Çevredeki sendika ve işçilerle de bir arada durmak gerekli
Cumhurbaşkanının o toplantıdaki OHAL ve greve dair sözleri sendikacılığın bitirildiğinin itirafıdır aynı zamanda.
PETKİM işçisi
İzmir
Cumhurbaşkanının o toplantıdaki OHAL ve greve dair sözleri sendikacılığın bitirildiğinin itirafıdır aynı zamanda. Sendikacılığı bitireceklerini açıkça söylemişlerdi. Sendikalar buna karşı pasif kaldı. İşverenler her türlü desteği devletten alıyor ama işçiler üretimden gelen gücünü kullanamıyor. Kullanma niyeti var tabii ki ama artık yeni stratejiler geliştirilmesi gerekiyor. İşveren önlem alıyor ama sendikalar hâlâ yerinde sayıyor. Patronlar teşvik, prim, ödül adı altında eylemleri, direnişi, birliği kırmak için ücret, hediye dağıtıyor.
Çoğu sendika eğitim konusunu hiç gündeme almıyor. Dağınık toplum olursak bölünmesi çabuk olur, hem sendikal hem de güncel konularda eğitim bizim birliğimizi kuvvetlendiren bir şeydir. Sendikanın bir mesajla işçilerini toplaması gerekir. Gelmiyorlarsa gittikleri yere, orada da yoksa evlerine kadar gitmemiz gerekiyor, dağılmak kolay ama toplanmak, birliğimizi korumak gereklidir. Bir temsilci, bir başkan ne olursa olsun üyesini toplaması, bilgilendirmesi gerekir, yoksa kulaktan duyma bilgi kirliliği olur.
Şubemiz Petrol-İş Aliağa, her zaman mücadele, direniş içinde. Daha önceki Star geçişlerinde de eylem kararı alınca bir genel merkez yöneticisi bana, ‘Şube eylem kararı alırken bize sormadı’ dedi. Türk-İş hiçbir eylemde bize dahil olmadı zaten. Türkiye’de artık grev diye bir şey kalmadı. Sendikalı işçi var, sendika önce ‘Nasıl örgütlü oluruz’ onu öğretmesi gerekir. Sınıf bilincini öğretmesi gerekiyor ama nedense hep kapalı kapılar arkasında kararlar alınıyor.
Sendikada eğitime gidenlere sorsalar eğitim nasıl diye, eğitimi anlatmıyorlar, havuz eğlencesini, yemekleri anlatıyorlar. Eğitime gitmek isteyen o kadar ilgili arkadaşlar var ama işte şucu-bucu, onun adamları diyerek eleniyor, eğitimin amacı kalmıyor. Merkezde yapılmasının iyi yanı, tanışma, kaynaşma oluyor ama ilgi maalesef azalıyor zamanla. Şubeler üyelerini eğitmeliler. Hele de 3 senelik sözleşme olunca bu sendika ile üyesi arasındaki bağı kuvvetlendirmeye de yarayacaktır. Sendikacılık demek ki sadece kendi üyenle olmuyor. Çevre sendikalara, çevre halka kendini toplumun örgütlü olmanın ne olduğunu anlatmak gerekir. PETKİM işçileri olarak direniş süresince Türk Metal hiç gelmedi, üyelerini getirmedi, oysa onların da karşılaşacağı şeylerle mücadele ettik. Biz ve çevredeki sendikalar sadece sendikalıyız, örgütlü değiliz. Bunun değiştirmek gerekli.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
