10 Ağustos 2017 12:24

41 hak savunucusundan açıklama: İşkenceye uğradık

Gözaltında işkence gören 41 hak savunucu, 4 günlük gözaltı süresince yaşadıkları işkenceleri anlattı. 

Paylaş

İstanbul Beşiktaş’ta Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 150’nci gününde destek olmak için yaptıkları eylemde gözaltına alınıp işkence gören 41 hak savunucusu, yaşadıklarına dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. 

Gülmen ve Özakça’nın fotoğraflarının asıldığı salona işkence gören İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri ve Avukat Barkın Timtik’in yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 

‘NURİYE VE SEMİH DEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Açıklamayı gözaltına alınan grup adına Ülkü Gündoğdu yaptı. Gündoğdu, Gülmen ve Özakça’nın işinden edilen 140 bin kamu emekçisinin sesi olduklarını belirterek, “Bu yüzden adları bile yasaklanıyor. Adlarını ananlarsa gözaltına alınarak işkence edilerek susturulmaya çalışılıyor. Bizler, devleti bu keyfi tutumuna ve yol açtığı hak ihlallerine son vermeye çağırırken, Nuriye ve Semih demekten vazgeçmeyeceğimizi bir kez de buradan duyuruyoruz” dedi. 

‘YARGILAMA HAKKININ İHLALİDİR’

Açlık grevlerinin 149’uncu gününde Kadıköy'de yapılan eylemde 35, 150’nci gününde ise Beşiktaş'ta yapılan eylemde 41 arkadaşlarının gözaltına alındığını hatırlatan Gündoğdu, gözaltıları protesto etmek isteyen 12 kişinin de işkence ile gözaltına alındığını aktardı. Gündoğdu, “Bu durum iktidarın Nuriye ve Semih'in yarattığı mücadele ruhundan ne derece korktuğunun da kanıtı. Direnme hakkının, barışçıl toplantı ve gösteri hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğünün, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, kötü muamele ve işkence yasağının ve dahi savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Ve gerekçesiz denetimli serbestlik kararları adil yargılanma hakkının ihlalidir” ifadelerini kullandı. 

‘NURİYE VE SEMİH İSMİNİ KORUMAMIZ GEREK’

Daha sonra konuşan Avukat Barkın Timtik, haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını belirterek, “İşkence gördüm. Faşizm iki türlü işletiliyor. Nuriye ve Semih’in temsil ettiği değerler var. Faşizmin saldırdığı bunlardır. Bugün İstanbul'da söylenen, Nuriye ve Semih adının geçmesi yasak. Bizim de korumamız gereken Nuriye ve Semih’in adlarıdır” dedi. Zorla müdahalenin işkence olduğunu dile getiren Timtik, “Düne kadar bir avukattım, bugün yerlerde süründüm. Belki daha fazlasını yaşayacağım, belki yaşam hakkım dahi ihlal edilecek. İşkenceyi konuşmayacaktım ama benim bedenim üzerinden topluma verilen bir mesajdır” diye konuştu. 

Gözaltına alınan Bahar Kurt ise, gözaltında kendilerine “canice ve sapkınca” işkence yöntemlerinin uygulandığını aktararak, “Bizi tekmeyle doktorun önüne attılar. Bu polisler hasta oldukları için, sadistliklerinden değil AKP faşizminden beslendikleri için böyle yapıyorlar” dedi. (DİHABER)
 

ÖNCEKİ HABER

Fabrikada zehirlenme: Güvenlikçi öldü, 2 işçi hastanede

SONRAKİ HABER

KESK imzaları İstanbul Valiliği'ne teslim etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...