04 Ağustos 2017 01:08

Beylikdüzü Belediyesinde haksız yere işten atıldık

Beylikdüzü Belediyesi'nde taşeron firmada çalışırken işten atılan Berfin Yılmaz Evrensel'e yazdı.

Paylaş

Berfin YILMAZ

Belirli iş sözleşmesi kapsamında 1 Eylül 2016 tarihinden beri sorumlu olarak çalışmakta olduğum Beylikdüzü Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi Öğrenci İşlerinde, diğer çalışanlar ile birlikte ücretsiz izne çıkarılmak istendik ve istifaya zorlandık. Bize, istifa ettiğimiz takdirde eylül ayında tekrar sözleşme yapılacağı sözlü olarak söylendi. Bunun üzerine çalışanların büyük çoğunluğu sözleşmelerinin devam edebilmesi için, yeni dönemde tekrar çalışabilmek adına boyun eğip istifalarını verdi. Ancak ben haklarımın arkasında durarak ücretsiz izne çıkmak istemediğimi ve bu haksızlığa boyun eğmeyeceğimi bildirerek istifayı reddettim. 31 Mayıs 2017’den 30 Haziran 2017 tarihine kadar istifa etmem için tarafıma yetkililer tarafından mobbing uygulandı. Hatta mobbingin kamuda öğretmen olarak çalışan ve hukuken özel eğitim kurumunda çalışması mümkün olmayan Beylikdüzü Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Eğitim Koordinatörü Göksel Gökçe tarafından gerçekleştirildiğini avukatım aracılığıyla belediyeye ve bünyesinde olduğum şirkete de bildirdim.

Ya istifa edersin ya da iş çıkışın verilir denildi. Bağlı olduğum taşeron firma Elapro Ajans tarafından işten atılmakla tehdit edildim. Bu zaman doğrultusunda mobbing uygulamaları gün geçtikçe arttı, hakkımda tutanak tutulma emirleri yağdırıldı. İşimi yaptırmamak, iş verilmemesi, sadece telefonlara bakma talimatları verilerek baskılara maruz kaldım. Taşeron firma yetkilileri ‘Kendilerine inanmadığımı ve güvenmediğimi belirtip, ‘Bu şartlarda bize güvenmeyenle bizim de işimiz olmaz’ diyerek kendilerini haklı çıkarma uğraşlarından da kaçınmadı.

Bağlı olduğumuz taşeron firma; idari personel olan bizlerin, kültür sanat (piyano keman, resim, İngilizce gibi branşlar) öğretmenlerinin ve BEYGEM (6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve mezun sınıf branş derslerine giren) öğretmenlerinin de ücretlerini 3-4 aydır geciktiriyordu. Maaş alamayan eğitimciler ve personeller olarak yemek fişlerimiz de maaşlarla birlikte günlerce aylarca gecikiyordu.

Ayrıca yasal olmadan, sözleşmesiz öğretmen çalıştıran (kadrosuz ve sigortasız) ve aynı muameleyi onlara karşı da yapan taşeron firma, mağdur sayısını daha da arttırarak, sözleşmeli öğretmenlere de bir sonraki yeni dönemde anlaşma sağlama koşullarını ve “fırsatlarını” sunarak, sözleşmeleri bitmeden mayıs ayında toplu istifa ettirdi. Ve bu işin yine Göksel Gökçe tarafından yapıldığını ihtarnamemizde belirttik. Nitekim istifa eden öğretmenlerin büyük çoğunluğu ile hâlâ anlaşma sağlanamadığı bilgisini alıyoruz. Bu şartlarda bizleri mağdur eden  taşeron firmanın personellerinden ve eğitimcilerinden ‘güven bekleme’ duygusunu sorgulamaktan da kaçınmadım, kaçınmam.

Bu arada her şeye rağmen mayıs sonundan beri işimde kalmak için çaba gösterip Beylikdüzü Belediyesindeki yetkili mercilerle (meclis üyeleri, sendika başkanı, başkan danışmanı ve son olarak Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve danışmanı ile) görüşerek bu haksızlığın ve adaletsizliğin bana ve diğer çalışanlara yapılmaması gerektiğini ve bu konunun araştırılıp taşeron firmanın bu sessiz kıyımına bir çözüm üretmeleri gerektiğini kendilerine bildirdim. Sayın Başkan başta olmak üzere her yetkili özetle böyle bir haksızlığın yapılmaması gerektiğini, konunun araştırılacağını bana bildirdi ve kişisel bilgilerimi aldılar...

Çok yetkili merciler, bu haksızlığa ve kıyıma sessiz kalmayı tercih etmiş olmalılar ki tüm çalışanlar tarafından takdir edildiğim işimden, 24 Temmuz 2017’de ‘Hizmet akdiniz işinizde göstermiş olduğunuz performans düşüklüğü sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca feshedilmiştir’ denilerek taşeron firma tarafından işten çıkarıldım.

Seçimlerin yaklaştığı dönemde sosyal belediyecilik anlayışına yakışmayan ve bizleri taşeron firmanın kuklası haline getirerek çalışma güvencemizi ayaklar altına alan şekilde, emeğimizle çalıştığımız işimizden mahrum bırakıldık... Maddi manevi sorumluların denetlenmediği, güvencesiz çalıştırıldığımız bu şartlarda; sessiz sedasız kıyımların gerçekleştiği Beylikdüzü Belediyesi yetkililerine sorarım: Nerde bu adalet?

ÖNCEKİ HABER

İşçiye 1 haftalık tatil bile lüks

SONRAKİ HABER

Batıçim’de hukuksuz uygulamalar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...