29 Temmuz 2017 11:19

CHP'li Erol: CHP'nin karşıtlık gibi kötü bir alışkanlığı var

AKP'ye yakın Akşam'a konuşan CHP Dersim Milletvekili Gürsel Erol, 'CHP'nin geçmişten gelen karşıtlık gibi kötü bir alışkanlığı var' dedi.

Paylaş

CHP Dersim Milletvekili Gürsel Erol, AKP MKYK Üyesi Ethem Sancak'ın sahibi olduğu ESMEDYA'ya bağlı Akşam gazetesine konuştu. Erol, partisi CHP için  "Mensubu olduğum CHP’nin geçmişten gelen ‘karşıtlık’ gibi kötü bir alışkanlığı var" dedi.

'PARTİLERİN EKSİKLERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK YERİNE...'

Yelda Gökdağ imzalı röportajda Erol,  “Partilerin eksikleri üzerinden siyaset yapmak yerine, sorunun çözümüne katkı sunmamız gerekiyor. Özellikle terör konusuna ulusal bir sorun olarak bakmayı başarmalıyız. Kanın engellenmesi, yeni acıların yaşanmaması için bu hepimizin görevi olmalı” dedi.

Erol, "Karşıt olmak yerine, alternatif politika ve söylem üretmeliyiz. CHP içinde de bunun mücadelesini veriyorum. Ben bir milletvekili olarak kendimi, AK Parti’nin karşıtı olarak değil, alternatifi olarak görüyorum. Terör sorununun ortak akılla çözümü için TBMM’de bir komisyon kurulabilir. Ülkenin üniter yapısı asla tartışma konusu yapılmadan çözüm yolları aranabilir. Mensubu olduğum CHP’nin geçmişten gelen ‘karşıtlık’ gibi kötü bir alışkanlığı var." şeklinde konuştu.

'CUMHURBAŞKANIMIZ NEZAKET GÖSTERDİ'

Dersim'de Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın PKK tarafından katledilmesi sonrası TBMM'de yaptığı konuşma üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisini aramasını değerlendiren Erol,  “Cumhurbaşkanımızın, ülkesindeki bir gelişmeyle ilgili milletvekilini arayıp takdir etmesi bir nezakettir. Türkiye’de siyasetin en çok ihtiyaç duyduğu eksik de zaten, anlayış ve nezaket. Gerilim üzerine siyaset yaptığımız için ortak değerler üzerinde birleşemiyoruz. Ortak değerlerimiz ve ortak hareket etmemiz gereken sorunlarımız var” dedi.

'SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İN BİR ELİ KANDİL'DE BİR ELİ GİZLİ SERVİSLERDE'

Erol, TBMM'de tartışma yaşadığı HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için de “Sırrı Süreyya Önder’in kim olduğu malum. Bir eli İmralı’da, bir eli Dolmabahçe’de, bir eli Kandil’de, bir eli gizli servislerde olan bir kimlik. İşin ilginç yanı, bu adamın elini kolunu sallayarak her yerde geziyor, konuşuyor olması. Her halde çok güçlü birileri veya güçlü servisler tarafından korunuyor” iddialarında bulundu.

'MİLLETVEKİLİ SEÇİLİP DENGELERİNİ BOZDUM'

Erol, "PKK terör örgütü için Tunceli’nin kontrolü önemli. CHP 7 Haziran seçimlerinde Tunceli’de milletvekili çıkaramamıştı. Benim 1 Kasım’da Tunceli’den CHP Milletvekili seçilmem oradaki siyasi psikolojilerini bozdu. Sadece seçilmekle kalmadım, çıkardığım aykırı seslerle de dengelerini bozdum. Necmettin Yılmaz'a sıkılan kurşunlar sadece bir öğretmene değil, aydınlığa, kültürümüze, geleceğimize de sıkıldı. Gencecik pırıl pırıl bir insanı, vahşice hayattan kopardılar. Buna tepki göstermeyip neye tepki gösterecektim" değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye, ulusal sorunlar karşısında tek yürek olmayı başarmış bir ülkedir" diyen Erol, "CHP-MSP Koalisyonu, 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nda ulusal birlikteliğin en gözül örneğini vermiştir. Tüm dünyanın Türkiye'ye yönelik ambargosu, CHP ve MSP'nin birlikte sergilediği direnişle kazanılmıştı. AK Parti ile CHP, ulusal sorunların çözümü için bugün neden bir araya gelemesin?" dedi.

Dersim'de yapılan baraj ve HES'lere de değinen Erol, "Tunceli halkı bu konuda son derece hassas. Bölge milletvekili olarak görevim, hükümetle çatışmak değil bölge halkının bu hassasiyetine köprü olmaktır. Çünkü bunun çözümü, bu enerji politikalarını geliştiren hükümettedir. Ben de bu sebeple Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerde bulunup, yazılı ve sözlü olarak halkın talebini kendilerine ilettim. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda bir de mektup yazdım" şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu: Taleplerimizde kararlıyız

SONRAKİ HABER

16 yaşındaki Ceylan süt sağarken akıma kapılarak öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...