, “1996 model makine, yenisi 100 bin lira, veremiyorlar mı, bu yüzden dava edeceğim” dedi.

‘DENETİMDEN HABERDAR OLUYORDUK’

Fabrikada dönem dönem denetlemelerin olduğunu belirten İlhan, “Çevre Sağlığından gelirler ama bunun haberi birkaç ay önceden gelir bize. Bir hafta önceden başlarız temizliğe. Özellikle, iş makinelerinin olduğu bölümler süpürülür yıkanır. Her yer temizlenir, güllük gülistanlık olur. Denetçi gelir, fabrikanın bütün kısımları durdurulur, kırıcılar, fırınlar bile durdurulur bazen ve onay alınır” dedi. 

Görev tanımı dışında da çalıştırıldığını ifade eden İlhan, “Operatörüm ama dağlarda ağaç ektim. Levha taşıdım, harç taşıdım,şoförlük yaptım, çevre ocaklara gidip geldim, tamir işlerini yaptım. Bizi joker gibi kullandılar ama bu paralar yetmiyor dediğimizde kulak tıkadılar” dedi. 

‘DİNLENME ODASINDA BİLE SESE MARUZ KALDIK’

Dinlenme odalarının önünde de taşı, kalkeri kıran büyük kırıcı makinelerin (konkasör) çalıştığını ifade eden İlhan, dinlenme odasında bile gürültüye maruz kaldıklarını anlattı. İlhan, gerekli raporları aldıktan sonra bozulan sağlığının hesabını sormak için mahkemeye başvuracağını dile getirdi. 

‘KAZALARIN EN BÜYÜK SEBEBİ ACELECİLİK’

Batıçim’de 25,5 yıl çalışan Ziya Kaya, “Ben oraya girdiğimde bel fıtığım, şeker hastalığım, kalp rahatsızlığım yoktu. Kalp spazmı geçirdim. Beni pasif göreve aldılar” dedi. Denetimlerin haberli yapıldığını dile getiren Kaya, “Yukarıdan baskılar vardı. İnsanlara sürekli hadi hadi, demeyi alışkanlık edinmişlerdi. Zaten iş kazalarının büyük kısmı bu acelecilikten kaynaklanıyor. İş olduğu zaman da ‘hadi sen kal’ diyerek zorunlu mesaiye bırakıyorlardı” dedi. 

Gürkan Yaman fabrikada kullanılan sistemin çok eski olduğunu dile getirerek, “Hep yama yapıyorlardı. Sıfırdan bir şey yok. Bir taraftan filtre çekerken bir taraftan mal aktarılıyor, her taraf toz oluyor. Günü kurtarmak için yapılıyor çoğu şey. O yüzden o tozu oradan kaldıramazlar. Benim şu an bir rahatsızlığım yok ama çoğu arkadaşımda bel fıtığı ve duyma kaybı var. Sürekli ağır malzeme kaldırıyoruz. Denetimlerden bir ay önceden haberimiz oluyordu, ‘şu gün çevre denetimi var, şu gün iş sağlığı denetimi var’ deniliyordu” şeklinde dile getirdi fabrikadaki durumu. 

Öte yandan Batıçim’de işten atılan 13 işçi, dün notere giderek hukuki mücadele için işlemleri başlattı. İşçiler, işe iade ve tazminat davası açacak.
 

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkta bir başarısızlık öyküsü

SONRAKİ HABER

Sur'da abluka ve yıkım devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...