Cumartesi Anneleri: Oğlumu her yerde aradım ama bulamadım

Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri 645'inci haftada Kırklareli İğneada'da kaybedilen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini sorarak sorumluların yargılanmasını istedi. Kayıpların fotoğraflarını taşıyarak "Failleri belli katiller nerede" pankartının üzerine karanfiller bırakılarak "Nuriye ve Semih yaşasın" yazılı döviz konuldu.

'GÖRDÜĞÜM HERKESE OĞLUMU SORDUM'

Burada ilk sözü Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan aldı.  Ceylan, "Oğlumun kaydedilişinin üzerinden 13 yıl geçti, 13 sene boyunca oğlumu aradım,  gördüğüm herkese oğlumu anlattım, girebilecegimiz her kapıya oğlumu sordum, hatta asla gitmeyeceğim yerlere bile girip çıktım,  oğlumu aradım. Ama bulamadım. Aynı buradaki anneler gibi bulamadım" dedi. Ceylan sözlerine şöyle devam etti "Sorarım çığlık çığlığa,  biricik yavrusunu arayan bir annenin yıllar yılı evladını bulamamış olması nedir?  Binlerce metre uzaktan evladının kokusunu duyan analar neden bulamaz evlatlarını. Eğer bir yerde analar evlatlarını bulamıyorlar ise bilinsin ki, o annenin evladı,  vicdanı zayıf zorbalığı çok güçlü birileri tarafından katledilmiştir" diyerek devletin kayıpları bulamamısının kendi ayıbı olduğunu söyledi. "Katillerin Tolga ile zoru neydi ki katlettiler onu" diye soran Ceylan oğlunun hakları için mücadele eden, devletin faşizan, militarist tekçi anlayışına karşı olduğunu, ılerici aydın bir dünya görüşüne sahip olduğunu ve bu nedenle devletin içine çöreklenmiş çetelerce kaybedildiği söyledi.

'GERÇEK VE YALANIN SAVAŞIDIR BU'

Ceylan son olarak Galatasaray Meydanı'nda bir savaş olduğunu ve bu savaşın gerçek ile yalanın savaşı olduğunu söyleyerek "Ve bizler biliyoruz ki gerçeğin kendisi bu savaşı kazanacaktır. Çünkü dünyanın en büyük gücü gerçeğin ta kendisidir ve eninde sonunda girdiği bu savaşı tek başına kazanmıştır.  Buradaki analar gerçeklerin, evlatlarımızı kaybedenler ise yalanın temsilcisidir. Bilsinler ki bizim yalanın silahını ihtiyacimiz yok,  onun silahlarından korkumuz da yok" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞEY HUKUKTUR, ADALETTİR, BARIŞTIR'

Cumartesi İnsanlarından Mukaddes Şamiloğlu basın açıklamasını okudu. Diyarbakır'da başlayan ve İstanbul Yoğurtçu Parkında devam eden Adalet ve Vicdan nöbetini desteklediklerini söyleyen Şamiloğlu, "Bugün Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey hukuktur, adalettir, barıştır ve demokratik siyasettir. Hukukun üstünlüğü için, adalet için,  vicdan için, barış için, demokratik siyaset için sokağa çıkan, yürüyen,  nöbet tutan herkesi selamlıyoruz" dedi.

'CEYLAN'IN BAŞINA NE GELDİĞİNİ ÖĞRENMEK ANNESİNİN VE TOPLUMUN HAKKIDIR'

645. Haftada 13 yıl önce İğneadası'nda tatile giden ve kendisinden bir daha haber alınamayan Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini soran Şamiloğlu, "24 yaşındaki İTÜ öğrencisi Tolga Baykal Ceylan 07.08.2004 tarihinde tatil amacıyla Kırklareli'nin İğneada ilçesine gitti. Aynı gün telefonla annesini arayarak İğneada'ya ulaştığını söyledi. Annesi ile  haberleşmeleri 10 Ağustos 2004 tarihinden sonra kesildi. Tolga'dan bir daha haber alınamadı. Anne Kadriye Ceylan Tolga'yı aramak üzere İğneada ve civarında girişimlerde bulunsa da bir sonuç alamadı. 2004 yılında  Demirköy Savcılığı'nık başlattığı soruşturma dosyası 2006.yılında "Kovuştumaya  yer olmadığı"kararı verilerek kapatıldı" diye konuştu. Şamiloğlu, Kadriye Ceylan'ın başvurusu üzerine İnsan Hakları Derneği de yasal girişimlerde bulunduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca TBMM ve AİHM'e de taşındı. 5 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Erdoğan'ın Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği yetkilileriyle yaptığı görüşmeden sonra Ceylan'ın akıbetini araştırmak için TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde  bir alt komisyon kuruldu. Komisyon 4 aylık çalışması sonucunda yayımladığı Ceylan'ın kaybını normal asayiş olayı olarak değerlendirdi. Raporda adli işlemlerin ifasinda gösterilen dikkatsizliklet nedeniyle ailede haklı olarak bazı şüpheler oluştuğu kaydı düşüldü. Bugüne kadar Anne Kadriye Ceylan ve İHD'nin bütün girişimleri sonuçsuz kaldı.  Tolga Baykal Ceylan'ın başıma ne geldiğini öğrenmek annesinin ve toplumun hakkıdır. Bu halkımızın takipçisi olacağız. " (İstanbulEVRENSEL)