Billur Tuz önünde demokrasi nöbeti

Savranoğlu ve Billur Tuz direnişlerinde yaşanan gelişmelerin konuşulduğu ziyarette CHP’li yerel yönetimlerin tutumları gündeme geldi. Savranoğlu direnişine ilişkin olarak Deri-İş İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, “AKP, CHP, MHP hepsi karşımızda birleşti. CHP, Menemen’de Savranoğlu’ya karşı gereken tavrı alsaydı, sorunumuz ikinci gün çözülürdü. Bayraklı ve Çiğli Belediyesi Billur Tuz’a, işçi gönderiyor. Bir dahaki seçimlerde buradaki işçiler bunları göz önüne alacaktır. Büyükşehir Savranoğlu ile ilgili olarak hazırladığı raporu son güne bırakıp idari mahkemeye verdi. ‘Çevreyi çok kötü, olumsuz bir şekilde etkilemektedir’ dedi. Bir bakkal dükkanı istenildiğinde iki günde kapatılabiliyor. 900 ton atığı ovaya boşaltan fabrikayı bir yıldır kapatmadılar” dedi.

‘EMEĞİN YANINDAYSAN ÖYLE DAVRAN’

Türk-İş Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç da, “Sizler ekmeğinizin peşindesiniz. İşverenler sendikaya üye olabiliyor, bir tepki görmeden. Gölgede 35-36 derecede bu mücadeleyi veriyorsunuz. Savranoğlu da bilmeli ki direnişe son verildi diye mücadele bitmedi. Bu mücadele devam edecek. Billur Tuz’da da işçiler işe dönünceye, örgütsüz işyerleri örgütleninceye kadar bu mücadeleyi hep birlikte devam ettireceğiz” dedi.

2010 yılı 12 Eylülünde yapılan Anayasa Referandumunda Başbakanın meydanlarda “Bir işçi bir sendikaya değil iki sendikaya birden üye olacak” dediğini hatırlatan Karakoç, “Bırakın iki sendikaya üye olmayı 1 sendikaya bile üye olmayı hazmedemeyen işverenlerin durumu ortada. Sayın Başbakan bunu görsün” dedi. Bayraklı ve Çiğli Belediye Başkanlarının Billur Tuz’a işçi göndermesine de değinen Karakoç, “Emeğin yanında olan bir partinin belediyelerinin, ekmek mücadelesi veren işçiler sokakta iken buraya işçi göndermeleri o  partiye yakışacak bir davranış değildir. Emeğin yanında ise emeğin yanında gibi davranması gerekir. Şiddetle kınıyorum” dedi.

Karakoç, ayrı ayrı hareket etme lükslerinin olmadığını da ifade ederek, “Birlikte olmalı birlikte hareket etmeliyiz. Diğer sendikalar da aynı şekilde gelip size destek vereceklerdir. Türk-İş olarak yanındayız” dedi.
Tek Gıda-İş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse de, Türk-İş Bölge Temsilcisi ve ziyarete gelen Şube Başkanlarına teşekkür ederek, “Kardeş sendikalarımızı konfederasyon gözetmeksizin emek örgütlerini buraya Billur Tuz’un önüne demokrasi nöbetine çağırıyoruz. Bu çağrı, bu davet bizimdir. Tüm emek örgütlerini demokrasi nöbetine bekliyoruz” dedi.

Türk-İş ayrıca Savranoğlu ve Billur Tuz işçilerine erzak yardımında bulundu.

PETROL-İŞ’TEN DAYANIŞMA ÇADIRI

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi, “Billur Tuz işçilerinin direnişi bizim de direnişimizdir” diyerek Tek Gıda-İş’in çadırının yanına kendi çadırını kurdu. Sendikanın yöneticileri, işyeri temsilcileri ve işçiler de, Billur Tuz işçileri gibi sabah 06.30, akşam 18.30 arası Organize’de beklemeye başladı.

Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Petrol-İş Aliağa Şubesi Mali Sekreteri Cemal Topçu, “Billur Tuz işçilerine destek olmak amacıyla çadır kurduk. Ayrıca burada bizim iş kolumuza giren çok sayıda işyeri var. Örgütlenme çalışmalarına devam edeceğiz. En önemlisi buradaki direnişi yeni bir boyuta taşıma amacındayız. Demokrasi nöbeti tutuyoruz. Diğer sendikaları da bu nöbeti tutmaya çağırıyoruz” dedi.  
Petrol-İş’in çadırını da ziyaret eden, Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, “Bunu tüm teşkilatlarımızın sırayla yapması lazım. Hepsi ile görüşeceğiz. Çözüme katkı sağlar. Biz de sık sık geleceğiz” dedi.

Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan da, fabrikalarda temsilcilerle bir araya gelerek, “Ne yapabiliriz” diye konuştuklarını bu konuda her türlü görüş ve öneriye açık olduklarını belirtti. (İzmir/EVRENSEL)