30 Temmuz 2017 00:24

Dominik kıyılarına vuran mücadele dalgası

ADP yöneticilerinden Prof. Juan Nuñez: Hükümet halkı dinlemek zorunda olduğunu, hareket halindeki bu halka kulak vermek zorunda olduğunu anlamalı.

Paylaş

Elif GÖRGÜ
Quito

On milyonluk ada ülkesi Dominik Cumhuriyeti’nin başkenti Santo Domingo yerinden oynuyor. Karayip denizi taşmış da yeşil dalgalardan kollarıyla kent sokaklarını sarıp sarmalamış duygusu yaratıyor yüz bin öfkeli Dominiklinin büyük ‘Yeşil Yürüyüşü’nü izlemek. Ancak mücadele dalgasının adanın kıyılarına vurması yeni değil. Ocak’tan bu yana her kentte haykırıyor Dominikliler: Yolsuzluğa hayır! Cezasızlığa son!

KARAYİP’İ TAŞIRAN SON DAMLA

Brezilya merkezli Odebrecht inşaat tekelinin tüm Latin Amerika’da yıllar boyunca ihale karşıtı yüz milyonlarca dolar rüşvet dağıttığı ortaya çıkmıştı. Kıtanın sağcı-solcu; neoliberal, sosyal demokrat ne kadar burjuva hükümeti olduysa hepsine rüşvet dağıttığını, şirketin bugün tutuklu olan başkanı bir bir savcılara anlattı. O ülkelerden birinin Dominik Cumhuriyeti olduğu anlaşılınca da adalıların zaten yoksulluk ve işsizlik suyuyla dolu bardağı taştı. Başta ilerici, demokrat, sosyalist partiler, Komünist Emek Partisi (PCT), kitle örgütleri, sendikalar, dernekler olmak üzere her kesimin katıldığı dev halk yürüyüşleri başladı.

Daha ilk günden kendileri için “umudun rengi” olan yeşili seçtiler ve tek slogan “Yolsuzluğa hayır. Cezasızlığa son” ve tek talep“Tüm yolsuzlar cezaevine!” arkasında birleşik her kentte yürüdüler. 7 aylık yürüyüşün şimdilik son durağı bir önceki pazar günü başkentteki dev miting oldu.
Dominik Eğitimciler Birliği (ADP) isimli sendikanın yöneticilerinden ve aynı zamanda akademisyen olan Prof. Juan Nuñez, “Latin Amerika Devriminin Sorunları” Seminerine katılmak için geldiği Ekvador’un başkenti Quito’da, bu önemli süreci Evrensel'e anlattı.

Prof. Juan Nuñez,

HÜKÜMETİN YOLSUZLUĞA KARIŞTIĞI ANLAŞILINCA

“Yeşil Yürüyüş, ülkedeki yolsuzluğun boyutlarının ve Danilo Medina Sanchez’in Devlet Başkanı olduğu mevcut (sosyal demokrat) PLD hükümetinin bu yolsuzluğu desteklediğinin ortaya çıkmasıyla başladı” diyor Nuñez ve birden yayılmasının nedenlerini açıklıyor: “Dominik Cumhuriyetinde, Odebrecht şirketi ile bağlantılı 72 rüşvet olayı ortaya çıktı. Hükümet ise bu yolsuzlar karşısında bırakılan en asgari çabayı göstermeyi, ilgi dahi duymadı. Fakat halk bu skandalı; devlet yetkilileri ve iktidar partisinin yöneticilerinin haksız zenginleşmesini gözleriyle gördü, kulaklarıyla duydu. Odebrecht ile birlikte halkın bardağındaki su taştı. Bu da yolsuzluk karşıtı mücadelenin ortaya çıkmasına neden oldu. Dominik halkı, cezasızlığa son verilmesi talebiyle kitlesel bir dalga yarattı.”

ONLARCA YIL SONRA BÜYÜK BİR KİTLE HAREKETİ ORTAYA ÇIKTI

Adada ilk yürüyüş 22 Ocak’ta gerçekleştirildi ve Dominik halkının hükümete karşı ve yolsuzların hapse atması talebiyle yürüyüşü bugüne kadar devam etti. Bu süreçte rüşvetçiler tek tek tespit edildi. Her yürüyüşte mikrofonlardan adları okunarak teşhir de ediliyorlar.
Nuñez, “Halkın bu ısrarlı eylemi, aralıksız yürüyüşü, sokaklara dökülmesiyle birçok yolsuz hapse atıldı. Halk hâlâ, yolsuzluğa karışmış herkesin yargılanmasını ve cezaevine atılmasını istiyor. Bu taleple de iki büyük de ulusal yürüyüş gerçekleştirildi. Ayrıca çok sayıda bölgesel yürüyüşler düzenlendi. Yürüyüşleri tüm belediyelere genişletme kararı alındı ve böylece hareketin devam etmesini ve hükümete yönelik baskısını sürdürmesini istiyoruz. Hükümet halkı dinlemek zorunda olduğunu, hareket halindeki bu halka kulak vermek zorunda olduğunu anlamalı. Halkımız, onlarca yıldır, bu yılın Ocak ayından bu ana kadar süren hareketinde olduğu kadar güçlü bir hareket ortaya koymamıştı”

YÜRÜYÜŞ BİR HALK CEPHESİNE DÖNÜŞEBİLİR

Yeşil yürüyüşlerin ilk meyvesi tutuklanan rüşvetçi devlet yetkilileri oldu. Nuñez daha önemli olan sonucun ise “Dominik Cumhuriyetindeki çeşitli halk kesimlerini birleştirmesi” olduğu görüşünde: “Bu harekette işçiler var, öğretmenler var, esnaf var, köylüler var; önemli oranda kadınlar var, gençler var ve yaşlılar var. Dominik Cumhuriyetinin tüm halk kesimleri var ve hükümetten halkın zenginliklerini çalan yolsuzları cezaevine göndermesini talep ediyorlar.”

