Karataş: Ağırlaştırılmış bir hukuksuzluk süreci yaşanıyor

Meltem AKYOL
İstanbul

Hakkari Yüksekova’da sokağa çıkma yasakları döneminde yaptığı haberler nedeniyle on beş aydır tutuklu bulunan Gazeteci Nedim Türfent’in ikinci duruşması 9 Ağustos Çarşamba günü saat 14.00’te Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. 

Duruşma öncesi Evrensel'e konuşan Türfent’in Avukatı Harika Karataş, Türkiye’de ağır bir hukuksuzluk süreci yaşandığını belirterek, yaşanan zulmün duyulmasının istenmediğini söyledi. Karataş, “Son süreçte gerçekleştirilen tutuklamaların asıl sebebinin özgür basının susturulmaya çalışılması olarak değerlendirmek gerek. Birileri görmek ve duymak istemese de, tarih, Nedim’i, Ahmet Şık’ı ve onlar gibi gerçekleri dile getirenleri yazacak” dedi.

12 Mayıs 2016’da, bulunduğu aracın Van girişinde durdurulması sonrası gözaltına alınan Nedim Türfent, 13 Mayıs’ta Yüksekova Savcılığındaki ifade işlemlerinin ardından, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklandı. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan, Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 23 sayfalık iddianamede Türfent’in Yüksekova’da gazetecilik faaliyeti kapsamında YPS üyeleriyle haber için yaptığı görüşmeler ve röportajları suç unsuru olarak gösterildi, 20 kişinin Türfent hakkında savcılık ve emniyette “tanık” olarak verdiği ifadelere ve fotoğraflı teşhislerine yer verildi.

‘GAZETECİLİK FAALİYETLERİ CEZALANDIRILIYOR’

Yaşanan sürece ilişkin gazetemize değerlendirmede bulunan Nedim Türfent’in Avukatı Harika Karataş, Türfent’in tutuklanmadan önce “JÖH-PÖH” isimli twitter hesapları üzerinden ölüm tehdidi aldığını belirterek, bu tehditler sonrası savcılığa yapılan başvurulara rağmen hiçbir işlem yapılmadığını vurguladı.

İddianamedeki suçlamaları hatırlatan Karataş, “Nedim hukuk tanımaz bir şekilde örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yapma suçlamasıyla 15 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. Hazırlanan iddianamenin hukuka aykırı olduğunu çok net söyleyebilirim. Çünkü bir kişi hem “örgüt üyeliği” hem de “örgüt propagandası” yapma suçundan yargılanamaz. Çünkü “örgüt propagandası” yapma suçu, “örgüt üyeliği” içinde eriyen bir suçtur. Bu, iddianamenin Nedim şahsında gazetecilik faaliyetinin cezalandırılması için hazırlandığının kanıtıdır. Ayrıca Nedim YPS’ye üye olma suç isnadıyla cezalandırılmak istenmektedir. Ancak Türkiye’nin “terör örgütü” listesinde YPS’nin olmadığı net bir gerçekliktir. Kaldı ki, dosyada örgüt üyeliği ve propaganda suçunun oluşması için aranan hukuki hiçbir unsur bulunmamaktadır” dedi.

‘İŞKENCE İLE İMZALATILAN İFADELER DELİL SAYILDI’

Yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğunu belirten Karataş, “Diğer yargılamalarda da gördüğümüz gibi, polis fezlekesinin üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan iddianame oluşturulduğuna yine tanık olduk. Tanık ifadelerinin işkence ile hukuka aykırı bir şekilde alındığını duruşmada da gördük. Dişleri kerpetenle sökülen, günlerce aç ve susuz bırakılan, ölümle tehdit edilen kişilere işkence ile imzalatılan evraklar dosyada delil olarak önümüze sunuldu. Duruşmada tanıklar Nedim’i tanımadıklarını, Nedim ile ilgili bir beyanda bulunmadıklarını ve teşhis işlemini gerçekleştirmediklerini beyan ettiler. Hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirilen yargılamanın yine hukuka aykırı sözde delillerle desteklenmesi aslına bakılırsa bu coğrafyada bir gelenek. Ve bu gelenek Nedim’in yargılanması sürecinde de karşımızda duruyor” diye konuştu.

‘CEZAEVİNDE TECRİT DEVAM EDİYOR’

Türfent’e yönelik baskının cezaevinde de devam ettiğini aktaran Karataş şöyle konuştu:  

“Nedim üzerinde uygulanan tecrit hâlâ devam ediyor. Tek kişilik bir hücrede rehin alma saikiyle Nedim şu an yoğun bir işkenceye maruz kalıyor. Bir hapishanenin “insani koşullar”a sahip olması mümkün değildir. Ancak gayriinsani koşulların daha da sertleşmesi söz konusudur.”

‘TARİH GERÇEKLERİ YAZAN TÜRFENT’İ, ŞIK’I YAZACAK’

Ceza yargılamalarında kuralın tutuksuz yargılama olduğunu belirten Karataş, Türfent davasında ağırlaştırılmış bir hukuksuzluk olduğunu söyledi. Karataş, “Nedim, diğer gazeteci tutsaklar gibi, gerçekleri yazdığı için cezalandırılmak isteniyor. Yaşanan katliamın, zulmün duyulması istenmiyor. Son süreçte gerçekleştirilen tutuklamaların asıl sebebini özgür basının susturulmaya çalışılması olarak değerlendirmek gerek. Birileri görmek ve duymak istemese de, tarih, Nedim’i, Ahmet Şık’ı ve onlar gibi gerçekleri dile getirenleri yazacak” dedi.

İLK DURUŞMADA NE OLMUŞTU?

20 tanığın ifadesine dayanarak tutuklanan Türfent’in davasının ilk duruşmasında dinlenen 13 tanıktan 12’si ifadelerini işkence altında verdiklerini söylemiş ancak buna rağmen mahkeme Türfent’i tahliye etmemişti. 

Duruşmada savunma yapan Türfent, “Ben gazeteciyim mesleğimin gereğini yaptım. Gazetecilik suç değildir” demişti. Savunmasında gözaltına alınırken işkence gördüğünü anlatan Türfent, “Bir güvenlik görevlisi ayağı ile kafama basıp selfie çekti. Yüzleri maskeli polis memurları dipçik ile taciz ettiler. Gördüğüm işkenceye dair darp raporları mevcuttur. Suç duyurusunda bulunmuştum. Burada yine suç duyurusunda bulunuyorum” diye konuşmuştu.