26 Ağustos 2017 00:18

Prof. Dr. Nejla Kurul: Adalet Kurultayı yaygınlaşmalı

Ankara Üniversitesinden ihraç edilen Prof. Dr. Nejla Kurul, CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nün ardından düzenleyeceği Adalet Kurutayı'nda konuşma yapacak.

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

CHP’nin Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi’nin ardından bugün Adalet Kurultayını yapacak. 

OHAL kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ile Ankara Üniversitesinden ihraç edilen Prof. Dr. Nejla Kurul, Adalet Kurultayında konuşma yapacak. CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nün ardından bu kurultay ile bir adım daha attığına dikkat çeken Kurul, farklılıkların aynı masada olmasının önemli olduğu ifade etti. Kurul, bir adım daha önerdi: “Adalet Kurultayının kendini henüz ‘tamamlanmamış’, ama ‘kurucu’ bir görev almış olduğunun bilincinde olarak tartışmaları genişletmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak üzere bölgesel, hatta kentsel toplantılarla sürdürülmeli.”

Bugün Çanakkale’de Kocadere Kamp Alanı’nda başlayacak Adalet Kurultayı 29 Ağustos’a kadar sürecek. Kurultayda, 8 ana panelde, 44 panelist konuşacak. Panellerin dışında 54 ayrı çalıştayda da 540 konuşmacı alt konulardaki adalet başlıklarını tartışacak.

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesinden OHAL KHK’si ile ihraç edilen Prof. Dr. Nejla Kurul, CHP’nin 26-29 Ağustos tarihlerinden gerçekleştireceği,  Adalet Kurultayında “Eğitimde Adalet” hakkında konuşacak. Kurultayı Evrensel'e değerlendiren Kurul, bu kurultayı hem Türkiye’de hem de dünyada ses getiren, bir hayli özgün bir nitelik taşıyan Adalet Yürüyüşü’nün ardından planlanan ve kurgulanış biçimiyle “aşağıdan gelen sesleri” duymak, duyurmak ve politikleştirmek için bir çaba olması nedeniyle önemsediğini söyledi. 

Prof. Dr. Nejla Kurul

‘BU KOŞULLARDA YAN YANA GELİŞLER DEĞERLİ’

Kurul, “Yeterince kapsayıcı bulmasam da CHP, çok uzun zamandır yapmadığı demokratik bir siyasetin, katılımcı bir siyasetin önünü açmaya çabalıyor. Konuşma edimi yerine şiddetin ön plana çıktığı bu koşullarda her yan yana geliş değerlidir” dedi. Yasal ve meşru bir parti olan HDP’nin üzerine artan baskılar, ardından CHP’ye yönelen basınç ve tüm muhalif yapılara yönelik baskıların “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sözünü yeniden ve yeniden anımsattığını ifade eden Kurul, o nedenle asgari bir talebin, adalet talebinin, hatta “herkes için adalet” talebinin yükseltilmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Kurul, siyaset yapma olanaklarının oldukça daraldığı bu dönemde yan yana gelmenin, konuşmanın, birbirinin yasını hissetmenin, gözyaşını görmenin, Türkiye’nin çok sayıda yandaş medya ile yaratılan kamuoyunu yeniden uyarmak için önemli bir etkinlik olduğunu vurguladı.

FARKLILIKLAR AYNI MASADA

CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nün ardından bir adım daha attığına dikkat çeken Prof. Dr. Kurul, farklılıklarıyla yurttaşların ortak bir masanın etrafında ya da ortak bir mekanda toplanabilmesinin sağlanmaya çalışıldığını söyledi. İnsanın kendi içine, içselliğinin uçurumlarına, içindeki duygulanımlara, daha demokratik bir siyasetin olanaklarına bu mekanlarda bakabildiğini belirten Kurul, ayrıca başkalarının duygulanımları, ruh hallerini ve karanlık gecelerini tanıyabilecek ölçüde anlamlı ve yetkin insanlar arası ilişkilerin bu yan yana gelişlerle kurulduğunu ifade etti.

‘ŞİMDİ GÖZLER FIRAT’IN DOĞUSUNDA’

Aadalet Kurultayının yaygınlaştırılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Kurul, şöyle devam etti: “Adalet Kurultayının kendini henüz ‘tamamlanmamış’, ama ‘kurucu’ bir görev almış olduğunun bilincinde olarak tartışmaları genişletmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak üzere bölgesel, hatta kentsel toplantılarla sürdürülmeli. Türkiye halklarının her kesiminin güvenini sağlayarak “Birlikte nasıl yaşayabileceğimizin” politik ve hukuki çerçevesini çizebilmelidir. Ana muhalefet partisi CHP, “hayır yelpazesinin” büyük bileşeni olarak batı kentlerine yönelik hareketlere öncülük etti. Şimdi gözler Fırat’ın doğusuna çevrilmek durumunda. Çok sayıda milletvekili, eş başkanları tutuklu olan HDP, 5-6 milyonluk bir seçmenin taleplerine karşılık veriyor. Her yerde ne çok acı var; sokağın acısını ve öfkesini politikleştirmek gerek.” 

YARATICI UMUT İÇİN HAREKETE GEÇMELİ

Prof. Dr. Nejla Kurul, “Umudun sessiz kaldığı, çölleştiği, kendi acısına bile kayıtsız kalınan bir dönemde, ‘yaratıcı bir umut’ için yeniden harekete geçmek gerek. OHAL koşullarının yarattığı siyasal iklimde yaygınlaşan duyguların hazin ve ürkütücü görüntülerini sosyal medyadan izliyoruz. Korku, ret, güvensizlik, saldırganlık, buz gibi kayıtsızlık, damgalanma, sosyal olarak tecrit edilmişlik gündelik hayatın hakim duyguları haline geliyor. Bu duygular, kutuplaşmış Türkiye’de iki taraf için de geçerli duygular. Umudun uçup gitmesiyle yalnızlığın ve tecridin pençeleri devreye girer. Eğer içimizde umut varsa, başkalarına da umut vermemiz mümkündür” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Havalimanlarında elektrik personelinin lisans belgesi olmalı

SONRAKİ HABER

TOKİ’nin peşin ödeme şartı Cizrelileri mağdur edecek!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...