KESK Antep Şubesi: Emeğin ortak mücadelesini büyütelim
Gaziantep Eğitim-Sen Şubesi'nde yapılan basın açıklamasıyla KESK'in TİS taleplerini dile getirerek mücadele çağrısı yaptı.
Gaziantep Eğitim-Sen Şubesi'nde yapılan basın açıklamasıyla KESK'in toplu iş sözleşmesi talepleri dile getirildi. Açıklamada tüm emekçilere, "Emeğin ortak birleşik mücadelesini büyütme" çağrısı yapıldı.
KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez'in okuduğu açıklamada Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevinde gelinen kritik noktaya da dikkat çekildi ve ihraç edilen tüm kamu emekçileri için mücadelenin süreceği ifade edildi.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ'
Gaziantep’teki bir soruşturma kapsamında, yaptıkları haberlerde "gizlilik ihlali" olduğu gerekçesiyle geçtiğimiz hafta tutuklanan iki basın emekçisi Murat Güreş ve Furkan Gökşen'e dair de açıklama yapan Ersönmez şu ifadeleri kullandı: "Bu arkadaşlarımız hakkında açılan soruşturma göz önünde tutulduğunda, tutuksuz yargılanmaları gerektiğini hukukçular ve Gaziantep Barosu da açıklamıştır. KESK, yayıncılık ilkeleri ve yaptığı haberler nedeniyle özgür basın emekçilerinin yanındadır ve onlarla dayanışmayı bulunduğu her platformda sürdürmüştür. Bu temelde tutuklu bulunan gazeteci arkadaşlarımızın tutuksuz bir şekilde yargılanmaları ve derhal serbest bırakılmaları özgür basın, yayıncılık ilkeleri açısından elzemdir."
'HERKES İÇİN ADALET'
Açıklamada ayrıca CHP'nin başlatmış olduğu Adalet Yürüyüşü ile birlikte HDP'nin sürdürdüğü Vicdan ve Adalet Nöbeti eylemlerinin KESK açısından da değerli bulunduğu belirtildi. Ersönmez, demokrasi ve adaletin toplumun tüm kesimlerinin temel talebi olduğunu hatırlattı ve bu taleplerle yanyana gelen kesimlerin eylemlerinin hükümet tarafından da dikkate alınması gerektiğini söyledi.
'OHAL KALDIRILMADAN YAPILACAK TİS GÖRÜŞMELERİNİ TANIMIYORUZ'
Açıklamayı TİS taleplerini sıralayarak sürdüren Ersönmez, OHAL dönemi KHK'lerle yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti ve bu hukuksuzluklar ortadan kalkmadan yapılacak görüşmeleri kabul etmediklerini dile getirdi: "2017 TİS sürecine OHAL, KHK hukuku ile gidilmektedir. 3 milyon kamu emekçisini, 2 milyon emeklisini, ailelerini de hesaba kattığımızda en az 15 milyonluk geniş bir kitleyi yakından ilgilendiren bu 'toplu sözleşme’ görüşmelerine OHAL baskısı ve yasakları altında girdik. Konfederasyonumuz; öncelikle OHAL’in kaldırılması, KHK’ların geri çekilmesi, ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine geri dönmesi ve bütün kamu emekçileri için iş güvencesi talep etmiştir.
Bu taleplerimiz nedeniyle Çalışma Bakanlığı büyük bir skandala imza atarak yasaya rağmen Konfederasyonumuz heyetini TİS sürecine dâhil etmemiştir. Dayandıkları ve güç aldıkları yer OHAL ve KHK sistemi olmuştur. KESK, iktidarların makam odalarında değil, emekçilerin omuzlarında yükselen bir mücadele örgütüdür. Temsilcilerini de yetkili organları belirler ve bu organları dışında kimseden onay istemez, onay almaz. OHAL kaldırılmadan, KHK’lar geri çekilmeden ve ihraç edilen kamu emekçileri görevlerine iade edilmeden yapılacak TİS görüşmelerini tanımıyoruz, kabul etmiyoruz."
Talepleri arasında başta "OHAL'in kaldırılıp KHK'lerin iptalini" sayan Ersönmez, iş güvencesinden ücretlere, cinsiyet eşitliğinden kamu hizmetlerinde toplumsal fayda gözetilmesine kadar KESK'in tüm taleplerini ayrıntılı olarak sıraladı.
Ersönmez açıklamanın sonunda tüm emekçilere yönelik şu çağrıyı yaptı: "Sendikalı olsun olmasın, tüm kamu emekçilerini daha sonra kıdem tazminatına göz konulan işçileri, asgari ücretlileri, alın teri ile yaşam mücadelesi verip emeğinin karşılığını alamayan tüm çalışanları emeğin ortak birleşik mücadelesini büyütmeye, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz." (Antep/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
