Aroma işçisi kararlı: Hakkımızı alana kadar buradayız

TİS görüşmesindeki anlaşmazlık dolayısıyla greve çıkan ve 3 günü geride bırakan Aroma işçisi, direnişiyle fabrika önünü bayram yerine çeviriyor.

19 Ağustos 2017 11:51
Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Aroma Meyve Suları İşletmesi patronu ile Tekgıda-İş Sendikası arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıkan 290 işçi, grevin 3. gününde mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor.

Üçüncü gününü geride bırakan Aroma grevinde, işçiler kurmuş oldukları birlikle fabrika önünü bayram yerine çeviriyor. İşçiler mesai değişimi sırasında yol kenarına dizilerek fabrikadan çıkan yönetimi ve Aroma Genel Müdürü Sefer Kılıç’ı protesto etti. İşçiler sık sık “Aroma işçisi direnişin simgesi", "Direne direne kazanacağız", "Yan gelip yatmadık, Aromayı satmadık", "Direnen işçiler asla yenilmez” sloganları atarak tepkilerini dile getirdi.

'HAKKIMIZI ALAMAMAK ZORUMUZA GİDİYOR'

"Aroma patronuna hep kazandırdık" diyen Aroma işçisi; “Patron kazanırken hep iyiydik ama ne zaman ki biz hakkımız olan parayı istedik, o zaman kötü olduk. 'Hep bana hep bana' diyorlar resmen ama işçisini görmüyor. Hayat her geçen gün pahalılaşıyor, aldığımız para daha eve varmadan bitiyor ve biz ayın geri kalan günlerini borçla, kredi kartlarıyla geçirmeye çalışıyoruz” dedi.

"Aroma çalışanları olarak bir bütün halinde, fabrika önünde kalabalık bir şekilde bekliyoruz" diyen bir başka işçi; “Biz burada yeri geliyor 14-15 saat çalışıyoruz. Bu bizim zorumuza gitmiyor ama emeğimizin karşılığını alamamak zorumuza gidiyor. Aramızda evli olan, kirada oturan arkadaşlar var, gelin onlara bir sorun 'Ay sonunu nasıl getiriyorsunuz?' diye. Müdürlerin, yöneticilerin altında son model arabalar var, onlar için hayat güzel. Biz buna da karşı değiliz; kazansınlar, gezsinler ama biz bir aileysek bizimde bunları yaşama hakkımız yok mu?” dedi.

HAYAT MEVSİMLİK İŞÇİYE DAHA BİR ZOR

Mevsimlik olarak çalıştığını söyleyen bir başka Aroma işçisi; “Bu şekilde çalışmak öyle zor ki beş-altı ay burada çalışıyorsun, sonra işten çıkarılıyorsun, geri kalan beş-altı ayda başının çaresine bak bakabiliyorsan. Ben işten çıkarıldıktan sonra beş-altı ay fidan ve bahçe işlerinde çalışıyorum. Kışın bu işi yapmak çok zor ve sigortan yok, yemeğini kendin götürüyorsun. Yani hayat mevsimlik işçiye daha da bir zor. Ben evliyim ve evim kirada. Hep stres altındayım acaba bu ay sonu nasıl gelecek diye. Bir yere çıkmak istesen o ayrı bir dert olarak duruyor karşımda. Bugün dışarı eşinle çıktığında hiçbir şey harcamasan bile en az 50 TL çıkıyor cebinden. Bu strese bir an önce son versinler ve istediğimiz hakların bir an önce karşılanmasını istiyorum. Mevsimlik olarak çalışan bizlerin de kadroya alınmasını istiyoruz. Zaten bu şekilde çalışan 38 kişi var, öyle abartı bir sayı da yok. Biz fabrikamızı seviyoruz ve koruyoruz, artık yönetim de işçisini korusun” dedi.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

İzmir Fuarı tartışmaların gölgesinde 86. kez kapılarını açtı

SONRAKİ HABER

Gazeteci Kızılkaya için şiir kitabı kampanyası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa