08 Ağustos 2017 00:38

Zamanda buz kesmiş sessiz filmler kurtarıldı

Bill Morrison'ın 1978'de Yukon'da yapılan kazıda ortaya çıkan 553 adet sessiz filmden derlediği Dawson City: Donmuş Zaman, Altına Hücuma ışık tutuyor.

Paylaş

Christina NEWLAND

Buldozerler, Kanada’daki bir şantiyede uzun süredir gömülü sessiz filmlerin makaralarını ortaya çıkardıktan sonra özenle hazırlanan restorasyon Dawson City’ye tarihten kesitler sundu. Hızlı kazanç ve rant için yükselen, hiçbir şeyin sürdürülmek için inşa edilmediği bir şehirde paha biçilmez değere sahip olan bir zaman kapsülü farkında olmadan buzun altına gömülmüş. 1978’de Kanada’nın kuzeybatısında Yukon bölgesinde yeni bir rekreasyon merkezi inşaatı Dawson City denilen küçük bir kırsal yerleşimde devam ediyordu. Buldozerler eskiden spor salonu bulunan yeri kazarlarken dikkat çekici bir keşif ortaya çıktı: Yüzlerce makaralı eski nitrat filmi. 1910’lardan 20’lere tarihlenen haberler ve her türlü özellik de dahil olmak üzere 553 sessiz film kurtarıldı. Filmlerin çoğunun varlığı film uzmanları tarafından bilinmiyordu veya tamamen kaybolduğu düşünülüyordu. Ancak 49 yıldır Yukon tabiatının konuksever olmayan soğuğu eski bir yüzme havuzunun altında bulunan filmleri güvenle koruyordu. 

KALINTILARDAN DOĞAN FİLM

Film Yapımcısı Bill Morrison, bu uzun süredir unutulmuş sinematik kalıntıların bir kısmını bir araya getirerek Dawson City: Donmuş Zaman adlı unutulmuş uzun bir geçmişe dayanan hipnotik bir ruminasyon oluşturdu.Önceki çalışmaları arasında, bir arşiv-çekim denemesi olan Decasia bulunan Morrison çekimlerin inşaat alanından Ottawa’daki Kanada ulusal arşivlerine kadar uzanan yolculuğunu anlattı. Sivil kurye firmaları tarafından tehlikeli yanıcı malzeme olması sebebiyle makaralar Herkül askeri uçağı tarafından taşındı.

ŞEHRİN ANILARI YENİDEN CANLANIYOR

Morrison, buzun altından kurtarılmış çekimleri ilk duyduğunda 1980’lerde sanat öğrencisi olduğunu söyledi. “Bu kayıtlar arşivcilerin anlattığı bir halk hikayesi haline dönüşmüştü. ’80’li yılların ortalarında bu konuda sadece tek bir makale yazılmıştı.” Şimdi yaşıtlarım ya da benden gençler bunu hiç duymamıştır. Kültürel belleğin sekiz ila on yıl arasında bir raf ömrü olduğunu ve daha sonra insanların unuttuğunu düşünüyorum.” dedi. Dawson City: Donmuş Zaman filmi, anıları yeniden canlandırmak için büyük bir gayret sarf ediyor; bize, 1897’deki Klondike altına hücumunu canlı bir şekilde anlatıyor ve en renkli yıllarında Dawson City’nin değişen coğrafyasını izliyor. Bunu, büyük ölçüde, kaybolan nitrat makaralarından elde edilen görüntülerle başarıyor; ancak dönemi daha iyi açıklamak için fotoğraf ve diğer arşiv malzemelerini de kullanıyor. Morrison’ın filmi, kaybolan ve bulunan başka bir hikayeyi de içeriyor: 19. yüzyılın sonlarında Eric Hegg tarafından çekilen fotoğraf koleksiyonunu. Hegg 200 cam levha negatif bıraktı. Negatifler de 1950’lerde yeniden keşfedildi.Yüzyılın başında, Dawson City, vahşi kapitalist bir şehirdi. Tüm ani yükseliş ve düşüşler altın söylentilerine dayanıyordu. Binalar, mağazalar ve sinema salonları yanıp kül oldu ve şiddetli bir oranda yeniden inşa edildi. Bütün işletmeler ayaklandı ve bir sonraki fırsatını kovalayarak uzaklaştı. Ve her nasılsa, kentin kırılgan cam levha fotoğraf negatifleri ve nitrat filmi, büyük miktarda su hasarına rağmen Yukon’un karışıklık yıllarından sağ çıktı.

