20 Temmuz 2012 09:27

Mahkemeden Dereli HES projesine veto!

Gökhan Uysal

Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Uruş beldesi ve Güdül ilçesine bağlı Tahtacı Örencik köyü sınırları içinde, Süvari Çayı üzerine yapılmak istenen Dereli HES projesi için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Köroğlu Dağları Önemli Doğa Alanı’ndan (ÖDA) başlayıp, Kirmir Vadisi ÖDA’sına doğru yol alan ve bir çok nadir canlıyla birlikte bölge halkı için de hayati önem taşıyan Süvari Çayı’nın hayat verdiği Tahtacı Örencik köyü halkı, 2011 yılından bu yana Dereli HES Projesi’ne karşı verilen mücadeleden olumlu sonuç aldı. Köy halkının Dereli HES Projesine karşı açtığı davada, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, projenin ‘Bölge halkının yaşamına ve zengin doğasına geri dönüşü olmayacak zararlar verecek’ olmasını gerekçe gösterdi.

Mahkeme kararına ilişkin açıklama yapan dava Avukatı Emre Baturay Altınok, mahkeme kararında da belirtildiği üzere, bütün projelerde doğanın ve insan yaşamının dikkate alınmadığını belirtti. Altınok, Dereli HES’te olduğu gibi suların yıllık birkaç bin lira gibi komik rakamlara kolaylıkla satılabildiğinin altını çizerek, “Yok pahasına ondan hayat bulan canlı ve insanı yaşamından nasıl zorla koparılmak istendiğinin en açık kanıtıdır” dedi.

Dereli HES projesine karşı mücadele ederek davayı açan Tahtacı Örencik köyünün muhtarı Necati Duran da açıklamasında, Süvari Çayı’ndan birçok canlı ile birlikte Tahtacı Örencik, Kayı ve Kavaközü köyleriyle birlikte Uruş beldesi halkının da hayat bulduğunun altını çizdi. Necati Duran, “Bizler bu suyu içiyoruz, bu suyla tarım ve hayvancılık yaparak yaşıyoruz. Yüzlerce yıldır bu böyle” şeklinde konuştu.

‘BİR KİŞİ PARA KAZANACAK DİYE’

Süvari Çayı’nın Ankara’nın en temiz akarsuyu olduğunu ve ondan fazla balık türünün yaşadığını belirten Duran, doğaya uygun yöntemlerle ekolojik tarım yaptıklarını da ifade etti. Duran, “Durup dururken suyumuzun birilerine satılmasını anlayamıyoruz. Bir kişi para kazanacak diye yüzlerce kişinin hayatı hiçe sayılıyor. HES projesinin dosyasında, Süvari Çay kıyısındaki verimli topraklarımız altıncı ve yedinci sınıf tarım arazisi olarak gösterilmiş. Ne bölgedeki ormanlardan ve yaban hayatından, ne de bu suyun köy halkı için değerinden söz edilmiş. Bu, ne akla ne de vicdana uygun. Bizler yöre halkı olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bahanesi her ne olursa olsun suyumuzun satılmasını istemiyoruz ve buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Dava sürecinde köylülerle birlikte hareket eden Doğa Derneği Genel Müdürü Ergin Yılmaz ise mahkemenin verdiği kararın, 1500 baraj ve HES projesinin insan hayatına ve doğaya vereceği zararı teyit ettiğini vurguladı. Yılmaz, “Bu kararın uygulanması için yerel halk ile birlikte süreci yakından izleyeceğiz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et