20 Temmuz 2012 09:20

İleri demokrasi ülkesinde tedavi için yalvarmak

Duran ve Halime Dağdelen ikinci çocuklarının doğduğu 4 Temmuzdan bu yana bitmez acılar içinde. Çünkü doğan çocukları hem özürlü hem de ölümle pençeleşiyor. Ancak ne çocuğun özürlü doğmasına neden olanlar ne de doğduktan sonra gerekli bakımı yapmakla yükümlü olanlar göre

İleri demokrasi ülkesinde tedavi için yalvarmak
Paylaş
Sinan Ceviz / Devrim Avcı

DOKTOR NE DEDİYSE YAPILDI

Umut’tan da bir sorun çıkmayınca ikinci çocuk için yeniden girişimde bulunmuşlar. Ama bu kez doktor kontrolünde. Her adımı doktora sorarak, gerekli kontrolleri yaparak, her istenen tetkiki yerine getirerek. Genetik araştırmayı bir daha yaparak. “Bir çocuğumuz özürlü, böyle bir şeyi bir daha yaşamak istemiyoruz. Özürlüyse aldırmak istiyoruz” deyip, ne sorsalar “Her şey yolunda” yanıtını almışlar. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan bu kontroller sırasında anne Halime Dağdelen, ileride bir sıkıntı yaşanmasın diye “Karın sıvısından da bakılsa iyi olmaz mı?​” diye sormuş ancak “Geciktiniz” yanıtını almış. Ama her şeyin yolunda olduğu söylendikçe içleri rahatlamış, çocukları Umut için de yeni ve daha iyi bir sayfanın açılacağı hayalini kurmaya başlamışlar. Ve böylelikle doğum günü gelmiş.

‘DOKTOR YANINA ÇAĞIRDI DONA KALDIM’

Doğum 3.5 saat kadar sürmüş. Hemen ardından da baba Duran Dağdelen’in adı anons edilmiş. Sonrasını ondan dinleyelim: “Doktor bana dedi ki ‘Çocuğun bir bacağı ters dönük, bağırsakları yerine oturmamış, mide ve kalbinde sorun var.’ Dona kaldım. Doğum öncesi aylardır her şey normal deniyordu dedim. Doktor da, ‘Bunu kontrollerini yapan doktorlarla konuş.’ Sonra da yerlerinin olmadığını ve çocuğu sevk edeceklerini söylediler.” Sevk edildiği yer ise Bağcılar Özel Sefa Hastanesi. Burada doğan çocuklarında daha fazla sorun olduğunu öğrenmiş: “Çocuğun iki kalçasının çıkık, topuğunun küçük, bir diz kapağının çok sert, bağırsaklarının yerinde olmadığı, midesinin göğüs kafesi üstünde olduğu, beyninde ödem olduğu, ellerinin yumruk halinde olduğu söylendi.” Bunun üzerine doğum yaptığı hastanenin doktorlarıyla görüşmek istemiş ama ne doktor ne de başhekim kapısını açmamış ona.

3 BİN LİRA VER AMELİYAT YAPALIM

Daha ne olduğunu anlayamayan baba Dağdelen, akrabalarının da yardımıyla çocuğun hayatta kalması için mücadele etmeye başlar. Gitmedik yer bırakmaz ama her kapı yüzüne kapanır. Bir yandan da durumu eşinden saklar üzülmesin diye. Sonunda hamilelik sürecini takip eden doktoru bulur. Devamını baba Dağdelen’den dinleyelim: “Her şey normal demiştiniz niye böyle oldu diye sordum. Tetkiklerin normal olduğunu öncesinde anlaşılamayabileceğini söyledi. Sonra Sefa Hastanesine gittim. Çocuğun tedavisini yapamayacaklarını, eğitim ve araştırma hastanelerinde yapılması gerektiğini söylediler. Çapa Tıp Fakültesi, Şişli Etfal, Cerrahpaşa, Okmeydanı, Haseki, Samatya... Hepsini gezdim. Hiç biri bizi kabul etmedi. Çocuğun durumunun ağır olmasından kaynaklı kabul etmediler. Sonra Sefa Hastanesinden aradılar. Ameliyat yapılması gerektiğini, hastane bulunamadıysa orada yapılabileceğini söylediler. Ama ek ücret karşılığı. Muhasebe bize 3 bin liralık bir ek masraf çıkardı.”