DAWSON’DAN HOLLYWOOD’A

Morrison projesi aynı zamanda Dawson City’deki yeni doğan sinema endüstrisinin büyümesine odaklanırken Yukon’da altın arayanlar ile Hollywood’u fetheden canavar ve şovmenler arasındaki bağlantıları ortaya çıkarıyor. 1896-1899 yılları arasındaki kısa sürede binlerce insan Dawson City’de maden ararken hem Sid Grauman (LA’nın meşhur Grauman’ın Çin tiyatrosunu kuran impresario) hem de vodvil Alexander Pantages orada yaşadı ve çalıştı. Sessiz Film Yönetmeni William Desmond Taylor da gelişim yıllarını bu şehirde geçirdi.”Bu orijinal Kaliforniya altına hücumundan 50 yıl sonra oldu. Dolayısıyla Amerikan hudut bölgesinin sonu burasıydı. Günün büyük atış kovboyları, şovmenler, Dawson City’ye 1898’de gidip geçmişteki ihtişamlarını yaşatabilirlerdi. Aynı tarzdan kişiler Hollywood’u bu fantezilerin yaratılıp yaşanabileceği bir sonraki yeni sınır olarak kabul etti.” dedi.”Yaptığım araştırmalar arttıkça, haber filmleri ile kasabanın tarihi arasında daha çok paralellik bulmaya başladım. Amerikan 20. yüzyıl ile ilgili bir hikayeden daha fazlası olmaya başladı” diye ekledi Morrison çalışmasındaki tarihi değere vurgu yaparak.

YUKON’A YAPILAN HASARIN YANSIMASI

Kısa süre önce sinema filmleri Dawson City’nin izleyicisinin öncelikli eğlence biçimi haline gelmesine rağmen stüdyolar film makaralarının kendilerine geri gönderilmesinde para olmadığını fark etti. Dawson City çok izole idilmiş bir coğrafyaya sahipti, film dağıtım hattının son durağı oldu yani filmler Dawson’a geç ulaşıyordu ve bazen yıllar sonra gösterime giriyordu. Film makarası sayısı artarken çoğu yakıldı ya da nehre savruldu. Sadece sessiz nitrat filmlerin bir kısmı yüzme havuzunun toprağına gömüldü. Çekimlerin aldığı hasar bugün bazı arşivciler tarafından “Dawson Titremesi” olarak bilinecek kadar belirgindi. “Film, 1978’de sıcak ağustos güneşiyle ortaya çıktığında, sıcaklık ve nemdeki bu değişim emülsiyon için ölümcül hasara sebep olabilir. Emülsiyon olan yerler damlamaya başladı. Emülsiyon yazılmamış berrak noktalarda titreyen beyaz parmaklar gibi görünüyor.”  dedi Morrisson. Morrison’ın filmi hasar görmüş parçaları, genç sanat formunun kırılganlığını ve geçiciliğini kullanarak unutulmaz eserlere dönüştürdü. Oldukça yanıcı bir materyal olan nitrat film dejenere olmuş ve bazı durumlarda kendiliğinden tutuşmuş ve sayısız sessiz filmi yok eden yangınlara neden olmuştu. Her ne kadar 1910’un başlarında daha güvenli film türleri icat edilmiş olsa da, Hollywood ucuz nitrat stokunu kullanmaya devam etti. Birçok yönden, film endüstrisinin ihmali, altına hücum kazıcıları tarafından Yukon’a yapılan hasarı yansıtıyordu.

BILL MORRISON KİMDİR?

New York’ta yaşayan Yönetmen ve Sanatçı Bill Morrison, 1965 yılında Chicago’da doğdu. Bugüne kadar ürettiği işler, yakın dönemde New York Modern Sanatlar Müzesi’nde bir retrospektifte gösterildi. Çeşitli festivallerden ödüllerle dönen The Film of Her (1997), Light Is Calling (2004), Who by Water de (2007) dahil olmak üzere çok sayıda kısa film ve belgesele imza attı.

YUKON ALTINA HÜCUMU NEDİR?

Kanada’nın kuzeybatısında Yukon eyaletinin Atabask Kızılderililerinden Hanların topraklarındaki Klondike bölgesinde 16 Ağustos 1896 günü altın keşfedilmiş, ertesi yıl bu haber Seattle ve San Fransisco’ya ulaştığında kısa sürede zengin olma hayali ile 100 binin üzerinde insan bölgeye akın etmişti. Soğuk bir iklimde engebeli arazi üzerinden ağır yüklerle yapılan yolculuk oldukça sıkıntılı geçmiş, yola çıkanların yalnızca 30 ila 40 bin kadarı Yukon’a varabilmiştir. Bazıları zengin olurken, çoğu boşa uğraşmış, yalnızca 4 bin kadarı altın çıkarabilmiştir. 

Alaska’da İnyupik Eskimolarının topraklarındaki Nome yöresinde altın bulunması üzerine Klondike’de umduğunu bulamayanlar Nome’ye yönelmiş ve Klondike Altına Hücum hareketi 1899 yılında sona ermiştir. Karda kışta zengin olma hayalleri kuran altın arayıcıları fotoğraflarda ölümsüzleştikleri gibi, Jack London’ın Vahşetin Çağrısı romanı ve Charlie Chaplin’in Altına Hücum gibi filmlerine de konu olmuşlardır.

The Guardian’dan kısaltarak çeviren Elif TURGUT
Başlık Evrensel’e aittir.

 

ÖNCEKİ HABER

Karataş: Ağırlaştırılmış bir hukuksuzluk süreci yaşanıyor

SONRAKİ HABER

Tunus'ta Hamma Hammami hedefte, eşi açlık grevinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...