12 Ağustos 2017 00:13

Mersin'de muhalif basına gözdağı gözaltısı!

İktidarın medyaya dönük baskısı Mersin’de gazeteci gözaltılarıyla ete kemiğe bürünmüş vaziyette. Kentte son 1 ayda 5 gazeteci gözaltına alındı.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Mersin’de muhalif gazetecilere yönelik art arda gözaltılar ve tutuklamalar yaşanıyor. Geçtiğimiz gün Mersin’de gözaltına alınan Dihaber Muhabiri Berivan Altan ile birlikte son 1 ayda 5 gazeteci, haber takibi ya da gazete dağıtımı sırasında gözaltına alındı. Mersin’de gazetecilere yönelik gözaltı furyasını konuştuğumuz meslek örgütü temsilcileri ve CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, basına yönelik baskının son bulması ve gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. 

İktidarın medyaya dönük baskısı Mersin’de gazeteci gözaltılarıyla ete kemiğe bürünmüş vaziyette. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Çalışanı Serkan Erdoğan, 28 Temmuz 2017’de Mersin’in Yenişehir ilçesinde bulunan evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı. Erdoğan’dan 1 gün sonra ev arkadaşı Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Çalışanı Özkan Erdoğan da “örgüt üyesi” olduğu ve “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

1 Ağustos’ta Özgürlükçü Demokrasi ve Rojeva Medya gazetelerini dağıttıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Zinet Aşan ve Cemile Çiftçi ise 11 gün gözaltında kaldıktan sonra dün akşam saatlerinde serbest bırakıldılar.

Son olarak önceki gün gözaltına alınan Dihaber Muhabiri Berivan Altan ise savcılık ifadesinin alınması için dün Mersin Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Mersin Adliyesine sevk edildi. İfadesi alınan Altan, adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ile Mersin özelinde ve  Türkiye’de gazetecilere yönelik baskıyı konuştuk.

‘GÖZALTI HABERLERİNİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİK’

  • Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal

İşi vatandaşı bilgilendirmek olan gazetecilerin habercilik faaliyetleri dolayısıyla gözaltına alınıp tutuklanmasının kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal, “Arkadaşlarımızın gözaltı haberlerini duymayı artık alışkanlık haline getirdik” dedi. Mersin’deki muhalif gazetecilere uygulanan baskıyla neyin hedeflendiğini anlamakta zorlandığını ifade eden Ünal, bu tür uygulamaların sona ermesi için kararlı şekilde mücadele verdiklerini söyledi. Ünal, olağanüstü hal koşullarının bir an önce bitmesini ve gazetecilerin özgürce vatandaşı bilgilendirme hakkını kullanmasını talep etti. 

‘GAZETECİDEN TERÖRİST OLMAZ’

  • Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, aradan geçen bir yıla rağmen gerçek darbecilerin değil, habercilik dışında başka bir şey yapmayan gazetecilerin hedefte olmasına tepki gösterdi. Cezaevindeki 153 gazetecinin yanı sıra hemen her gün gazetecilerin gözaltına alındığı, alınacağı bilgilerine ulaştıklarını aktaran Durmuş, “Aylardır cezaevlerinde hukuksuz bir şekilde tutulan gazetecilere her gün yenileri ekleniyor. Mersin’de art arda yaşanan gözaltılar da bu hukuksuzluğu ısrarla sürdürmek isteyenlerin, ülkede demokrasiyi, hukuku yok etmeyen isteyenlerin işidir. Gazeteciden terörist olmaz. Gazeteci gerçekleri kamu çıkarını gözeterek halka ulaştırmakla görevli kişilerdir. Gazeteciler üzerindeki bu keyfiliğe artık son verilmeli, cezaevlerindeki gazeteciler serbest bırakılmalıdır” dedi

‘GAZETECİLERE GÖZDAĞI VERİLİYOR’