NASIL OLDU DA TESPİT EDİLEMEDİ?

Bu parayı ödeyemeyeceğini söylediğinde ise “Sevk eden hastane ile görüş” yanıtını alır. Bunun üzerine doğumun yapıldığı hastaneye gider. Burada görüştüğü bir doktorun bu tür durumların ultrasonda görülemeyebileceğini, anne karnından sıvı alınması gerektiğini söylediğini aktaran Dağdelen, “Ben de ne istediyseniz yaptık ama siz bizi başta böyle yönlendirmediniz. Biz su alınsın dediğimizde de geç kalınmış dediniz. Sonra hastanenin neden çocuğun bakımını yapmadığını sordum. Hastanede yer olsaydı seni alırlardı dedi. Sonra oradan çıkıp yeni doğan bölümüne gittim, küvezlerde yer yok dediler. Tekrar başhekimle görüşmek istedim yine toplantıdaydı. Yardımcısıyla görüştüm. Bana ‘Bulguların hamilelik esnasında tespit edilebileceğini nasıl olup tespit edilemediğini’ sordu. Çocuğu yer olmadığı için yatıramayacaklarını söyledi.” Duran Dağdelen böyle koşuştururken, Halime Dağdelen de yattığı bölümde kötü muameleye mazur kalır. Ağrıları artan Halime Dağdelen’in isteklerine bölümdeki hemşireler yanıt vermez. Son olarak taburcu edileceği sırada pansuman bantları ıslatılmadan sökülür. Bu nedenle yaraların etrafındaki deriler soyulur sonra da su toplar.

ŞİKAYETTE BULUNDU AMA

Tüm bu yaşananlara isyan eden Duran Dağdelen, 184’ten Sağlık Müdürlüğünü arayarak, e-devlet üzerinden Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa şikayetlerde bulunmuş. Sesini hiçbir yere duyuramadığını anlatan duran Dağdelen şu çağrıyı yaptı: “Hiçbir yerden bir yanıt gelmedi, benim çocuğumu bu hale getirenlerden hesap sorulmalı ve ben çocuğumun tedavisinin yapılmasını istiyorum. Bu ülkeye çalışıp vergi ödüyoruz ama söyledikleri başka, bizim hastanelerde yaşadıklarımız başka. Şimdi Sağlık Bakanlığı buradan söylediklerimizi duysun ve bir an evvel çocuğumun sağlığı için harekete geçsinler.” (İstanbul/EVRENSEL)


GENETİK ARAŞTIRMA

4 Temmuzda doğan bebek, Dağdelen ailesinin ikinci çocuğu. Doğmasının nedeni ise ilk çocukları Umut. Umut 2004 yılında dünyaya gelmiş. Ancak doğumu sırasında kafasına baskı yapıldığı için beyni hasar görmüş ve özürlü doğmuş. Özürlüler için eğitim verilen merkezdekiler ve doktorlar Umut’un daha iyi bir gelişim göstermesi için ikinci bir çocuğun faydalı olacağını söylemişler. Dağdelen ailesi de bu nedenle ikinci çocuğa karar vermiş. İkinci çocuk dünyaya gelir gelmez daha göbek bağı kesilmeden kalp yetmezliğinden can vermiş. Bunun üzerine yaşanan sıkıntının akraba evliliğinden kaynaklanabileceğini düşünmüşler. Doktorlar da genetik araştırmanın yapılmasını istemiş. Tek maaşla geçinmek zorunda olmalarına rağmen istenen her şeyi yerine getirmişler. Büyük uğraşlar sonunda karı-kocanın genetik araştırması yapılmış ve bir sorun bulunmamış. Bunun üzerine Umut için de araştırma istenmiş. Özürlü olduğu için gönderildikleri bölümden “Bizden haber bekleyin” denilmiş. Beklenen haber ise ancak 4 yıl sonra gelmiş. “Neden bu kadar sonra” diye sorulduğunda ise “Bir doktorumuz var ve binamız yetersiz” yanıtı verilmiş.

ÖNCEKİ HABER

Sermayeye fon yaratma süreci

SONRAKİ HABER

LYS sonuçları açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...