18 Temmuz 2012 10:37

Baskı ve şiddetle çözemezsiniz

BDP ve DTK’nin 14 Temmuzda Diyarbakır’da yapmak istediği mitinge polisin sert saldırısına yönelik tepkiler sürüyor. Yapılan açıklamalarda hükümete Kürt sorununu şiddet politikalarıyla bastırma tutumundan vazgeçmesi çağrısı yapıldı.Konuya ilişkin KESK tarafından yapılan yazılı açıklamada “Kü

Baskı ve şiddetle çözemezsiniz
Paylaş

BDP ve DTK’nin 14 Temmuzda Diyarbakır’da yapmak istediği mitinge polisin sert saldırısına yönelik tepkiler sürüyor. Yapılan açıklamalarda hükümete Kürt sorununu şiddet politikalarıyla bastırma tutumundan vazgeçmesi çağrısı yapıldı.

Konuya ilişkin KESK tarafından yapılan yazılı açıklamada “Kürt sorunu baskı ve zorla çözülemez” denildi. AKP hükümetinin gittikçe diktalaştığının altı çizilen açıklamada “Hakkın hukukun ayaklar altına alındığı sisteme karşı söz söylemek isteyen herkes korku imparatorluğunun ‘ustalaşan’ mimarının şiddetiyle karşılaşmaktadır” denildi. Diyarbakır Valiliğinin sıkıyönetim koşullarını aratan uygulamaları devreye soktuğu belirtilen açıklamada, “Kürt sorununun çözümünde diyalog yolunun açılması, barış ortamının tesis edilmesi talebiyle miting yapmak isteyenler, çevre illerden takviye edilen binlerce polisle, panzerlerle abluka altına alınmış, sesleri Diyarbakır’ın surları içerisine hapsedilmek istenmiştir. Mitingi güvenlik gerekçesi ile yasakladıklarını ilan edenler, milletvekillerini dahi hedef aldıkları saldırılarıyla halkın can güvenliği için asıl tehdidin kim olduğunu sorgulanır hale getirmiştir” denildi.

‘BU ŞEKİLDE GERİ ADIM ATTIRAMAZSINIZ’

Diyarbakır Barış Anneleri İnisiyatifinin konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında konuşan Gülistan Erek, 14 Temmuzda yapılmak istenen mitingin Kürt halkı için büyük öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, polis müdahalesi ile kentin adeta mahşer yerine çevrildiğini söyledi. “Kadın, çocuk, yaşlı demeden saldırdılar. Bu uygulamalarla Kürt halkından geri adım atması bekleniyorsa bu bir yanılgıdır” dedi. Erek’ten sonra söz alan Barış Annesi Havva Kıran ise, devlet memurunun yakasına taktığı rozete el uzatanlara yıllarca ceza verildiğini ancak söz konusu Kürt milletvekilleri olduğunda her türlü şiddetin reva görüldüğünü dile getirerek, “Hangi ülkede milletvekili dövülür?​” diye sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi de yaptığı açıklamada AKP’nin Kürt halkına ve toplumdaki tüm muhalif kesimlere düşmanca davrandığını belirterek, “Diyarbakır’da yaşatılan vahşetin hiçbir gerekçesi olamaz” dedi. İHD İzmir Şubesinde yapılan basın açıklamasında konuşan Şube Sekreteri Ahmet Alagöz, devletlerin mevcut sorunları demokratik yöntemlerle çözmek yerine öç alma mantığı ile halka saldıramayacağını dile getirdi. Halkın seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanlarının polis tarafından linç edilmek istendiğini söyleyen Alagöz, “Hiçbir siyasi partinin mitingleri engellenmezken, bölgede çok önemli ölçüde oy almış bir siyasi partinin binbir türlü bahane ile mitingini yasaklamanın izahı olamaz. Diyarbakır’da yaşatılan vahşetin hiçbir gerekçesi olamaz. Halkın kutsal saydığı camilerde insanlara dayak atılıyor, bir genç kız cami avlusunda taciz ediliyor. Diyarbakır’da halka gösterilen düşmanca saldırıyı nefretle kınıyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Dersim’de bir yol hikayesi!

SONRAKİ HABER

SUK’dan BM’ye müdahale çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa