21 Ağustos 2017 22:33

Neredeyse her inşaatta olduğu gibi...

İstanbul Esenyurt’ta denetim yapan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi çalışanı, gözlemlerini aktardı.

Paylaş

OSGB çalışanı
İstanbul

Esenyurt’ta bir inşaat, yaklaşık 12 işçi çalıştırılıyor. 9’u Suriye’den savaştan kaçıp gelmiş, çalışmak zorunda. Onlar için yemek molasıydı bizim denetleme saatimizdi. İnşaatın ve işçilerin güvenliğini sağlamak üzere her hafta bir Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) tarafından denetlenen bu inşaatta denetleyebileceğimiz işçi yoktu.

Biraz yukarı çıktık, 3 Türkiyeli işçiyle karşılaşıp oturduk. Sigortalı işçi sorduk, yalnız bir kişi vardı o da ustabaşı idi. Diğer iki işçi de altmış yaşında emekli olmak için SGK’ye başvurmuşlar. Bu sebeple sigortaları yatarsa emekliliğin önüne engel olur diye çalıştıkları halde sigorta istememişler. Altmış yaşında çalışan inşaat işçilerinin fotoğrafını çekmek isterken; “Biz işçiler için kullanmayın patrona yaptırın bizler garibanız” dediler. Başlarında baret yok, ellerinde eldiven yok, ayakkabıları yok. Üstelik sigortasızlar! Olur da çektiğim fotoğrafın cezası olur diyedir bu sözleri aslında.

“Bize siz de bir şey yapamıyorsunuz, bak kaç yaşındayız ve çalışıyoruz, çalışmak zorundayız emekli olunca da çalışacağım” diyorlar. İnatla “Kullanmadığınız baretiniz, eldiveniniz, ayakkabınız sizin için ya düşerseniz, ya bir şey olursa” kaygılarını dile getirdim. “Elbette sizi tam anlamıyla korumayacak ama sen de kendini korumazsan kimse seni düşünmez, sigortanız bile yok” dedikten biraz sonra 2 işçi çay ikram etmek istedi. O sıra ustabaşının yanına gittim. Biraz onunla sohbete koyulduk. İki kat aşağımızda olan Suriyelileri sorduk. Nasıl çalışıyor, nasıl geçiniyorlar diye. Ustabaşı şunları söyledi: “Herkesten çok çalışıyorlar benden bile çok... İki yıldır burada çalışıyorlar. Birkaç tanesi inşatta kalıp yatıyor. Hiç Türkçe bilmiyorlar. İnşaat sektörün hemen yerinde Suriyeliler var artık. Büyük inşaat firmalarında bile alt işveren aracılığıyla çalıştırıyorlar. Neden çalıştırmasınlar ki daha ucuza çalıştıracaksın, sigortası olmayacak bakanlıktan denetlemeye gelseler bakanlık ne diyecek. Günlük normal işçinin aldığı ücret 100’ün altında değilken Suriyeli işçiye 50-60 lira verip gönderebiliyorlar. Bu insanlar çalışmazsa ne olacak  belki hırsızlık yapacak, kapkaç yapacak. Ben de aç kalsam ben de yaparım açlık, yoksulluk başka bir şey. Herkes mecburiyetten çalışmaz mı hepimiz eve bir şeyler götürmek için aç kalmamak için çalışıyoruz. İşverenler herkesi kullanıyor, istediği şekle sokabiliyor. İnşaat işçilerinin çalışma koşulları düzensiz ve zor. OSGB’lerin prosedür olduğu o kadar ortada ki, artık işçilerinin değil patronun güvencesi haline gelmiş. Neymiş ‘İşçi ölürse işverene yazılmasın da ceza ona kesilmesin de ne olursa olsun!’

Devlet de ne bu işin takibinde ne işçiyi koruyan yasalarla bizi korumak istiyor. Tek koruduğu patron oluyor. Kaçak işçinin çalıştırılması yasal olmadığı halde Suriyeli işçilerle yasal hale getiriyorlar. Türkiyeli işçiler bile kaçak çalıştırılırken daha da önünü açıyorlar. İnşaat işçilerini gelecekte daha da zorlu koşullar çıkacak belki de bunlar iyi günlerimiz. Kemal Sunal’ın oynadığı ‘Kibar Feyzo’ filmi çok uzak gelmiyor artık işçi pazarlarında amelelik için işçi seçecekleri günleri tekrar bekliyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Doğru adımlar, doğru zamanda, doğru biçimde atmalı

SONRAKİ HABER

Balıkesir Sendikalar Birliğinden ortak mücadele çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...