Gazetecilere dönük baskıların çıldırtıcı boyuta geldiğini söyleyen DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ise, “Mesleğimizi yapamaz hale geldik. Gazetecilik meslek olarak yok oluyor” dedi. Gazetecilere yönelik baskılarla ilgili her gün, mutlaka devletin kriminalize ettiği olayların gündeme geldiğini belirten Eren, “İnsanlar gözaltına alınıyor, yaptıkları haberler nedeniyle haklarında dava açılıyor, her gün aynı şeyi yaşamaya başladık. Biz bu duruma alışmayacağız, haberlerimizi yapmaya devam edeceğiz, bir avuç kalsak bile gazetecilik yapmaya devam edecek, halka gerçekleri duyurmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. Yalnız Mersin’den değil Türkiye’nin her yerinden gazetecilerin gözaltına alındığına ya da tutuklandıklarına dair haberler geldiğini söyleyen Eren şöyle devam etti, “Aslında bizce hikaye şu; kamuoyu gerçekleri bilmesin, haber yapılmasın istiyorlar ve bunun için de gazetecilere çeşitli biçimlerde gözdağı veriyorlar. Bu artık gözdağının ötesinde eziyete dönüştü. Ama buna rağmen biz işimizi yapmaya devam edeceğiz.” 

‘MUHALİF BASIN BASKI POLİTİKALARINI REDDEDİYOR’

  • CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı

İktidarın gazeteciler üzerindeki baskısının “Ya benim olacak, benim çizdiğim yolda ilerleyeceksin, ya kara toprağa gideceksin” mantığıyla yapıldığına vurgu yapan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, muhalif basına yönelik susturma ve gözdağı verme çabası olduğuna dikkat çekti. İktidarın baskı politikasının 3 aşamalı olduğunu ifade eden Atıcı, “Öncelikle kendileri sansür ve baskı uyguluyorlardı. Bu, basına uygulanan baskının birinci aşamasıydı. Hükümetin doğrudan doğruya baskı uygulamasıydı. ‘Alo Fatih kaldır o yayını oradan’ gibi. İkinci aşamada da bu sefer gazeteciler otosansür uygulamaya başladılar. Şimdi ise level atlayarak bir üst basamağa geçtiler ve basın mensupları, ‘Ben ne yazarsam acaba Tayyip Bey’in hoşuna gider de beni ödüllendirir’ noktasına geldi. Muhalif basın bu üç aşamayı da reddediyor. Yani iktidarın hoşuna gidecek şeyleri yazmıyorlar, otosansür uygulamıyorlar, kendilerine uygulanan baskıyı da reddediyorlar. Reddettikleri için de devletin sopasıyla ‘terbiye’ etmeye çalışıyorlar” dedi. 

‘YAFTA ÇOK KOLAY’

İktidarın baskı politikalarını reddederek gazetecilik yapanların sayısının azaldığına dikkat çeken Atıcı, “Mersin’de de böyle ender birkaç arkadaşımız var. Bu çocuklar gazetecilik yapıyorlar yani siz haber niteliğinde bir skandala imza atıyorsunuz  sorun yok, bu skandalı yazan gazeteciler içeri gidiyor” diyerek gözaltılara tepkisini dile getirdi. “Terör örgütü üyesi” suçlamasının çok kolay yapıldığını da belirten Atıcı, “Yafta çok kolay. Eğer gazeteci sol görüşlüyse hemen DHKP-C, Kürt’se hemen PKK’lı, mütedeyyin birisiyse hemen FETÖ’cü diyorlar. Aklınıza gelebilecek her türlü terör örgütünü kategorize etmişler. Gazetecileri, ‘Bunlar gazeteci değil, teröristtir’ yaftasıyla milletin karşısında itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” dedi. 

GAZETEMİZİN MUHABİRİ DE TUTUKLANMIŞTI

  • Muhabirlerimiz Cemil Uğur ve Halil İbrahim Polat

Geçtiğimiz yıl 23 Ağustos’ta haber takibi sırasında gözaltına alınan Muhabirlerimiz Cemil Uğur ve Halil Polat 16 gün gözaltından sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmiş 7 Eylül’de adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmışlardı. Muhabirlerimizden Cemil Uğur il dışına çıkma izni almak için gittiği karakolda hakkında yakalama kararı alındığını öğrendi. Mersin Adliyesine getirilen Uğur, çıkarıldığı mahkemece ‘örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla 6 Ekim’de tutuklandı. Uğur 13 Aralık’ta tahliye edildi.

ÖNCEKİ HABER

'Uyarılar dikkate alınmazsa eğitimdeki düşüş devam edecek'

SONRAKİ HABER

Erkek yazarlarımızın eserlerinde kadına şiddet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...