Bu hareketin en önemli bir başka özelliği ise ortaya çıkar çıkmaz örgütlü bir harekete dönüşebilmesi, slogan ve talebini en geniş kesimleri kucaklayabilecek şekilde hızla formüle ederek kısa sürede dağılmak yerine her eylem de daha da büyümesi.

“Yeşil renk, umudun rengi olarak öne çıktı ve halkın yolsuzluk ve cezasızlığa karşı mücadelede birleşmeye yönelik pozitif  tutumunu temsil ediyor. ‘Yolsuzluğa karşı ve cezasızlığın sona ermesi için yeşil yürüyüş’ sloganı da tüm halkı sokakta birleştirdi” diyor Nuñez.

BİRLEŞMEYE ÇALIŞAN BİR HAREKETİ YÖNETME SORUNU

Peki kim bu yürüyenler? Nuñez anlatıyor: “Birçok örgütsüz birey de katılıyor bu harekete ancak çok örgütlü kesimler mevcut. Sendikalar, dernekler, siyasi partiler tam da olması gerektiği doğallıkla aynı hedefle bu yürüyüşte birleştiler. Temel hedef yolsuzluğa karşı birleşmek. Ayrıca hükümet partisini destekleyen çok sayıda kişi de bu eylemlere katılıyor. Bu da aslında çok önemli bir sonuç ve hareketi çok güçlendirdi. Ancak bir yandan da bu kadar geniş kesimleri kapsamak ve bu kesimlerin ortak fikirde buluşması çok kolay olmuyor ve bu da hareketin zayıflığı. Fakat çok önemli bir deneyim de ayı zamanda. Özellikle de örgütlerin, birbirlerini mücadele içinde ortak hedef içi nasıl tolere edeceklerini öğrendikleri bir süreç.

Birbirinden farklı kesimler aynı amaç etrafında bir araya geliyorlar ve kolektif bir yönetim oluşturulmuş durumda ve bu şekilde çalışmak, tüm kesimlerin hareketin yönetiminde kendini ifade edebilmesi de bir sanat gerektiriyor. Hareketin sözcülüğünü her seferinde farklı kesimler yapıyor ki herkes kendini bu hareketin gerçek bir parçası gibi hissedebilsin”

BU HAREKET SİYASİ MÜCADELEYİ BÜYÜTECEK BİR TEMEL OLABİLİR

Hareket örgütlü ve örgütsüz birçok kesimi kapsasa da ülkeyi tanıyanlar için Dominikli komünistlerin yürüyüş içindeki etkin rolünü görmek zor değil. Juan Nuñez, “Yürüyüşün en etkin ve en aktif katılımcıları devrimci ve komünistlerdir ve onların bu liderliği tüm kesimler tarafından kabul görmüş durumda. Bu hareketin yönetimi konusundaki sorumlulukları herkesin üstlenebilmesi ve kolektif bir yönetim olması için çalışıyoruz. Buna belli bir kesimin bu yürüyüşün etkin gücü olduğu oldukça görünür durumda” diyor.

YÜRÜYÜŞTEN YENİ VE SİYASİ BİR KADRO ÇIKIYOR

Hareketin yönetmenin kolay olmadığını da ekliyor: “Hareketi iyi yönetebilmek önemli bir mesele. Hareketin sadece bir ‘birlik’ yaratması önemli değil, mücadeleci bir birlik yaratması önemli, siyasi bir yönelime sahip olması önemli, yolsuzluğa karşı çıkmak ve cezasızlığın sona ermesini istemek politik bir taleptir. Ve bu politik talebin sonuç alması için mücadele ediyoruz. Almaya da başlamıştır, devlet yetkilileri hapse atılmıştır. Hareket diğer yetkililerin de, hatta önceki ve mevcut Devlet Başkanının da yargılanmasını istemiştir. Bu hareketin boyutlarını da göstermektedir. Bu hareket, Dominik Cumhuriyetinde
yeni, politik ve sosyal yeni bir kadro da ortaya çıkarmaktadır.

GERÇEK BİR SİYASİ HAREKETE DÖNÜŞEBİLMELİ

“O zaman hareketin geleceğini nasıl görüyorsunuz?​” sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Bu hareket siyasi bir perspektifi kazanma konusunda ilerlemelidir. Sadece politik sloganlarla yetinmemelidir. Siyasi bir adım atmaya cüret edebilmeli, mücadele koşullarını iyi değerlendirerek ulusal burjuvazi, oligarşi tarafından yürütülen geleneksel ve yolsuz eski yöntemi reddetme ve onu değiştirmeye yönelebilmelidir. Bu hareketin Dominik Cumhuriyetinde siyasi mücadeleyi büyütecek bir temel olabileceğini düşünüyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen Genel Başkanı: Mülakat değil, liyakat istiyoruz

SONRAKİ HABER

Aykut Erdoğdu: Darbenin öngörüldüğünü biz değil MİT söylüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...